Ertuğrul Özkök’ün demokrasi dersinden irite oluyorum!...


Merkel 3. kez kazandı... Demek ki isteyince oluyormuş!...
‘Bidon kafalılar’ bir tek bizde var zannediyorduk... Almanlar’da da mebzul miktarda varmış meğer!...

Üst üste 3 seçim kazanmak... Bu, bizim muarızları irite eder... (Ulan Poyraz, bizi de irite ettin!)
Bazılarının şakülü kaydı bile... ‘Sende mi Hans?!..’ diyenleri duyar gibiyim...

Hep Almanya’dan örnek verirler ya; “Efendim Hitler de seçimle geldi”... (Tabii, seçim iyi bir şey değil zaten. Milli şefin olacak ki, demokrasi emin ellerde olsun!..)
İrite olanlardan biri de emekli kaptan... Aslında hiç de içinden siyaset yazmak gelmiyormuş. Ama bu konuda yazmak zorunda hissetmiş kendini;
“Eyy demokrat arkadaşlar... Eyy demokrasi ile yetinmeyip, başına bir de ‘ileri’ sıfatını ekleyen en ileri demokrat arkadaşlar...” diyerek iktidara seslenmiş...

Yüzde 40 küsur oy alan Merkel hükümeti kuramıyormuş. Neden miymiş?... Çünkü Merkel’in arkasında onu yüzde 34 oyla tek başına iktidara getirebilecek bir ‘darbe seçim kanunu’ yokmuş...

Bak şimdi, irite oldum!...

Eyy, postmodern demokrat!...

AK Parti 2002 seçimlerine katılırken o kanun zaten vardı... AK Parti ‘seçim kanununu değiştirin, yoksa seçimlere katılmam!..’ mı demeliydi?...

2007 ve 2011’de zaten oyların yarısına yakınını tek başına almayı başardı AK Parti... Yüzde 5-6 oy potansiyeli olan parti de bağımsız adaylarla meclise girip yüzde 10 engelini aştı... (Almanya’da da baraj yüzde 5 zaten)
Bu yaşta milleti kandırmaya utanmıyor musun postmodern demokrat?... Bu oy oranlarını (47 ve 49) Merkel alsaydı (yüzde 5 seçim barajı ile) tek başına zaten iktidar olur, koltuğuna otururdu...

Şimdi sen çıkmış ileri demokrasi dersi veriyorsun öyle mi?...

Merkel’in yüzde 40’ı kimin iradesi diye soruyorsun...

Senin, ‘Postal iradesi’ konusundaki hassasiyetini biliyorduk, ama ‘halkın iradesi’ diye bir derdin olduğunu hiç hissetmedik nedense...

Örneğin ‘Kaosa el kaldıran 411 vekil’, yüzde kaçın iradesi?... Hangi ileri demokrasiye göre hesapladın?... (411 vekil, Meclis’in yüzde 75’i demek... İrite ol diye senin yerine ben hesapladım...)

Ahmet Kaya için ‘Vay Şerefsiz’ manşetini atarken ‘ileri demokrasi ve şeref’ adına hiç irite olmadın mı?...

28 Şubat’ta Postmodern şartların olgunlaşması için manşet atarken yüzde kaçın iradesine sahip çıkıyordun?...

“Gerekirse silah bile kullanırız” manşetini atarken..,
Danıştay saldırısını, “Kaşıya Kaşıya”.., ‘Türbanlı doktor yüzünden testisinden oldu’ yalan haberini de “Türban Faciası” manşetleriyle duyururken...

Ve de ‘irticayı hortlatmak’ için ‘Cübbeli’nin Jet Ski’sine sarılırken..,

Hangi irade ve hangi ileri demokrasi savaşını veriyordun?!...

Bak biraz irite olacaksın ama sana, 5 Aralık 2006’da köşende yazdığın ’28 Şubat’ı neden destekledim?’ başlıklı yazının son cümlesini hatırlatayım;
“Ben 28 Şubat’ı destekledim ve hâla destekliyorum...”

Bak şimdi yine irite oldum!...

Hoş yazının içinde, ‘ileri demokrasi’nin kodlarını saklamışsın!... ‘Fena mı oldu, bak 28 Şubat sonrası AK Parti doğdu’ demişsin...

Yani ‘şerden, hayır doğar’ meselesi...

Onu bunu bilmem, ben 28 Şubat’tan irite oluyorum... Sen hala destekliyor musun bilmem...

Ama haberin olsun...28 Şubat Davası sanıklarından Tümg. Özkasnak, senin, Genelkurmay’dan randevu talep ettiğini, ve Çevik Bir ile odasında özel görüşme yaptığını söyledi...
Bana değil ha, savcıya!...

İrite olacak bir şey yok canım..., Belli ki Çevik Bir ile ‘İleri Demokrasi’ adına bir şeyler görüşmüşsün!...
Sıra, davanın sivil ayağına gelirse de irite olmana gerek yok...

Öyle ya, şerden hayır doğar!...
Her neyse.., Sen yine de ‘irade ve demokrasi dersleri’ vermekten vazgeç kaptan
Acayip irite oluyorum!...