"Kim kiminle evlenirse mutlu olur?” baþlýklý yazýmý þu paragrafla bitirmiþtim: “ Damat veya gelin adaylarýnýn eþleþmesini deðerlendirirken, dört unsurun iki kiþi açýsýndan eþ zamanlý deðerlendirmesini yapmakta fayda olabilir. Bunlar; fiziksel özellikler, çoklu zeka, kiþilik özellikleri ve sosyal kimlik”.
Eþ seçiminde fiziksel beðeni ve uyumluluk
Eþ seçiminde erkeklerin kadýnlarda güzelliði ön planda tutarken, kadýnlarýn erkekte koruma ve geçim saðlama potansiyelini ön planda tuttuðu yaygýn bir kanaat. Bu yaklaþým halk saðduyusu tarafýndan temsil edildiði kadar, evrimsel psikoloji tarafýndan da savunuluyor.
Modern dönemde, toplumsal yapýda ve kadýn erkek rollerde deðiþim ile birlikte bu yaklaþýmýn izah gücü azalmaya baþladý. Artýk kadýnlar erkeklerin fiziksel özelliklerine, erkekler de kadýnlarýn kazançlarýna daha fazla bakýyorlar.
Eþ adayýný fiziksel açýdan beðeni; hem evrensel hem de kültürel özellikler gösteriyor. Yüz görünümü, ten, vücut yapýsý, boy, kilo gibi unsurlar eþ zamanlý ve bütüncül bir þekilde deðerlendirilmesiyle oluþan “toplam algý” kiþide “ilk izlenim” oluþturuyor. Saniyeler içinde yapýlan bu hýzlý ilk deðerlendirme, kiþi ile ilgili beðenimizi þekillendiriyor.
Fiziksel beðeni deðerlendirmesi zihnimizde ya ikili bir modelle karara dönüþüyor: güzel, güzel deðil. Ya da çoklu olasýlýkla, spektrumal daðýlýmla, zihinlerimizde karþýlýk buluyor: Çok güzel, güzel, nötr, güzel deðil, hiç güzel deðil.
Deðerlendirmeyi yapanýn öznelliði iþin esasý. Ýnsanlar olasý eþ adayýný deðerlendirirken güzellik yarýþmasý jüri üyesi gibi deðiller. Güzellik algýmýz sevdiðimiz, baðlandýðýmýz ve sýk gördüðümüz kiþilerden etkileniyor. Bu sebeple de deðerlendiriciler arasýnda mutlak uyum yok, hatta uyum zayýf.
Ýþin püf noktasý tam da burasý: Kiþilerin birbirlerini çekmesi. Karþýlýklý onaylamasý. Ýkisinin de beðenisinin oluþmasý. Bu karþýlýklý beðeni hali eþ iliþkisinin temellerini oluþturuyor.
Fiziksel beðenide eþik aþýlmadýðýnda iki þey oluyor: Ya kiþi iliþkiye evet demiyor veya diðer unsurlara bakýyor. Diðer parametreler açýsýndan beklenti karþýlandýðýnda, kiþi yine de iliþkiye evet diyebiliyor.
Eþ adayýný deðerlendirmede çoklu zeka
Harvard Üniversitesi’nden Gardner’in çoklu zeka kuramýna göre sekiz farklý zeka türü var: Mantýksal iliþkileri kurmamýzý saðlayan matematiksel zeka, dil üzerinden iþleyen sözel zeka, bedensel hareketlerin uyumu ile iliþkili kinestetik zeka, eþya ve mekanlarý çok boyutlu kavramamýz ile ilgili uzamsal zeka, müzik becerileri ile ilgili ritmik zeka, kiþinin kendi iç dünyasýnda olup bitenleri anlamasýný tanýmlayan içsel zeka ve kiþilerarasý iliþkiler ile ilgili sosyal zeka.
Ýnsan beðenimizde ve iliþkilerimizde zekalarýmýzýn devrede olduðu açýk. Tüm zeka türleri eþimizle iliþkimizi etkileyecek özellikte. Özellikle problem çözme kapasitemizi belirleyen “matematiksel zeka”, kendi özelliklerimizin ve iç dünyamýzýn farkýnda olmamýzý saðlayan “içsel zeka”, insan iliþkilerini özellikle de duygularý anlamamýzý saðlayan “sosyal zeka” eþ iliþkilerinde kritik önemde.
Eþ adaylarýnýn birbirlerini deðerlendirirken fiziksel deðerlendirmede bulunmasý daha kolay iken, kendimizi ve diðer kiþileri çoklu zeka açýsýndan deðerlendirmek kolay iþ deðil. Yine de bu iþi bilinçli bir deðerlendirme ile yapmasak da örtük yaptýðýmýz kanaatindeyim.
Eþ seçiminde zeka ölçüm puanlarýmýzý göstermek saçma olurdu. Fakat yine de çoklu zeka açýsýndan kendimizi ve baþkalarýný deðerlendirme becerimizi geliþtirmek deðerli olabilir. Evlilik geliþtirme programlarýnda; problem çözme tekniklerini, kendimizi ve eþimizi tanýmayý, duygularýn farkýna varýlmasýný ve ifadesinin öðretilmeye çalýþýlmasý boþuna deðil.
Bu konuda yazmaya devam edeceðim. Meseleyi anlamaya çalýþýyorum. Anladýðýmý paylaþýyorum. Umarým siyaset yazýlarýmdan sonra bu konular ilginizi çekiyordur.