AKDOÐAN: HDP eski merkez medya, belli sermaye gruplarý ve vesayet odaklarýyla kol kola. Demokratik reformlara direnen kesimlere kendini bile bile kullandýrtýyor. HDP ve Kandil Öcalan’ýn “silah býrakýn” çaðrýsýný da bir ay boyunca açýklamamýþlardý.
HDP neticede çözüm sürecinde rolü olan bir parti. Geçmiþte bazý olumsuzluklar oldu, partiler kapandý. Baðýmsýz adaylarla girdiler ve mecliste hep bir temsili oldu. HDP’nin parti olarak girmesinde birilerinin çok istekli olduðu þimdi anlaþýlýyor. Onlar normalde bunu göze almýyor, geçemeyeceklerini düþünüyorlardý. Ama çok teþvik gördükleri, cesaretlendirildikleri þimdi anlaþýlýyor.
HDP, AK Parti’yi durdurma projesi
-Ve bu riski almaya inandýrýldýklarý...?
Ýnanmýyorlardý da ama bu yola sokulduklarý anlaþýlýyor. 40 baðýmsýz vekilin ya da barajý aþarsýn 55 vekilin olabilir. Bu sayý neticeyi deðiþtirmez. HDP’nin parti olarak seçime sokulmasý ve barajý geçmelerinin istenmesi onlardan baðýmsýz bir þeye dönüþtü. Müttefiklerine baktýðýmýzda nasýl bir proje olduðunu anlayabiliyoruz. Normalde HDP’den hiç hazzetmeyenler bugün HDP barajý geçsin diye uðraþýyorsa çok sevdiklerinden, politik hedeflerini benimsediklerinden deðil. Çözüm sürecinin ruhuna ters. Kimsenin içinden çýkamayacaðý iki paradokstan biri bu. HDP’nin Meclis’te olmasý önemli ama HDP’ye barajý aþýrtma projesi AK Parti’yi durdurma projesi. Seçimi kimin kazanacaðýndan çok AK Parti’ye kaybettirme çabasý.
AK Parti yoksa çözüm süreci de yok
-Bundan nasýl bir siyasi fayda umuyor HDP? Eðer çözüm süreci gibi bir derdi varsa aksi yönde tutum almasý gerekmez miydi?
AK Parti’nin kaybetmesi veya AK Parti’nin olmadýðý bir parçalý koalisyon durumu çözüm sürecine veya HDP’nin hedeflerine uygun mudur? Deðildir. AK Parti olmazsa çözüm süreci olamaz. MHP gibi kategorik olarak süreci reddeden, CHP gibi ulusalcý yapýdaki iki partinin sürece destek verme þansý yok. HDP’nin de tek baþýna süreci tamamlama þansý yok. O halde HDP’ye barajý geçirtme projesi öncelikle çözüm sürecinin altýný oyan bir durum. HDP ben güçlenirsem süreç daha güçlenir diyebiliyor mu? Demiyor çünkü hiç anlamý yok HDP’nin kaç vekile sahip olduðunun. AK Parti’nin ne kadar güçlü olduðunun anlamý var. Çünkü AK Parti bu sürecin ana aktörü.
HDP, PKK’nýn vesayeti altýnda
-Diðer paradoks ne?
HDP siyasi bir parti. Biz diyoruz ki demokratik siyasetin önü açýlmalý, siyasi aktörler güçlenmeli. Projeye dönüþmüþ HDP’nin güçlenmesi demokrasinin geliþimine hizmet eder mi peki? Ben etmez diyorum. HDP darbeci vesayetçi anlayýþa, süreç karþýtlarýna, paralele kendini kullandýrttýðý için. Diðeri de HDP’nin PKK ile iliþkisi. PKK’nýn vesayeti altýnda iseniz, daðdaki adamýn dediði oluyorsa, milletvekili listeni o belirliyorsa, ikide bir Kandil’e gidip talimat alýyorsan senin güçlenmen demokrasinin güçlenmesi anlamýna gelmez. Ortada bu siyasi aktörler var ama onlarýn dediði olmuyor ki. Arkada baþkasý üflüyor onlar oynuyor. Belediye baþkaný seçiyorsun þehri örgüt komiseri yönetiyor. Bu þartlarda bu yapýnýn güçlenmesi örgütün amaçlarýna hizmet ediyor.
PKK 8 Haziran’da özerklik ilan ederse
-HDP’nin barajý geçmesi tehlikeli demiþtiniz. Neden tehlikeli, nasýl bir tehlike?
Mesele þudur: Selahattin Demirtaþ yüzde 9’u geçti, daha mý demokrat oldu? 45 gün sonra insanlarý sokaða döktü. Ýsyan, þiddet çaðrýsý yaptý. Sonra da faturayý devlete kesmeye kalktý. Kardeþim çaðrýyý sen yaptýn, insanlarý sokaða döktün ve insanlar hayatýný kaybetti. Sen 9’u geçtin ama insanlarý sokaða döktün, daha demokrat olmadýn. Barajý geçersen yine þiddet çaðrýsý yapmayacaðýnýn, tehdit etmeyeceðinin garantisi var mý? Yok. Bu yüzden ben bunu tehlikeli görüyorum. Türkiye haritasýný düþünün. Bir bölge tamamen bir partinin rengine bürünmüþ. O da “burada halk beni istiyor, özerklik ilan ediyorum” diyor. Yanýnda da silahlý bir örgüt PKK var. Bu bir sorun deðil midir? Bu yüzden bunu riskli görüyorum.
HDP’nin Türkiye’ye dair hayali yok
-HDP Türkiye projesi olarak çýktý. Barajý geçerse iddiasýný gerçekleþtirmiþ olmaz mý?
Biz HDP’nin Türkiye partisi olmasý gerektiðini hep vurguladýk. Farklý illerden, Ýstanbul varoþlarýndan oy almak Türkiyelileþmek deðildir.
-Türkiye partisi nasýl olunur?
Bir: Türkiye’ye dair bir hayal kurarsýn, Edirne’deki insana da, Trabzon’daki insana da, Türkiye’nin umumuna söyleyecek bir sözün olur. Hepsi seni destekler. Ortak bir hayalin olur. Türkiyelileþmek PKK’nýn örgütsel hedeflerini gerçekleþtirmek deðildir. Türkiye’nin umumi menfaatlerini, umumi hassasiyetlerini gözetirsin. Halbuki sen ne Türkiye’nin umumi menfaatlerini gözetiyorsun, ne Türkiye’deki insanla bir gönül baðýn ne de sözün var. Üstelik kimlik siyasetini býrakmýþ deðilsin. Farklý kesimlerden aktörler aldý ama bu marjinal sol oldu, belli Alevi gruplar oldu. Türkiye’nin merkezine gelmedi, marjinale savruldu. Marjinallerin onayýný ve temsilini almak Türkiyelileþmek demek deðil. Niþantaþý’nýn sesi oldu þu an Selahattin Demirtaþ.
-Niþantaþý Türkiye’ye dahil deðil mi?
Türkiye’deki demokrasi mücadelesi zaten bu anlayýþý yýkmak için veriliyor. O merkez medya, belli sermaye gruplarý... vesayet düzeninin aktörleri. Demokratik reformlara karþý çýkanlar HDP’nin dile getirdiði pek çok þeye kökünden karþý çýkanlar. Þimdi sen bunlarla iþbirliði yapýyorsun ve diyorsun ki ben Türkiye partisi oldum. Hayýr, sen eski Türkiye’nin kullandýðý bir enstrüman oldun. Onlar eski Türkiye’nin aktörleri ve eski Türkiye’de çözüm süreci diye bir þey yok.
Demirtaþ eski Türkiye’nin sesi
-Bölgede yaþananlarla paralel mi bu?
Gezi olaylarý, Mýsýr darbesi, Ukrayna olaylarý küresel düzeyde siyaset mühendisliði çabasýdýr. Toplumsal isyanlar çýkararak sandýða galebe çalma operasyonlarý. Türkiye’de tutmayýnca farklý þekillerde fiili müdahaleler, yargý operasyonlarý, toplumsal isyanlar, -Kobani bunun bir parçasýydý- denediler. Partileri bir araya getirmek, 14 partiden ortak çatý adayý çýkarmak, HDP projesi hep dýþ odaklýdýr. HDP bunu okuyamayacak bir parti deðil. Ama açýkça kendini kullandýrtýyor.
-HDP kendini ne karþýlýðý kullandýrtýyor?
Barajý geçmeye kilitlendiler. Barajý geçmenin süreci tamamen bitirmeye yönelik anlayýþa sahip yapýnýn bir tezgâhý olduðunu görmemeye çalýþýyorlar. Yoksa onlar da bilirler bu iþi. Böyle bakýnca HDP de, Kandil de çözüm sürecinin olmasýný istemeyenlerle bilerek duruyor diye insanýn aklýna geliyor. Zaten bu iþe çok ayak diriyorlar. Silahlý büyük gruplarýn saldýrýlarý, alan hâkimiyeti, toplumsal isyanlar çýkarma, kurtarýlmýþ mahalleler ilan etme. Bu özerklik projesinin parçasý mýdýr? “Bak bu kadar oy aldým, toplumsal destek görüyorum” demek ve özerklik için kullanmak mý amaçlarý? Meþruiyet üretip üzerinden kantonlaþmaya gitme çabasý mý, düþünmek lazým.
Öcalan’ý boþa çýkarmaya çalýþýyorlar
-Sizin cevabýnýz ne?
Demokratik özerklik PKK’nýn projesi. PKK baðýmsýz Kürdistan kýzýl elmasýna sahip bir örgüt. Ama zaman içinde farklý stratejiler, hedefler belirlediler ve toplumun karþý çýkmayacaðý sempatik adlarla deðiþtirdiler. Demokratik özerklik bunun bugünkü karþýlýðý. Demokratik lafý tamamen sempati için. Asýl mesele özerklik. Özerklikten kasýt da kantonlaþma. Güneydoðuda kanton kuralým bizim olsun, diðer taraflara da ortak olalým. Kafalarýnýn arkasýndaki þey bu. HDP’nin barajý geçmesi bunun için midir, iyi sorgulanmalý.
-Öcalan bu kararýn bu iþlerin neresinde?
Seçimlere parti olarak girme kararýný HDP-Kandil verdi, Öcalan’ýn da bir þekilde bilgisi var. Anketler, örgüt bileþenlerinin kararlarý vs ile Öcalan’a olabilir bir þey diye takdim ettikleri anlaþýlýyor. Ama Öcalan’a ayak direndiðini Þubat ayýnda gördük. Üç hafta boyu Öcalan’ýn silah býrakma çaðrýsýný açýklamadýlar. Bugün de sürekli “süreç bitmiþtir” diyorlar. Bunlar Öcalan’ý boþa çýkarma çabasýdýr. HDP’de bazý isimlerin parlatýlmasý, Öcalan’a karþý bir deneme olarak da görülebilir.
Türkiye’nin kader seçimi bu
-HDP barajý aþar AK Parti Meclis’te çoðunluk elde edemezse 13 hatta yüz yýlýn bakiyesi heba mý olacak?
Muhalefet AK Parti kaybetsin de Türkiye ne olursa olsun anlayýþýyla hareket ediyor. Bunun rasyonel karþýlýðý yok. Eski Türkiye 90’lar, koalisyon ve ekonomik kriz demek. Bunun çözüm sürecine de faydasý yok yeni anayasaya da. Yüzdük yüzdük kuyruðuna geldik. Yeni anayasanýn eþiðinde duruyoruz. Buradan savrulursak 2001’e deðil elli yýl geriye gideriz. Herkes herþeyini, her kazanýmýný kaybeder. Muhalefetin þu anki çabasý, birkaç ayda Türkiye’yi batýralým ve tekrar IMF’ye baðýmlý hale getirelim projesidir. Bundan dolayý rehavete kapýlmamak lazým. Herkes mutlaka sandýða gitsin, kime oy verecekse oraya versin. Bu Türkiye’nin kaderiyle ilgili bir seçim, kimin iktidar olacaðýyla deðil.
CHP açýkça HDP’yi destekliyor
-HDP’nin 2011 oyu 2.5 milyon. Barajý için gereken oy 4.5 milyon. HDP’yi barajý aþabileceðine inandýranlar aradaki oyu da garanti edebilir mi?
Marjinal solla bir yere varamaz. Veya Niþantaþý’nda farklý bir imaj oluþturma çabalarýnýn sonucunu 10 Aðustos’ta gördük, aldýðý oy baraj yüzdesinin altýnda kaldý. Ama burada CHP ve paralel flörtüyle HDP’ye oy kaymasý olabileceðini hesaplýyorlar. CHP de AK Parti’yi engellemek için bunu zýmni olarak onaylýyor. Yerelde iþbirlikleri olduðunu herkes görüyor. CHP’nin bir ilde milletvekili çýkarma umudu yoksa veya artýk oylar varsa yani bir vekil çýkardýktan sonra kalan oylar ikinci vekile yetmiyorsa o oylarýn HDP’ye yönlendirildiðini biliyoruz. Bu tür siyaset mühendisliði çabalarý. Ama iþbirliði 8 Haziran’dan sonra taþýnamaz. HDP ve CHP ayrý dünyalarýn insanlarý.
Eleþtirilerimi yüzlerine söylüyorum
-Çözüm sürecinin içinde olmanýza raðmen HDP’ye karþý sertleþtiðiniz yönünde eleþtiriler var? Cevabýnýz ne buna?
Ben yasamadan sorumlu baþbakan yardýmcýsýyým. Siyasi partilerle görüþüyorum. Bu HDP olur CHP olur. Bu benim iþimin parçasý. Çözüm sürecinde de siyasi partiyle temasý saðlayan aktör benim. Ama bu görüþme HDP’ye barajý geçirtme görüþmesi deðil ki. Onlara sempati duyduðumuz anlamýna gelmiyor ki. Ortada eli silahlý bir örgüt var. Terör belasýndan nasýl kurtuluruz görüþmesi bu. Onlarla masada oturduðumuzda da bir mücadelenin içindeyiz. Birbirine karýþtýrmamak lazým. Ben bir yýldýr sürekli diyorum ki; karakol basmýyorsunuz ama her türlü þiddeti uyguluyor, çözüm sürecini zehirliyorsunuz. Yol kesme, adam kaçýrma, mahkeme kurma... yanlýþtýr, bunlara son verin”. Bunu þimdi söylemiyorum, hep söylüyorum. Yüzlerine söylüyorum. Ben ayný yerde duruyorum, ayný mücadeleyi veriyorum. Ama görüþme baðlamý teröre son verme amaçlýdýr.
HDP kiminle kolkola ise bomba onundur
-HDP bürolarýna bombalý saldýrýlarla ilgili kýnama yayýnlandý, ilkesel olarak karþýyýz dendi ama HDP’li yetkililer ve çevreler bunu Hükümet yaptý demeye getiriyor?
Hükümet bunu niye yapsýn? Hükümet böyle bir yöntemi niye kullansýn? Bir kere biz ilkesel olarak karþýyýz. Kim buradan maðduriyet üretiyorsa, kimin iþine yarýyorsa oraya bakmak lazým. Aktörlerin kim olduðunun önemi yok, sonuca bakmak gerek. Sonuçta HDP’ye maðdur pozisyonu kazandýrýyor bu olaylar. Demirtaþ’ýn evine gidilmesinden tutun da bürolara saldýrýlara kadar. Provokasyon olduðu çok açýk. Hem seçim sürecine þiddet bulaþtýrarak manipülasyon yapýlmaya hem HDP adýna maðduriyet üretilmeye çalýþýlýyor. Geçmiþte çok provokasyon oldu. Bunlarýn çoðunu yapanlar paralelcilerdi. HDP de bugün kiminle kol kola girdiyse oraya baksýnlar.
Dolmabahçe’ye fazla mana yüklendi
-Mekanýn Baþbakanlýðýn Ýstanbul’daki çalýþma ofisi olmasý sebebiyle Dolmabahçe buluþmasýna epey anlam yüklenmiþti. Bunlar hesap edilmiþ þeyler miydi?
Büyük mutabakat oldu, o yüzden Dolmabahçe’de toplanýldý, basýn çaðrýldý gibi algýlanýyor ama öyle deðil. Normalde ben HDP ile Baþbakanlýktaki odamda görüþüyorum. Görüþme öncesinde sonrasýnda medya görüntü alýyor. O gün de ayný þey oldu. Ben Cumhurbaþkaný ile yurt dýþýna çýkacaðým için Ýstanbul’daydým. Onlar da Ýmralý’dan geldikleri için Ýstanbul’daydý. Bu nedenle Ankara’ya gidemeyeceðimiz için Dolmabahçe çalýþma ofisindeki odamda onlarý kabul etmiþ oldum. Onlar da açýklamayý orada yapmýþ oldular. Bu, birden apayrý bir þey gibi yansýtýldý, algýlandý.
HDP ve Kandil silah býrakmaya direniyor
-28 Þubat’ta Dolmabahçe’de birlikte fotoðraf verdiniz. Süreç için irade beyan edilmiþ oldu. 7 gün sonra ise HDP’nin seçime parti olarak gireceði netleþti. Dolmabahçe öncesi sonrasý bunu sezmediniz mi?
Sezmenin ötesinde þöyle: Öcalan Þubat’ýn ilk haftasýnda bir çaðrý yaptý. Çaðrý Þubat’ýn son günü ancak okunabildi. Bu Öcalan’a ve silah býrakmaya ayak diremektir. Defalarca Kandil’e gittiler geldiler, ya Kandil, ya HDP ikna olmamýþtý ki açýklamadýlar. Öcalan’ýn çaðrýsýný okumamalarý onu Ýmralý’ya gömmeleri demekti, mecburen okudular. Ama tersi açýklamalar yaptýlar, Kandil de yaptý. Ýzleme heyeti yok, Hükümet adým atmýyor, anayasa deðiþmedi, sorun çözülmedi gibi. Komik þeyler. Sen Nisan Mayýs’ta kongre toplayýp silah býraktýðýný açýklayacaktýn. Hükümet adým atmadý diyorlar. Ne olacaktý, iki ayda anayasa mý deðiþecekti? Meclis kapalý zaten. Þöyle olacaktý, madem olmuyor, süreci bitiriyorum açýklamalarý çok komik. Devletin bunlara verdiði bir söz yok. Tartýþma konularý var, tartýþýlacak. Anayasa nasýl deðiþiyor Türkiye’de. Meclis’te çoðunluk olacak ya da partiler uzlaþacaklar. Siyaset kurumu milletin kabul edeceði her konuyu tartýþýr, uzlaþýrsa deðiþtirir.