Eþ terapilerine baþvurmanýn önündeki üç engel

Evlilikleri zorda olmasýna raðmen, yardým almak zor iþ. Eþlerin kendi problemlerini öncelikle kendilerinin çözmeye çalýþmasý saðlýklý bir durum. Ýkinci aþama da yakýn çevreden fikir almak olabilir. Eðer bu iki yöntem de yeterli olmazsa, bir profesyonelden yardým almakta fayda var. Eþ terapisi için profesyonellere baþvurmanýn önünde “psikolojk”, “ekonomik” ve “uygun bir terapisti bulma þeklinde” en az üç engel var. Bu sebeple evliliklerinde sorun yaþayýp da etkili bir yardým alamamak önemli bir sorun.

Psikolojik engel

Evlilik iliþkisi bir kiþi için en mahrem alan. Mahrem olaný bir yabancý ile paylaþmak kolay iþ deðil. Özellikle erkekler bu konuda daha fazla zorlanýyorlar. Kadýnlar evlilikteki sorunlarý daha erken görüp, daha ciddiye aldýklarý için yardým arayýþýnda daha istekli olabiliyorlar. Ama daha az sýklýkla bunun tersi de doðru.

Ekonomik engel

Eþ terapilerinin önündeki ikinci engel ekonomik. Devlet hastanelerinde eþ danýþmanlýðý almak neredeyse imkansýz. Hastanelerin bünyesinde eþ danýþmanlýðý verebilecek kiþi ya yok ya da diðer iþ yoðunluklarýndan bu alana vakit ayýramýyorlar. Çünkü evlilik danýþmanlýðý için seans baþýna ayrýlmasý gereken en az zaman 50 dakika olmak zorunda. Ortalama gereken seans sayýsýnýn da 8-12 olmasý hesaba katýlýrsa bu talebin rutin sigorta sistemi üzerinden karþýlanmasý pratikte mümkün deðil. Sonuçta evlilik danýþmanlýðý alabilmenin tek yolu özel sektör. Bu da belirli bir bütçe demek. Zaten psikolojik olarak zorlanan kiþiler, ekonomik olarak da zorlanýnca yardým arayýþýndan vazgeçer hale gelebiliyorlar.

Uygun eþ terapisti bulmak

Eþ terapilerinin önündeki üçüncü engel “uygun bir eþ terapisti bulmak” sorunu. Eþ terapileri Türkiye’de Batý ülkelerine göre geriden gelen bir konsept. Terapist yetiþtirmenin kurumsal kökenleri de zayýf. Bu sebeple önemli oranda yetiþmiþ terapist eksikliði var. Son dönemde bu eksikliði gidermek için hýzlý verilen eðitimler de “yeterlilik” sorunu doðurmaya baþladý. Yine de danýþmanlýk verenlerin aðýrlýklý olarak yardýmcý olacak bir yeterliliðe sahip olduðunu söylemek lazým.

Terapist konusundaki diðer bir sorun da “kültürel duyarlýlýk” meselesi. Evlilik terapisi sýrasýnda terapistin zihinsel iþleyiþi ve iþ yapma biçimini belirleyen kodlar beyin cerrahýnýn tümör ameliyatý gibi deðil. Evlilik danýþmanlýðý verilirken kültürel ve sosyal olanýn daha fazla dikkate alýnmasý gerekiyor. Bazý terapistler arasýnda kültürel duyarlýlýk sorunu olmasýna raðmen, çoðu uzmanýn kültürel faktörlere dikkat ettiðini söylemek lazým.

Bu üç zorluða raðmen, gerçekten ihtiyaç varsa yardým almaktan kaçýnmamak gerekiyor. Sonuçta evliliklerimiz ruhsal ve bedensel saðlýðýmýzý doðrudan etkiliyor. Yolunda gitmeyen bir evlilik bizi acýlar içinde býrakýrken, iyi giden bir evlilik mutluluðumuzun kaynaðý olabiliyor.