Ertuðrul Özkök yazdý ilkin.
Zehir zemberek bir eleþtiriydi.
Sonra Akif Beki kardeþimiz yazdý.
Onunki bin beter bir eleþtiriydi.
Beki’nin iþin aslýný araþtýrmadan, Özkök’ün açtýðý yoldan yürüyerek AK Parti siyasetini doðrudan hedefe yerleþtiren bir mecra açarak daha sert eleþtiriler getirmesine anlam veremedim.
Zira bizim siyasetten ve gazetecilikten önce birbirimize karþý manevi sorumluluðumuz var.
Medyaya yansýyan bir söz eksik olabilir, önü arkasý kesilerek verilmiþ olabilir, çarpýtýlmýþ olabilir, deðil mi?
Dikkatli olmak lazým…
Ýlkelerimize uygun davranmak lazým…
Keþke diyorum sevgili Akif, o zehir zemberek yazýyý yazmadan önce belediye baþkanýmýzý arasaydýn da olayýn aslýný sorup öðrenseydin!
Kitabi ölçülerimiz bunu emreder çünkü.
Öbür türlüsü iyi niyetle de yapýlmýþ olsa günaha sevk eder bizi.
Çünkü orta yerde kul hakký var.
Ýtibar suikastý var.
Karalamak ve gözden düþürmek var.
Sadece siyasetçiler deðil, köþe yazarlarý da bazen kastýný aþan laflar edebilirler.
Bazen doðru bir sözü yanlýþ ifade edebilirler.
Biz birbirimizi eleþtirirken ayný zamanda ilkelerimiz doðrultusunda birbirimizin hukukunu ve itibarýný korumak zorunda deðil miyiz Akif kardeþim?
***
Özkök’ün köþesine taþýdýðý sözlerin sahibi Esenyurt Belediye Baþkaný’mýz Ali Murat Alatepe.
50’li yaþlarýnda sevilen ve sayýlan bir siyasetçi.
Bilgi ve birikiminin yaný sýra kýsa sürede yapýp ettikleriyle göz dolduran bir belediye baþkanýmýz.
Güya Baþkan’ýmýz, “Esenyurt’u kaybedersek Ýslâm’ý, Kudüs’ü, Mekke’yi kaybederiz!” demiþ!
Sahiden böyle mi demiþ?
Ali Murat kardeþimizi tanýyan herkes bilir ki o asla böyle akla ziyan sözler etmez.
Þimdi iþin gerçeðini anlatayým da kararý siz verin…
1 Nisan günü Ali Murat Alatepe Baþkan’ýmýz, Esenyurt Þehitler Parký’nda Karadenizliler Platformu’nun düzenlediði “Þehitlerimizi Anma Programý”na katýlýr.
Orada hepi topu 9 dakikalýk irticalen bir konuþma yapar.
O konuþmada Afrin operasyonuna deðinir. “Afrin’e girmeseydik ülkemizi bizler burada savunmak zorunda kalýrdýk” mealinde sözler eder. Birlik ve beraberliðin önemine vurgu yapar. Þehitliðin anlam ve önemini anlatýr. Erdoðan liderliðinin sadece Türkiye için deðil, Ýslâm alemi için ne kadar elzem olduðuna deðinir.
Konuþmanýn bütününü okuduðumda o laflarýn önünde ve arkasýnda þu iki önemli vurgunun olduðunu gördüm.
Bir: Ýslâm alemi/ümmet için Türkiye’nin önemi.
Ýki: Türkiye ve Ýslâm alemi/ümmet için Erdoðan liderliðinin önemi.
Sevgili Ali Murat Baþkan’ýmýz buna deðinirken, siyasetin doðasýnda var olan bir mübalaðaya kaçýyor ve dýþarýdan bakýldýðýnda yanlýþ anlaþýlmaya/çarpýtýlmaya müsait bir laf ediyor. Ama dikkatli bir gözle önü ve arkasý okunduðunda o laftan Özkök ve Beki’nin çýkardýðý sonuçlarý çýkartmanýn mümkün olmadýðý görülür.
Ali Murat kardeþimiz Erdoðan liderliðindeki Türkiye’yi kastederek þöyle diyor:
“Burayý kaybedersek Kudüs’ü kaybederiz, Ýslâm’ý kaybederiz, Mekke’yi kaybederiz.”
Özkök’e o laflarý servis edenler “Burayý kaybedersek!” lafýný “Esenyurt’u kaybedersek” biçimine dönüþtürmüþler. Zira konuþmanýn deþifre edilmiþ metninde o ibare yok.
Ýsteyen o þekilde yorumlayabilir mi?
Yorumlayabilir…
Ýrticalen yapýlmýþ bir konuþmanýn bütününü göz ardý ederdeniz insaftan ve hakkaniyetten uzaklaþýrsýnýz.
Ama biz öyle yapamayýz deðil mi sevgili Akif?
O ifadenin dilinin sorunlu olduðu eleþtirisi tolere edilebilir lakin o laf üzerinden “din, siyaset, istismar” vb. laflarýn boca edilmesi insafla ve hakkaniyetle baðdaþmaz.
O ifadede geçen “Ýslâm’ý kaybederiz!” lafýný sorunlu görürüm. Zira Ýslâm hiç kimsenin varlýðýyla kaim deðildir. Eminim ki Ali Murat kardeþim de gayrý düþünmez.
Lakin o lafýn baðlamýndan kopartýlarak haksýz suçlamalara dönüþtürülmesini de ziyadesiyle sorunlu görürüm.
Kastý aþan sözlerden dolayý itibar suikastý ve siyasi linci meþru bir yöntem olarak kabul edecek olursak o zaman þu yeryüzünde hiçbir masuma yer kalmaz.
Ezcümle diyeceðim o ki:
Bize yapýlmasýný istemediðimiz hiçbir þeyi bir baþkasýna yapmamalýyýz.