Sonu olumlu çýkan tesadüfe ‘tevafuk’ deniyor; baþýma dün öyle bir olay geldi: Gazetelerin Baþbakan Tayyip Erdoðan’ýn Sincan mitinginde kullandýðý “Bize tuzak kuruldu” cümlesini alay konusu ettikleri dün, siyasi tarihin en gizemli ‘tuzaklarý’ndan birinin üzerindeki þalý kaldýran bir belgesel izledim...
Ýngiltere Kralý VIII. Edward’ý tahtýndan etmek üzere 1936 yýlýnda kurulmuþ tezgâhý deþifre eden belgeseli...
VIII. Edward’ýn hikâyesi iyi bilinir: Yakýþýklý ve genç kral baþýndan iki evlilik geçmiþ bir Amerikalý kadýna âþýk olur; kendisine “Ya tahtý, ya da kadýný seç” seçenekleri sunulduðunda gözü kapalý kalbinin sesini dinler... Sevdiði kadýnla hayatýný geçirmek üzere tahtýný býrakýr...
Seksen küsur sene önce olup bitmiþ bu olayýn meðer perde gerisi varmýþ ve olay filmlerde anlatýldýðý gibi deðilmiþ...
Edward daha gençliðinden itibaren farklýymýþ: Ülkesini seviyormuþ, ama onun bazý özelliklerinin mutlaka deðiþmesini de istiyormuþ... Kadýna ilgisi biraz da ABD’ye duyduðu hayranlýkla irtibatlýymýþ; kalýplarýný kýrýp daha çaðdaþ bir ülke olmasýný savunuyormuþ Ýngiltere’nin... Kilisenin sistem üzerindeki aðýrlýðýnýn da azaltýlmasý görüþündeymiþ ve bunu kimselerden gizlemediði gibi âyinlere de adým atmýyormuþ...
Babasýnýn vefatý üzerine büyük oðul olarak tahta oturduðunda Saray ile halk arasýndaki mesafeyi azaltacak davranýþlar sergilemeye, her fýrsatta halka karýþmaya baþlamýþ... Babasýnýn yanýndan ayýrmadýðý Anglikan Kilisesi’nin baþý Cosmo Lang’ý iþlerine karýþtýrmýyor, eski kafalý saray görevlilerini tasfiye ediyormuþ...
Wallis Simpson adlý Amerikalý dulla görünmekten de vazgeçmiyormuþ...
Dýþlanan Baþpiskopos Lang Kral Edward’ý devirip yerine konuþma özürlü kardeþi Albert’i geçirmeyi planlamýþ... Baþbakan Stanley Baldwin’i, Times gazetesi yayýn yönetmeni Geoffrey Dawson’u kumpasýn içine çekmiþ... Aileden birini de: Ana-kraliçeyi...
Ne kadar bildik bir hikâyeye dönüþüyor, deðil mi? Baþbakan ve yayýn yönetmenine yazdýðý ilk mektuplar yeterince etkili olmayýnca, Baþpiskopos Lang, bir papaza imzalattýðý Kral’ýn akýl saðlýðýný sorgulayan bir mektubu ikiliye göndertmiþ...
Kral’ýn telefonlarýný da dinlemeye almýþlar...
Planý, Baþbakan Baldwin’in telkinleri ve Times yönetmeni Dawson’un basýn gücünü kullanacaðý görüntüsü vermesiyle, genç Kral’ýn dayanamayýp tahtýný terk etmesiymiþ... Kral inatçý çýkýnca, Times yayýn yönetmenine “Tahtta oturan kiþi akýl hastasý olduðu için direniyor” iddialý bir mektubu bizzat göndermiþ...
Amerikalý Bn Simpson’la Kral’ýn gönül iliþkisini ABD basýný ara sýra anýyormuþ, ama Ýngiliz basýný bildiði halde iliþkiyi görmezden geliyormuþ... Baþpiskopos, Baþbakan Baldwin’e gönderdiði mektupta, “Bizim basýn da konuya ilgi göstermeye baþladý; eðer Kral’a tahtý terk etmesi için baskýyý artýrmazsanýz Times’ta da haberler çýkmaya baþlar” tehdidini savurmuþ...
Tezgâhýn seksen küsur sene gizli kaldýktan sonra þimdilerde ortaya çýkmasýnýn sebebi, konuya ilgi duyan bir kilise mensubunun dönem arþivlerinde yaptýðý gezinti... Araþtýrmacý-papaz, Baþpiskopos Lang’ýn tuttuðu günlüðü bulmuþ, saða-sola gönderdiði mektuplara da ulaþmýþ... Ele geçirdiði belgeler, Baþpiskopos’un, hemen yaný baþýnda politikacýlarýn, büyük iþadamlarýnýn, basýn mensuplarýnýn yer aldýðý kilise merkezli tezgâhýný ortaya koymuþ....
Eski bir Ýngiliz casusu olan Peter Wright ‘Casustutan’ (Spycatcher) adýyla yayýmladýðý anýlarýnda, bugünkü Kraliçe’nin eþi Prens Philip’in amcasý olan Lord Mountbatten’in 1960’lar ve 1970’lerin baþbakaný Harold Wilson’a karþý bir ‘askeri darbe’ giriþimi planladýðýný iddia eder...
Tezgâhýn içinde olan Wright ‘dünyanýn en eski demokrasisi’nin az kalsýn bir darbeye muhatap olacaðýný yazdýðýndan elbette haberdardým. Ancak, Kilise’nin basýn ve siyasetçi destekli darbe tezgâhýný ben de Ýngilizler gibi ilk kez öðrenmiþ oldum...
Halk tarafýndan sevilen Kral’ý ayak oyunuyla tahtýndan eden Baþpiskopos’u halk lânetlemiþ; kaynaklar, “Kral’ýn âkýbetini Baþpiskopos’a baðlayan insanlar kiliseye gitmemeye baþladý” diyor...
“Bize tuzak kuruldu” diyen Tayyip Bey’e gülenlere duyurulur...