Ersun Yanal ve geleceği planlama

Galataray maçı öncesi Ersun Yanal’ı göreve getirerek olumlu bir hava yakalarsam istifa sırası bana gelmez diye düşünen Trabzonspor’um şimdiki Başkanı, Yanal’ın imza töreninde her ne kadar sirke satsada üzerindeki baskıyı biraz olsun azaltmış durumda. Bu ne kadar sürekli bir rahatlamadık bilinmez. Zira başkan sorun yaratma ve sorunu büyütme konusunda oldukça mahir. Hatta yegane maharetinin bu konuda olduğunu söylemek pek de yanlış olmaz.

Milli maç arasını Vahid’in enkazını toparlama, takımı test etme, takım içindeki moral seviyesini yükseltme işleri ile değerlendiren Yanal’ın ilk maçının Galatasray maçı olması dezavantaj gibi görülse de bana göre bu maç Yanal ve takım için bir avantaj. Yanal ilk maçında yenilse bile oynatacağı oyun ile kredi toplayabilir. Bana göre maç üç  ihtimalli ama Trabzonspor’un kazanma ihtimalinin biraz daha fazla olduğu bir maç. Ön libero ve stoper ihtiyacını yönetime ileten Yanal, Yumlu’nun asla affedilmeyeceği yalanına asla inanmasın. Çünkü Başkan ve yönetimi verdiği nice sözlerden bir kalemde dönebilen insanlardır. Yumlu, Yanal’ın aradığı ve devre arsında bulabileceği en iyi stoperdir. Yumlu’yu adam yerine koyup konuşurlarsa kaptanlığı da sorun etmeyecektir.

Yönetim bugünlerde lafımızı dinliyor ya onlara bir öneride daha bulunuyorum. Şu an ülkemizde kariyeri en yüksek olan oyuncuların başında Bosinqwa gelmektedir. Oynadığı oyun ve hö saha dışı hem de sahadaki duruşu ile herkesin saygısını kazanan Bosinqwa ile şimdiden 5 yıllık anlaşma imzalanmalıdır. Futbolu Trabzonspor’da bıraktırıp onun futbol aklı, ahlakından altyapıda faydalanın. Bize altyapıdan fundemental eğitimini dört dörtlük almış, Avrupa ayarında iki tane defans oyuncusu kazandırsa yeter de artar bile. Song konusunda yapılan hata tekrarlanmamalı Bosinqwa elden kaçırılmamalıdır.

Trabzon’un şikayeti üzerine görevlendirilen UEFA müfettişi Türkiye’ye gelip raporunu yazıp dönmüş. Müfettiş UEFA’nın bu konuda yetkisi yok demiş.Biz şike var dedik ve caza verdik ama Türkiye’de FB’ye şikeden dolayı ceza verilip verilmemesi, kupanın el değiştirmesi bizim sorunumuz değil demeye getirmiş müfettiş. Türk basını’ da “Yaşasın! Ülkemizde  şike yapılasa ve UEFA bunu cezalandırsa bile şike yapanlardan kupayı alma yetkisi yokmuş artık Bayram yapabiliriz” diyerek okurlarına müjde veriyor. Ne diyelim  “Hayrını görün”

Türkiye Cumhuriyeti’nin 50 yıl sonra özür dilemek zorunda kalacağı bir sorun yarattığını söyleyip tarihe not düşelim.