Esad sonrasý alternatifleri

Türkiye son bir yýldýr Beþar Esad’ýn koltuðunu býrakmasýný istedi durdu. Son çatýþmalar da gösteriyor ki Esad uzun süre dayanamayabilir. Peki, Türkiye ve Ortadoðu Esad sonrasý Suriye’ye hazýr mý? Esad iktidarý kaybederse yerine gelecek alternatifler daha mý iyi olacak?

Esad sonrasýnýn ilk olasý sonucu mezhep ve din farkýna dayalý parçalý bir Suriye olabilir. Silahlý muhaliflerin ezici çoðunluðu Sünni, Esad ise daha çok mezhebi olan Nusayrilere (Suriye Alevileri) ve kýsmen de istikrar için kendisine yaklaþan diðer azýnlýklara dayanýyor. Çatýþmalar Esad’ýn sarayýna yaklaþtýkça Esad ailesinin yanýnda sadece Nusayriler kalýyor. Çatýþmalarýn bir etkisi de týpký Irak’ta olduðu gibi yerleþim yerlerini daha belirgin bir þekilde mezheplere göre ayýrmasý oldu.

Mezhep devletleri

Eðer Beþar Esad ve çevresi ülkenin güneyinde bulunan baþkent Þam’da tutunamazlarsa, Nusayrilerin yoðun bir þekilde yaþadýðý ve Suriye’nin Akdeniz kýyýlarýný kapsayan bölgede ayrý bir devlet kurabilir. Alevi Devletiolarak da anýlan bu muhtemel devletin içinde Lazkiye, Hamidiye, Baniyas, Qardaha ve Rus askeri üssünün de bulunduðu Tartus’un mutlaka yer alacaðý tahmin ediliyor.

 

Bu durumda ülkenin kuzeyinde Kamýþlý, Darbasiyah ve Halep’in kuzeyinde yerleþik Kürtlerin de ayrý bir devlet isteyebileceði tahmin ediliyor. Hatta Sünni Araplarýn yoðun olduðu Suriye bölgesinde tek bir devlet mi olacak, yoksa çatýþmalar daha küçük devletlere mi bölünecek, o bile belli deðil. Tek parça kalsa bile böyle bir devletin Akdeniz kýyýlarý Rusya desteðindeki Nusayrilerce týkandýðý için denizlere çýkýþý olmayacak. Baþka bir deyiþle yeni Suriye devleti hem daha küçük, hem de denizlere kapalý bir devlet olabilir.

Fransýzlar 6’ya bölmüþtü

 

Aslýnda parçalý Suriye yeni bir olgu deðil. Fransýzlar 1924’te Suriye’den tam 6 ayrý devlet çýkarmýþlardý. Bunlar Þam Devleti, Halep, Alevi Devleti, Jabel Dürzi, Lübnan ve Ýskenderun idi. 1925-27 yýllarýnda büyük çoðunluðu Sünni olan Suriye milliyetçileri Fransýzlar ile savaþýrken, bugün Suriye’yi yöneten Alevi Araplarýn atalarý çok küçük istisnalar hariç Fransýzlar ile iþbirliði içindeydiler. Dolayýsýyla baðýmsýzlýk daha çok Sünni Araplarýn ve onlara destek veren diðer küçük gruplarýn eseriydi.

Baðýmsýzlýða pek bir katkýlarý olmasa da 1936’da Sünni ve Nusayri topraklarý milliyetçi idare altýnda birleþtirildi. Nüfusa oranlarý sadece %10-12 civarýnda olan Nusayriler kendilerini Suriye içinde hep farklý gördüler ve kapalý bir toplum olarak devlete sýzmaya, onu ele geçirmeye çalýþtýlar. Nihayet 1963’te bunu baþardýlar da. Baba Esad (Hafýz Esad) askeri bir darbe ile idareyi ele geçirdi ve Suriye’yi bugüne kadar Esad ailesi yönetti. Nusayriler 1963-2012 arasýnda Ermeniler ve Süryanilerle, kendilerine sadýk gördükleri çok az sayýdaki Sünni ile ve diðer azýnlýklarla ülkeyi demir yumrukla yönettiler. Sünni Saddam Hüseyin Irak’ta halkýna ne yaptýysa, Alevi Esad ailesi de Suriye’de halkýna ayný eziyetleri çektirdi.

Þimdi korku bulutlarý daðýlýyor. Halk týpký Irak’ta olduðu gibi özgürleþiyor. Ancak özgürlük tüm sorunlarýn çözümü deðil. Özgürlük tek baþýna hak, hukuk; aþ, ekmek ve demokrasi deðil. Özgürlük önce kaosla geliyor, anarþi üretiyor ve elbette kardeþ kavgalarý da bir türlü durulmuyor.

Özetleyecek olursak Esad öldürülse bile Nusayrilerin küçük de olsa ayrý bir devlet kurmak isteyecekleri anlaþýlýyor. Rusya’nýn derdi ise böyle bir devlet üzerinden Akdeniz ve Ortadoðu’da etki sahasýný kaybetmemek. Suriye Kürtleri ise iþleri daha da karýþtýrýyor. Irak, Türkiye ve Ýran’ýn Kürtler üzerinde ciddi anlaþmazlýklarý olmasý bekleniyor.

Anlayacaðýnýz Suriye’de hikâye daha yeni baþlýyor.