Cumhurbaþkanlýðý seçimi olmasa Kemal Kýlýçdaroðlu'nun Peygamber Efendimiz'in soyundan geldiðini, Meral Akþener'in 7 yaþýndan beri beþ vakit namaz kýldýðýný, hacý olduðunu öðrenemeyecektik!
Dikkat ediyor musunuz bu seçim süreci, Eski Türkiye'deki tâbirle laiklik karþýtý eylemlerin odaðý bir süreç oluyor. Atatürk ilke ve inkýlaplarý unutuldu gitti! Varsa yoksa Müslüman Anadolu halkýnýn gönlünü hoþ edecek Ýslâmi söylemlerle "Ben daha Müslümaným, hayýr ben daha Müslümaným" yarýþý var.
Ah nerede eski Türkiye'nin kudretli hâkim ve savcýlarý; Yekta Güngör Özden'i, Vural Savaþ'ý, Abdurrahman Yalçýnkaya'sý. Onlarýn zamanýnda mümkün mü bir siyasi partinin Ýslâm hakkýnda müsbet açýklamalarda bulunmasý, kendilerini Ýslâm'a ve Müslümanlýða nisbet etmeleri, "Ben daha Müslüman'ým" yarýþýna girmeleri. Hemen kapatma davasý açarlardý. Davadan önce de eski Türkiye medyasý kamuoyunda gerekli ortamý hazýrlayacak manþetleri atardý. Yargý ile medya çok 'uyumlu' çalýþýrdý.
CHP ve ÝYÝ Partililer yatýp kalkýp Recep Tayyip Erdoðan'a dua etsinler, ne kadar iyi Müslüman olduklarýný, partileri kapatýlacak korkusu yaþamadan gönül rahatlýðýyla açýklayabiliyorlar.
Geçmiþle bugünü mukayese edebilmek adýna þu bilgi paylaþayým: 2008 senesinde "laikliðe aykýrý fiillerin odaðý haline geldiði" iddiasýyla AK Parti'ye açýlan kapatýlma davasýnda AK Parti aleyhine dosyaya konulan 'delil'lerden biri de, Peygamber Efendimiz'in doðumu dolayýsýyla düzenlenen Kutlu Doðum haftasý etkinliklerinde küçük çocuklara þiir okutmak da yer alýyordu. 'Delil'in saçmalýðý bir tarafa mezkûr etkinliði AK Parti düzenlememiþti. Tabiî ki laikliðin yýlmaz bekçileri için bunun bir önemi yoktu, çünkü her ne kadar AK Parti etkinliði düzenlemese de 'irticai' bir etkinliðin yapýlmasý için þartlarý oluþturmuþtu. Böyle bir ortamda siz bir siyasi parti liderinin Peygamber soyundan geldiðini veya bir siyasi parti lideri 7 yaþýnda beri namaz kýldýðýný söyleyecek, hafazanallah sorgusuz sualsiz adamý ipe götürürlerdi. Asamasalar bile asmaktan beter hale getirirlerdi. Özlemini duyduklarý Eski Türkiye iþte böyle bir yerdi.
Tekrar günümüze gelirsek. Niyet sorgulamasý yapmadan, baþta CHP ve ÝYÝ Parti olmak üzere laiklik mevzusunda hassas olan yapýlarýn bu seçimde laiklikten hiç bahsetmeyip "En iyi Müslüman benim" yarýþýna girmeleri de gösteriyor ki, 100 yýl önce bu topraklarda baþlayan radikal ve köktenci Batýcýlýk hareketi, tüm zorbalýðýna raðmen baþarýlý olamamýþtýr. Öyle baþarýlý olamamýþtýr ki, radikal ve köktenci Batýcýlýðýn Türkiye mümessili CHP bile 100 yýl sonra Ýslâmî söylemlerle seçimi kazanmaya çalýþmaktadýr ve buna mecbur kalmýþtýr. Çünkü bu topraklarda Ýslâm'a raðmen hiçbir þey yapýlamaz. Evet, zamanýnda Ýslâm'a raðmen bir þeyler yapýlmaya teþebbüs edildi ama her hamle nihayetinde akamete uðradý.
Bu topraklarýn hâkim unsuru Ýslâm'dýr. Cumhurbaþkanlýðý seçim süreciyle, bunu görmek istemeyen bazý çevreler bu hâkimiyeti görmek zorunda kaldýlar; hem de derinden hissederek!
