Esed, Suriye ve Amerika

Suriye’de isyan baþlayalý dört yýl oldu. Aradan geçen sürede ortaya oldukça büyük bir maliyet çýktý. Suriye bir yönüyle 21. yüzyýlýn baþlangýcýnda bölgemizin baþat imtihanýna dönüþtü. Hem ahlaki hem siyasi hem de jeopolitik olarak bu imtihandan geçebilen tek aktörün ise Türkiye olduðunu söylemek mümkün. Bu, iddialý bir cümleden ziyade sahadaki acý bir gerçeðe iþaret ediyor. Böylesi trajik bir durumun üzerine düþünmek yerine, Suriye tartýþmalarýnda hâlâ Türkiye’nin hedefte kalmasý bile yaþanan tefessühü görmek için yeterli. 

Suriye tartýþmasýnýn en anlamsýz aktörlerinin baþýnda bizatihi Esed’in kendisi geliyor. Esed, Mart 2011’de yaptýðý katliamlarla sahneden çekilmiþ Baas rejiminden öte bir anlam ifade etmiyor. Hâlâ ayakta kalmýþ olmasý, halen katliam yapabilmesi, bölgesel ve küresel aktörlerin vekâlet savaþýnda sýradan bir Þebbiha olarak varlýðý sürdürmesi bu durumu deðiþtirmiyor. 

Muhaliflerin kazanamamýþ olmasý, isyanýn ve savaþýn halen sürmesi Esed’i anlamlý bir aktör haline getirmiyor. Yaþanan büyük kýyýmdan ve ortaya çýkan kaostan sonra hâlâ Esed üzerinden denklem kurmanýn gerçekçi hiçbir zemini bulunmuyor. Aksine Esed’li cümleler telaffuz etmenin saðladýðý tek rahatlýk; yüzbinlerce insanýn canýna mal olan büyük kýyýma verilen dolaylý ve doðrudan desteði kamufle amacý taþýyor.

Kaldý ki, Esed’li formüller isyanýn baþýndan beri sürekli masaya gelmiþ, bugün olduðundan çok daha fazla sayýda bölgesel ve küresel aktör tarafýndan desteklenmiþti. Bütün bu planlarýn suya düþmesini saðlayan da yine bizzat Esed’ten baþkasý olmadý. Türkiye’nin altý ay süren yoðun giriþimlerinden Annan planýna, Brahimi barýþ giriþiminden Arap Ligi arabuluculuðuna kadar bütün müdahaleler Baas rejimi tarafýndan inkýtaa uðratýldý. Dolayýsýyla Mart 2015’te, Amerika’nýn farklý aðýzlardan, geçmiþte hem de þartlar çok daha müsaitken denenmiþ müdahale giriþimlerini ilk kez ortaya atýlýyormuþ gibi dile getirmesinin fazlaca bir anlamý bulunmuyor. 

Bugüne deðin Amerika’nýn Suriye yaklaþýmdaki gelgitlerin ortaya çýkardýðý maliyet, krizin derinleþmesindeki en etkili unsurlarýn baþýnda geldi. Kerry’nin ve CIA baþkanýnýn Mart ayý içerisindeki açýklamalarý baþý sonu belli bir politika deðiþiminden ziyade, anýlan yaklaþýmýn iniþ çýkýþlarýndan ibaret.

Zira II. Dünya Savaþý’ndan bu yana 21 kez savunma bakaný deðiþtiren Amerika, Obama yönetiminde bugüne kadar dört kez savunma bakaný deðiþtirdi. Savaþsýz bir dönem olmasýnýn yanýnda, 2002 ve 2003 Afganistan ve Irak iþgalleri sonrasý geri çekilen bir güvenlik yaklaþýmýna raðmen, savunma politikasýnýn liderlik düzeyinde bu denli hareketli olmasý bile üzerinde düþünülmesi gereken bir duruma iþaret ediyor.

Daha açýk bir ifadeyle, sahadaki jeopolitik gerçeklerle siyasetini telif edemeyen bir yaklaþým ortaya çýkmýþ durumda. Her iki yaklaþým arasýnda açýlan makas ise bugün hâlâ kapatýlabilmiþ deðil. Sadece demeçler düzeyinde kalan yaklaþýmlar, Esed’in kimyasal silah kullanmasýnda olduðu üzere, bazen oldukça çeliþkili durumlarýn ortaya çýkmasýna da yol açtý. Dolayýsýyla ABD’nin kendi iç çeliþkilerinin bu denli keskin hale geldiði bir dönemde, Esed üzerinden bir politika önerisi yapýlmasýnýn ciddiyetle karþýlanmamasýna þaþýrmamak gerekiyor.

Suriye’de oldukça yoðun bir þekilde vekâlet savaþlarýnýn derç edildiði gün baþlayan bu süreç, bugün çok daha derinleþmiþ ve yapýsal hale gelmiþ durumda. Suriye’deki krizden ve Irak’taki yanlýþ politikalardan baðýmsýz bir þekilde ele alýnan IÞÝD meselesi de krizin daha fazla büyümesine yol açýyor. Amerika dâhil krizin derinleþmesinde doðrudan ve dolaylý paydaþ olan unsurlarýn önemli kýsmý bir bölge veya en azýndan Suriye ve Irak perspektifine kavuþmadan, pansuman tedavisinin ötesine geçmeyen bir jeopolitik körlük üretmeye devam edecekler.

Trajedinin boyutlarýný Suriye ölçeðinde bir Bosna trajedisine ulaþmadan durdurmanýn tek yolu, baþý sonu belli bir bölge ve barýþ perspektifinden geçiyor. O perspektifin içerisinde ise bugün yaþanan kýsýr döngüde anlamsýz bir aktöre dönüþen Esed’e ne kadar yer bulabiliyorlarsa o kadar bulabilirler!