Eşit temsil seçmene haksızlıktır

Seçimden büyük bir zaferle çıkmış olan başbakanın muhalefet partileriyle görüşmesi büyük incelik. 

Onlar nasıl olsa kendi iç sorunlarıyla meşgul, fırsat bu fırsat uzak durayım demedi. Aksine üçünden de randevu aldı ve görüşmelere başladı.

İlk görüşme CHP genel başkanıyla yapıldı ve her iki taraf da topluma umut veren bir yaklaşım sergiledi.

***

Anayasa, iç tüzük, AB uyum yasaları ve darbe dönemine ait düzenlemelerle ilgili genel bir mutabakat ortaya çıktı.

Aslında yeni anayasa konusu dışında AK Parti’nin muhalefetin desteğine ihtiyacı yok. Meclisteki sayısı yeterli.

Buna rağmen muhalefetin desteğini araması da her türlü takdirin üstündedir.

CHP’nin yaklaşımı da takdire şayandır. Hem iç tüzük konusunda hem AB uyum yasaları konusunda hem de darbe dönemi düzenlemelerinin tasfiyesi konusundaki olumlu yaklaşımı siyasi gerginliklerin geride kalmasına yardımcı olacak niteliktedir.

***

Ben MHP ile yapılacak görüşmenin de olumlu geçeceğini ümit ediyorum. Çünkü Devlet Bey milli meselelerde siyasi rekabet yerine milli mutabakatı tercih ederek iyi sınav vermiş bir politikacıdır.

Rusya krizi ve terörle mücadele konularında hükümete verdiği açık desteği de ben milli meselelerdeki yapıcı politikaların devamı olarak görüyorum.

CHP’nin olumlu yaklaştığı üç konuda MHP’nin farklı bir tavır sergileyeceğini zannetmiyorum.

***

HDP ile randevunun iptali ise isabetli olmuştur.

Geçen hafta ben zaten HDP ile görüşmenin yan?ış olacağını yazmıştım.

Davutoğlu, Demirtaş’ın görüşme çağrısına da, “Kimse milletvekili zırhına sarılıp suç işleme hakkına sahip değil. HDP kendine çeki düzen versin. Gündüz barış, gece terörle işbirliği olmaz. HDP siyasi parti mi, terör örgütünün uzantısı mı?” diyerek hak ettiği cevabı vermiştir.  

Geç te olsa teröre destek verenler hakkında tahkikat açarak yargı da görevine yerine getirmiştir.

***

MHP randevusundan sonra öyle zannediyorum ki yeni anayasa çalışmaları gündemimizde önemli bir yer teşkil edecek.

Yeni bir komisyon oluşturularak çalışmalar başlayacak.

Tam da bu noktada iki hususa temas etmek istiyorum.

Biri komisyon teşkili diğeri ise karar alma yöntemi.

Geçen dönem komisyon bu iki sebepten dolayı başarısız oldu.

***

Çünkü komisyonda partiler eşit temsil edilerek seçmenin iradesine bence büyük haksızlık yapıldı.

Ben oluşturulacak komisyonda partilerin, oy oranına göre (milletvekili sayısına göre değil, çünkü vekil dağılımı adil olmamıştır, MHP HDP’den daha çok oy almasına rağmen daha az milletvekili çıkarmıştır!) temsil edilmesinin daha isabetli olacağını düşünüyorum.

5 milyon oy alan bir partinin (HDP ya da MHP) 23 milyon oy alan bir parti (AK Parti) veya 12 milyon o alan bir parti (CHP) ile komisyonda aynı oranda temsili seçmene haksızlıktır!

***

İkinci husus da komisyonda kararların oy çokluğu veya üçte iki çokluk gibi bir kurala bağlanmasıdır.

Aksi takdirde yeni oluşturulacak komisyon da eskisi gibi başarısız olmaya mahkûmdur.

Geçen dönemde her maddede üyelerin ittifakı aranmıştı sonuca varılamadı. Komisyon tıkandı ve tabii ki başarısız oldu.

Her konuda farklı partiden üyelerin ittifak sağlaması mümkün değildir, böyle bir kural ile işe başlamak komisyonun ölü doğmasına sebep olacaktır.

Dünyada bunun örneği yoktur, eşyanın tabiatına da aykırıdır.

***

En son kabul edilen ve uyum anayasası olarak bilinen anayasa Tunus anayasasıdır.

Fakat hiçbir maddede tam ittifak sağlanmamıştır. Uyum için çoğunluk kifayet etmiştir.

Hülasa, Yeni anayasa için TBMM’de oluşturulacak komisyonda yer alacak  partilerin üye sayısı  aldıkları oy oranına göre belirlenmeli ve kararlar için üçte iki gibi bir oran aranmalıdır.

Eşit temsil seçmene haksızlık,  üyelerin ittifak kuralı komisyonun başarısız olması demektir.

Bizden hatırlatması.