Ermeni techirinde Alman gölgesi...

Almanya Cumhurbaşkanı Gauck’un Ermeni soykırımı iddialarıyla ilgili konuşmasına Türkiye haklı olarak sert tepki gösterdi. 

Diplomasi kendi kuralları içerisinde tepki verir ama sokağın tepkisi genellikle duygusal olur. Duyguyla tepki bizi bir yere götürmez ama bilgiyle tepki Almanya’yı iki kere düşünmek zorunda bırakır.

Neden mi söz ediyorum... Ermeni techiri ve soykırım iddialarına yol açan süreçte Almanya’nın oynadığı rolden...

***

1800’lerin sonunda 1900’lerin başında dünya lideri olmak isteyen bir Almanya var. Çin’deki Boksör ayaklanmasını bastırmaya giden Alman ordusu binlerce insanı katlediyor. Ardından Çin’de görev yapan subaylar, bir başka göreve yollanıyor.

Bugün Namibya sınırları içinde kalan bölgede, Alman şirketlerinin demiryolu yapımına karşı çıkan isyanı bastırmak.

Alman ordusu son derece kanlı bir müdahale gerçekleştiriyor. 80 bin nüfuslu Herrero halkından geriye sadece 15 bin kişi kalıyor.

General Lothar von Trotta yaptıkları katliamı “Kadın-erkek, çoluk-çocuk hiç bakmadık” diye anlatıyor.

Hikaye bundan sonra daha da ilginç bir hal alıyor. 1914’te Osmanlı imparatorluğuna Almanya’dan 800 kadar subay ve 20-25 bin kadar da Alman askeri geliyor.

İlginçtir, Maraş’ın Zeytun bölgesinde Ermenileri topa tutan Alman Yarbay Eberhard Graf Wolfskeel von Reihenberg.

Techir kararında etkili olan iki isim, Enver ve Talat paşalarla son derece samimi olan Alman diplomatlar, Hans Humann ve Hans Freiherr von Wangenheim olarak görülüyor.

Enver Paşa’yla çok yakın ilişkileri olan Donanma Ataşesi olan Hans Humann, daha sonraki yıllarda Nazilerin düşünürlerinden biri oluyor.

***

Bu bilgilerin tamamını 1970’lerden beri Almanya’da yaşayan yazar Serdar Dinçer ortaya çıkarmış.

Alman-Türk Silah Arkadaşlığı ve Ermeniler diye Türkiye’de yayınlanmış bir kitabı da var Dinçer’in.

Üzücü olan Alman belgelerine dayanan bu kitabı hep beraber atlamış olmamız. Yukarıda özetlediğim bilgileri de Dinçer’in BBC Türkçe’ye verdiği röportajdan derledim.

Almanya Cumhurbaşkanı Gauck, acaba bu bilgilerden sonra da Türkiye’ye karşı aynı dili kullanır mıydı? Çok emin olamadım...