Ermenistan ile yeniden görüþme

Davutoðlu’nun Karadeniz Ekonomik Ýþbirliði Dýþiþleri Bakanlarý toplantýsý vesilesiyle Ermenistan’a gitmesi, yeniden bazý tartýþmalarý gündeme getirdi. Türkiye dýþiþleri bakanýnýn iliþkileri sorumlu olduðu ülkelere gitmesinin esasen tartýþýlacak bir yaný olmamasý gerekir. Zira diplomasi, iyi ve yolunda giden iliþkilerden çok sorunlu durumlar için keþfedilmiþ bir sanat.

Ermenistan-Türkiye iliþkilerindeki sorunlar sadece iki ülkeyi ilgilendiriyor olsaydý, muhtemelen bugüne kadar çözüm konusunda fazlasýyla yol alýnabilirdi. Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan’ýn dýþ iliþkileri, kuracaklarý ittifaklar, imzalayacaklarý ekonomik anlaþmalar, hatta liderlerinin yapacaklarý dýþ ziyaretler bile neredeyse Rusya’nýn ipoteði altýnda. Kafkasya baðlamýnda bakýldýðýnda Rusya’nýn Türkiye’yi fazlasýyla NATO üyesi olarak gördüðüne de þüphe bulunmuyor. Hal böyle olunca adý geçen ülkeler ile Türkiye iliþkileri, Moskova’nýn terazisinden geçmeden belirlenemiyor. Kýsacasý Rusya ne kadar isterse Kafkasya ülkeleri o kadar “Batý” ile iliþkilerini sýkýlaþtýrabiliyor.

Öte yandan Türkiye’nin Azerbaycan ile olan iliþkilerinin de Ermenistan konusundaki tutumunu belirlediðini hatýrlatmak gerekiyor. Türkiye bir tercih yapmak zorunda kaldýðýnda gerek ekonomik, ticari ve enerji konularýný dikkate alarak, gerek genel Kafkasya politikasýný düþünerek her durumda Azerbaycan’ý tercih etmekte.

Stratejik gereklilik

Ermenistan ile dört yýl sonra görüþülmesi, Azerbaycan-Ermenistan iliþkilerinde bazý küçük adýmlarýn atýlacaðýna iþaret ediyor. Ýki ülke zaten Rusya’nýn hakemliði altýnda görüþüp duruyorlar. Bu çerçevede zamana yayýlmýþ bir yol haritasý var. Ýki ülke arasýndaki sorunlarýn en azýndan bazýlarýnýn çözümüne yönelik giriþimlerin ise aciliyeti söz konusu, zira Kafkasya’daki istikrarsýzlýk eðilimleri giderek artýyor. Gürcistan’da sularýn durulmadýðý ve Ukrayna’nýn kaynayan kazana dönüþtüðü düþünülürse, Rusya’nýn bölgede yeniden bir rejim inþa etme arzusu anlaþýlabilir. Ýran’ýn “batý” ile diyalog baþlatmasý, Türkiye’nin Irak ile enerji anlaþmalarý yapmasý, Suriye’de kazananý olmayan oyunun sürmesi, Kafkasya’ya daha da dikkat etmeyi gerektiriyor.

Bölgede kurulacak rejimin tüm Karadeniz havzasýný kapsamasý, Rusya’nýn temel beklentisi. Bu rejim, “batý” ile insani ve ticari iliþkilerin geliþtirilmesini ve bu yolla sýnýrlý bir açýlým saðlanarak toplumlarýn rahatlatýlmasý anlamýna geliyor. Diðer bir ifadeyle, düdüklü tencerenin kapaðý havaya uçmadan, içeride sýkýþan buharýn denetimli biçimde dýþarý salýnmasý söz konusu. KEÝ, tencerenin düdüðü iþlevini görüyor.

Ýnsani gereklilik

Türkiye’nin KEÝ’deki varlýðý, tam da Karadeniz havzasýnda oluþturulabilecek rejimin teminatý. KEÝ, “batý”ya uzanan bir atlama tahtasýna dönüþecek gibi olursa, Türkiye-Ermenistan, sorunlarý canlanabilir; iþlevsiz hale gelme eðilimine girdiðinde de Türkiye-Ermenistan iliþkilerindeki buzlar ýsýtýlabilir.

Bu dengelerin normalleþen iliþkilere dönüþmesini tetikleyecek unsur ise toplumlarýn tutumlarý. Halklar normalleþmeyi ne kadar destekler ise iliþkilerin baþkalarý tarafýndan kullanýlmasýna o kadar engel olabilirler. Ermenilerle geliþecek iliþkilerin Azerilerle olana bir engel oluþturmayacaðýný da karar alýcýlarýn toplumlarýna anlatmalarý gerekir. Zira, Ermenistan ile normalleþme yaþanýrsa, Azerbaycan-Ermenistan iliþkilerini belirleyen Rusya’nýn etkisi, Türkiye ile bir miktar sýnýrlanýr, Ermenistan ile Azerbaycan görüþürken Türkiye’nin neden Ermenistan’la görüþmediði konusu açýklýk kazanýr ve en önemlisi halklar üzerindeki siyasi ipotekler kalkar. Dolayýsýyla konu, tüm taraflarýn iç siyasetine kurban edilemeyecek kadar önemli.