Suriye'deki savaþ 2011'de baþlayýp bugüne kadar bir halli devam etmedi. Kendi içinde dönemleri oldu savaþýn. 2013'e kadar Esed'i Þam'a sýkýþtýracak ve gerçekten de Suriye'de Baas rejiminin yýkýlmasýnýn yakýn olduðunu düþündürtecek kadar yol almýþtý adýna kabaca "Muhalefet" dediðimiz direniþ hareketi. 2013'te bir þey oldu ve bu tarihten itibaren DEAÞ güç kazanmaya baþladý. ABD'nin Irak'ý iþgaliyle birlikte kurulan örgüt, Suriye'ye taþýndý ve burayý bir "yabancý savaþçý" çekim alanýna dönüþtürdü.
Eþ zamanlý olarak PYD de ayrý baþ çekmeye ve Suriye'nin kuzeyinde kendi adýna egemenlik savaþý vermeye baþladýðý. Týpký DEAÞ gibi PYD de hem yerli halký kendi saflarýna katmaya çalýþtý hem de "yabancý savaþçý" ithal eden bir terör aðý kurdu.
Artýk Suriye'de ikinci evreye geçilmiþti. Bu tarihten itibaren Suriye, tam anlamýyla bir vekalet savaþý platosuna dönüþtürüldü.
2013'e kadar Ýran'ýn milis, Rusya'nýn silah desteðiyle katliam yapan Esed'i asýl ayakta tutan ise Rusya ve ABD oldu.
Obama'nýn baþlattýðý Ýran'la nükleer anlaþma süreci Esed'e yaradý. ABD'nin sözde DEAÞ ile mücadele adýna PYD'yi silahlandýrmasý da öyle.
DEAÞ ve PYD, Türkiye'nin yürüttüðü Fýrat Kalkaný Operasyonu'na kadar Suriye'nin kuzeyinde birbirine alan açmak için adeta savaþ oyunu oynadýlar.
Türkiye'nin bu oyunu bozan iki hamlesinden sonra yani Fýrat Kalkaný ve Zeytin Dalý Operasyonlarý sayesinde vekalet savaþýnýn terör taþeronlarý güç kaybetti.
ABD'nin yer almadýðý Astana süreci Ankara zirvesiyle belli bir noktaya taþýnmýþken Esed rejimi, abluka altýnda tuttuðu Doðu Guta'nýn Duma ilçesinde kimyasal silah saldýrýsý düzenledi.
***
Bu ilk deðil, Esed daha önce de 225 kere kimyasal silah kullandý. Ama hiçbirine bu kadar güçlü tepki vermedi ABD. 2013'teki kimyasal silah saldýrýsýnda iç organlarý yanarak öldürülen çocuklarýn yan yana dizilmiþ cansýz bedenlerini Anadolu Ajansý fotoðraflamýþ ve bu savaþ suçunu tüm dünyaya duyurmuþtu. Obama "Kimyasal silah kýrmýzý çizgimizdir" demesine raðmen o gün Esed'i durdurmadý. Bilakis o tarihten sonra "Suriye isyaný" bir "yýpratma savaþýna" dönüþtü.
Þimdi ise Suriye savaþýnda üçüncü evreye geçildi. Trump her ne kadar Suriye'den çekilmek istediðini söylese de son hareketlilik, büyük güçlerin doðrudan savaþabileceklerini dahi akla getiriyor.
Fransa'nýn rol kapma çabasý, Rusya'nýn Afrin'den sonra PYD kartýný kaybetmiþ olmasý, ABD'nin "DEAÞ ile mücadelede sona gelinindiyse daha ne için Suriye'desin?" sorusuna meþru bir cevap üretememesi ve Türkiye'nin taþeron aktörleri etkisizleþtirmesi, Suriye savaþýný yeni bir evreye taþýmýz durumda.
ABD, kendi hava saldýrýlarýyla ölen çocuklara savaþ zayiatý muamelesi yaparken, Esed'in zehirli gaz ve bombalarla öldürdükleri için bugüne kadar bir yaptýrým uygulamamýþken Doðu Guta'daki son kimyasal saldýrýyla birlikte Esed'e en sert þekilde yüklenmeye baþladý. Ýddiaya göre ABD, rejime ait 22 noktaya saldýrý planlýyor. Rusya da savaþ pozisyonu almýþ durumda. Hava savunma sistemleri açýk halde.
Bir tarafta da Suriye sahasýnda Ýran ve Ýsrail dalaþýyor.
Vekalet savaþý yerini asýllarýn savaþýna mý býrakacak? Üçüncü dünya savaþýnýn ayak sesleri mi bunlar? Sorular muhtelif. Yüz binlerce insanýn katledildiði, milyonlarcasýnýn mültecileþtirildiði, tüm tarihiyle birlikte þehirlerinin yerle bir edildiði Suriye, bir güç savaþý alaný olmuþ durumunda. Esed çocuk öldürüyor, böylece "güç savaþý" devam ediyor.
Dertleri çocuklar falan deðil. Öyle olsa þimdiye kadar Esed'in 225 kere devrilmesi gerekirdi...