Lafý dolandýrmadan söyleyeyim: Esed sembolik bir figürdür.
Askeri ve siyasi varlýðýný Rusya’ya ve Ýran’a borçlu olan biridir.
Bugün Esed hâlâ iktidarda ise bunu iki þeye borçludur.
Bir: Esed’in devrilmesine ramak kalmýþ iken Esed’in yerine týpký Mursi gibi birinin geçmesinden korkan malum bloðun Esed’in devrilmesi operasyonunu devre dýþý býrakmasý.
Ýki: Eþ zamanlý olarak Rusya ve Ýran’ýn askeri gücüyle sahaya inmiþ olmasý.
Bugün Suriye’de asýl patronun Rusya olduðunu söylemeye gerek yok.
Ýran’ýn sahadaki askeri ve milis gücü ise çok önemli bir destek...
Putin’in Suriye ziyaretinde Esed’in nasýl emir eri gibi durduðu dünya kamuoyu tarafýndan görüldü.
Esed biliyor ki Rusya’nýn ve Ýran’ýn desteði olmadan ayakta duramaz.
O yüzden Esed attýðý/atacaðý her adým için önceden bu iki gücün onayýný arar.
Þimdi bu Esed’i içimizden birileri ýsrarla Türkiye’ye dayatmaya çalýþýyor.
“Esedçi lobi” veya “Esed’in maþalarý” Afrin operasyonuyla birlikte sahaya çok süratli girdi.
Bir yanda Erdoðan liderliðindeki Türkiye’yi Esed’le masaya oturtmaya çalýþýyor, öbür yanda askeri ve diplomatik gücünü tüm dünyaya gösteren Türkiye’nin özgüvenini yýkmaya çalýþýyorlar.
“Esedsiz olmaz!” çýðýrtkanlýðý yapanlarýn baþýnda pek tabii Kýlýçdaroðlu CHP’si geliyor.
Türkiye’nin son derece baþarýlý bir diplomatik atakla Esed’i ayakta tutan Rusya ve Ýran ile geliþtirdiði iþbirliðine dayalý denklem, askeri alanda da baþarýlý bir biçimde sahaya yansýmýþ iken Baasçý lobinin “Esed’le masaya oturmadan olmaz!” diye tutturmasý tesadüfi deðildir.
Bunun nasýl bir ideolojik ve siyasi yoldaþlýk iliþkisi olduðuna deðinmeyeceðim.
Zira malumun ilaný olur bu.
***
Benim asýl kýrgýnlýðým bu “Baasçý lobi”ye deðil; onlarýn tezlerini farklý cümlelerle ve güya farklý hissiyatla bizim mahalleye taþýyan içimizdeki kimi dostlarýmýzadýr.
Bu dayatmacý söylem üzerinden Erdoðan liderliðindeki Türkiye’ye ve doðrudan Erdoðan liderliðindeki AK Parti anlayýþýna ve hissiyatýna nasýl bir tuzak kurulduðunu fark edemeyenlerin “yüksek siyaset” pozlarýyla akýl vermeleri ayrýca üzüntü vericidir.
Liderimizin/Cumhurbaþkaný’mýzýn bu konudaki görüþü hiçbir kafa karýþýklýðýna mahal býrakmayacak kadar açýk ve kesin iken, hiçbir AK Parti’linin baþka bir görüþ serdederek surlarýmýzda gedik açmaya çalýþanlara malzeme vermemesi gerekiyor.
Liderimiz özetle ne diyor?
“Esed eli kanlý bir diktatör ve teröristtir. Asla bizim muhatabýmýz deðildir. Suriye’nin geleceðinde Esed’in yerinin olmamasý gerekir.”
Her AK davanýn neferi, lideri tarafýndan ortaya konulan bu son derece haklý, ilkeli, ahlaklý ve gerçekçi görüþü aslanlar gibi savunur ve Esed maþalarýnýn dayatmalarýndaki ilkesizliði ve ahlaksýzlýðý da bir þamar gibi savunanlarýn suratýna indirir.
Kýlýçdaroðlu ve þürekâsýnýn gündeme taþýdýðý þu iddia asla gerçekçi ve uygulanabilir deðildir: “Türkiye Esed’le oturur anlaþýrsa ancak operasyon baþarýya ulaþýr.”
Bu ifadelerle baþarýnýn Esed’e, baþarýsýzlýðýn da Erdoðan’a nasýl kesilmek istendiði apaçýk!
Beka sorunuyla karþý karþýya olduðumuz bu kritik süreçte Esed’i arkalayan ve Cumhurbaþkaný’ný arkadan hançerleyen bu ihanet lobisinin tuzaklarla dolu tezlerinin tekine bile arka çýkmak en hafif tabiriyle aymazlýktýr.
Afrin operasyonunda kimlerin hangi hamlelerle önümüzü kesmeye çalýþtýðýný çok iyi biliyoruz.
***
Türkiye-Rusya-Ýran denkleminin her üç ülkeye de kazandýracaðý muhakkak iken, ABD-Türkiye arasýnda baþlayan müzakere sürecinden gereksiz yere rahatsýzlýk duyup malum eli silahlý milis güçleri sahaya sürenler bilsinler ki yanlýþ bir yoldadýrlar.
Türkiye’ye bu tehlikeli ayak oyunlarýyla mesaj verenler unutmasýnlar ki Türkiye’nin dostluðu asýl onlara kazandýrýr.
Kimsenin ABD-Türkiye görüþmesinden rahatsýzlýk duymasýna gerek yok.
Kimsenin kuþkusu olmasýn ki Türkiye sözünün eri bir ülkedir ve asla dostlarýný satmaz.
Ama bu süreçte her kim Türkiye düþmaný terör örgütünün yardýmýna koþarsa bedelini aðýr öder.
Türkiye’nin dostluðu da düþmanlýðý da mertçedir.
Ayak oyunlarý üzerinden Türkiye’ye mesaj verenler girdikleri yanlýþ yoldan dönmelidirler.