Ersun Yanal farký ortaya çýkarken!

Fenerbahçe’nin daha 7. dakikada Soldado’nun þutunda, Ayew’in topa temasi ile 1-0 öne geçiþi; “Tasarlanmýþ bir gol nasýl atýlýr?” sorusunun, tez konusu olacak cevabýdýr. Türk futbolunda neredeyse hiç olmayan, “Derinlemesine stratejik ara pas” ilkesi; bu gol öncesinde þahane uygulandý. Gol o kadar muhteþem þekilde projelendi ki; kim olsa atardý. Bu pozisyonda adamlar deðil, iþin sistemi önemliydi.

Fenerbahçe, bir tek Sadýk dýþýnda eski ve bildik kadrosu içindeydi. Takýmý küme düþme hattýna indirenler ayný adamlardý. Fakat  “Ne yapmalarý, nasýl yapmalarý, niçin yapmalarý” gerektiði, bu kez kafalarýna dank ettirilmiþti.

Koþmuyorlardý, koþuyorlar... Tempolarý düþüktü, vites arttýrdýlar... Dayanýþmalarý yoktu, birbirlerine kenetlendiler... Pozisyona bile giremiyorlardý, þimdi arka arkaya tehlike yaratýyorlar.

Þiþeden cin çýkmadý elbette... Ne oldu da, doðru yöne saptýlar?

Sihirli deðnek deðmiþ de diyemeyeceðimize göre; iþbilir birisinin marifeti olsa gerek... Mecburen “Ersun Yanal farký” demek zorundayýz. 

***

Göztepe ara-sýra gösteriþli iþler yapabilen bir takým olmasýna karþýn, evsahibinin organize olmalarýna izin vermeyen kararlý futbolu; tüm marifetlerine ambargo koydu. F.Bahçe’nin arzu dolu ve teknik yeterlilik gösteren çabasý, maçtaki genel tablonun tek cümlelik özetiydi. 

Takýmdaki düzelme, gözle görülüyor. Ama elle de tut ulabilmesi için; mevcut düzelmenin geliþerek büyümesi gerekiyor. Ancak oyunun uzun süre 1-0’da kalýnarak maçýn risk altýnda tutulmasý, henüz herþeyin her duruma yetecek düzeyde olmadýðýnýn iþareti... Daha aktif, daha üretken, daha becerikli olmak gerekiyor.