Toplumun çok ciddi travmalar yaþadýðý süreçlerde, sözgelimi darbe gibi büyük alt üst oluþlarýn yaþandýðý dönemlerde, soyut haber, soyut bilgi ve soyut bilgilere dayalý sözüm ona “analizler” hiç de masum deðildir. Zehirlidir. Karanlýk, þiddet dolu ve acýmazsýzdýr. Bu tür haber ve bilgiler hayattan kopuk olmakla kalmaz; hayatý bir bütün olarak terörize eder.
Geçen hafta bir “gazetenin” sürmanþetinde kamuoyuna þu haber servis edildi: “Ýkinci kalkýþma çok yakýnda... Türkiye, 15 Temmuz’da kanlý darbe giriþiminde bulunan FETÖ ile mücadele ederken, emekli Albay H. Atilla Uður, ikinci darbe uyarýsý yaptý. Ýkinci kalkýþmanýn çok yakýn olduðunu söyleyen Uður, yapýlan planý adým adým anlattý...”.
“Adým, adým” olduðu ilan edilen ikinci dalga darbe haberi akla ziyan bir hafiflikle hiçbir somut bilgiye yaslanmadan, hiçbir kaynaðý vesika olarak ileri sürmeden beþinci sýnýf apolitik bir okuma ile adeta Nostradamus edasýyla büyük tehlikeyi haber veriyor. Haberin satýr aralarýna odaklanýp, amaçlanan olgularý tasnif ettiðimizde karþýmýza ilginç bir tablo çýkýyor. Esasen bu haberin dert edindiði Ýki þey var; Ýlki devletin gerçek sahibi olduklarýný ima ederek, devlete ait olmasý gereken bilgi tekelini kontrol ettiklerini (öyle ya Cumhurbaþkanýnýn, Baþbakanýn, Ýçiþleri bakanýnýn, Genel Kurmay’ýn ve MÝT’in bilmediði bilgileri onlar sular seller gibi biliyor) ve ne kadar devletçi olduklarýný ispat ederek, devlet bürokrasisinde yer almak. Diðeride Kürt düþmanlýðýyla, milliyetçi duygularý gýdýklayýp, Kürt kaný üstünden, iç savaþa dayalý darbe hayallerini gerçekleþtirmek.
Önce tekrara düþmek pahasýna þu deðerlerin altýný kalýn kalýn çizelim: Türkiye halký cumhuriyet tarihi boyunca ne cumhuriyet fikrine sýrt döndü ne de özü demokrasi olmayan rejimlere tenezzül etti. Ýç, dýþ tüm demokrasi düþmanlarýna inat, her dönem ve her toplumsal koþulda pusulasýný demokratik deðerlere çevirdi ve eninde sonunda “sandýktan” çýkan, halkýn iradesine dayalý meþru yönetimlerin arkasýnda durmayý bildi. Bu bakýmdan Türkiye’de cumhuriyet tarihi, paha biçilmez bir demokrasi mücadelesi tarihidir de.
15 Temmuz ve sonrasýnda da demokrasisini caný pahasýna koruyan bu halk, Halil Berktay’ýn deyimiyle tam bir “devrimci durum” yarattý. Karþý devrimci darbeci kalkýþmayý bertaraf etme sürecinde, sanki bütün bunlar olmamýþ gibi, sanki bu halk bir “muz” ile kandýrýlabilirmiþ gibi, kimi eski rejimin kanlý postu ürünü olan simalar yeni “azizler” kýlýðýnda, demokrasi pusulasýna gölge etmeye, “etli-yaðlý böreði görünce dayanamayýp diyetini bozan obezler oburluðunda” kafa karýþtýrýcý manipülasyonlarýn altýna imza atmaktan imtina etmiyorlar.
Aslýnda “ikinci kalkýþma çok yakýnda” haberinin tek amacý var; bu amaç da hiç gizlenmeden açýk açýk ifade ediliyor: “..Senaryolarý boþa çýkarmak için yapacaðýmýz bir diðer þey, süratle milli bürokrasiyi oluþturmamýz. Hem askeri hem sivil anlamda milli bürokrasiyi mutlaka oluþturmamýz lazým. MÝT, TSK vb. Buralarda milli, mandacý olmayan, þucu bucu olmayan, liyakatli insanlarý istihdam edilmeli...”.
Bu mantýða göre devlet, FETÖ terör örgütünden temizlediði bürokratik mevzilerde, eski Türkiye’nin darbeci-muhtýracý kadrolarýna yer açýlmalýdýr! Peki ama neden? Yakýn dönemin iki ordu faaliyetinde yer almýþ bu kadrolara devlet neden kendisini, üstelik altýn bir tepside teslim etsin. Vazgeçtim, 1960 darbesinden, 1971 ve 1980 darbelerinden, 28 Þubat 1998 darbesi ve 27 Nisan 2007 muhtýrasýnda aktif görev almýþ bu bürokratlar neden þimdi yeniden görevlendirilsin? Kimin bunda ne çýkarý var? Vesayetçi bir askeri kültürün ürünü olan bu zevata “adam gibi darbe yapsýnlar” diye mi yeniden görev verilecek? “Askeri ve sivil anlamda milli bürokrasiyi mutlaka oluþturmamýz lazým” ile kastedilen tam da budur.
Bir de Kürt Aþiretleri ve ünlü Ýngiliz parmaðý imalarý var ki, bu bayat senaryoya kör kargalar bile güler. Ama anlaþýlan o ki, vesayetçi rejim ve onun bugün yaþayan zihniyeti hala Kürt düþmanlýðý ile iþ görebileceðini sanýyor. Her zaman olduðu gibi bugün de çirkin niyetleri için Kürtleri “hamburger sosu” olarak kullanmak alýþkanlýðýndan medet umuyorlar. Kusura bakmayýn; ne Türkiye artýk eski Türkiye’dir ne de Kürtler, Ýngiliz aþký ile yanýp tutuþan Kürtlerdir. Baþka kapýya.