Eski ve karanlýk bir çaða giriyormuþuz!

Þehirde yýlbaþý öncesi sýradan bir gün... ... Hepsi ezan sesiyle gitar sesini ayný anda duydular ve hep birlikte ortak bir öfkeyle kabardýlar. Þehrin en iþlek meydanýnda ellerinde enstrümanlar, dudaklarýnda neþeli bir þarkýyla müzik yapmakta olan gençlere doðru yöneldiler. Kadýn baðýrmaya baþladý. ‘Saygýsýzlar! Ezan sesini duymuyor musunuz?’

Yýlýn ilk günü Mine Söðüt’ün Cumhuriyet gazetesindeki yazýsýnýn giriþ kýsmýndan alýntý yukarýdaki ifadeler. Kalabalýkta gençleri uyaran bir kaç kiþinin davranýþýný ‘Çaðdaþ, neþeli, farklý, cesur olan ne varsa bir an önce susturmak, sindirmek yeryüzünden silmek ister gibiydiler’ ifadeleri ile açýklayan yazarýn durumu böyle deðerlendirmesindeki yanlýþýn yanýnda iþin daha vahim boyutu ise yazýnýn içinde geçen bir cümlede saklý ‘neye saygý gösterip neye göstermeyeceðimize karar verme haklarý var sanýyorlar’. Eðer bu cümleyi özgür ve çaðdaþ bir yaþam için kabul edecek olursak herkesin kendi yaþantýsýndan farklý bir yaþantýyý benimseyen insanlara saygý göstermeme hakkýna sahip olabileceði ortaya çýkar. Hâlbuki farklý yaþantýdaki insanýn yaþamýný benimsememek ayrý onun yaþantýsýna saygý duyarak yaþamak ve bir toplum oluþturmak ayrý. Sayýn yazar ezan okunmasýndan rahatsýz olanlar ve ezan saatinde korna sesleri ile ezan sesini bastýrmaya çalýþanlar hakkýnda ne düþünüyor doðrusu merak ettim. 

***

Bu yazýyý okuduktan sonra Cuma namazý için Konya Kadý Mürsel camiindeyim. Namazdan önce cami imamýnýn ‘bir genç geldi yanýma, yirmi yaþlarýnda dini nikâh kýydýrmak istiyordu. Gusül abdestini tarif eder misin oðlum diye sorduðumda ne yazýk ki cevap alamadým, normal abdesti tarif et diye söyledim, maalesef ondan da bir yanýt alamadým’ sözleri ile duraksadým. Sahi dini nikâh kýydýrmak isteyen bir gencin, imamýn sorduklarýný bilememesi ne ile açýklanabilir ki? Ýnanmasa nikâh kýydýrmak niye istesin ki?

Öðleden sonra Ankara’da yýlbaþý gecesi nöbetçi olan bir eczacý arkadaþým aradý. Ben aðzýmý açmadan ‘Dur sana bir þey söyleyeceðim. Hani yazýlarýnda bazen abarttýðýný düþündüðümü söylemiþtim ya sana, zannedersem haklýsýn. Sabaha kadar üniversite ve lise öðrencilerine ertesi gün hapý ve kondom sattým’ dedi. Bu cümleler karþýsýnda yorum yapmalý mýydým? Bilmiyorum. Bir baba olarak bu tarz konularda insanýn aðzýndan çýkaný kulaðý duymalýydý, konuþmasýna dikkat etmeliydi ama gelecek nesiller adýna da gençliðin sürüklendiði bataklýðýn kurutulmasý içinde bir þeyler yapýlmalýydý.

Her sene yýlbaþý eðlencesinden sonra yaþanan kavgalar, yaralama ve hatta ölümlü bir durumun olup olmadýðýna bakmadým bu yýl. Sonuçta nasýl eðlenmiþler ne kadar alkol veya hap tüketilmiþti biz karýþmayalým ne de olsa durmadan gerici ve yobaz ilan ediliyoruz ama sorgulasak da suç mu ki diye düþünsem eminim o da kabahat olacaktý.

Zannedersem farklý yaþantý içinde olan insanlarýn birbirlerine sözde saygý duyduklarýný ifade eden açýklamalarýna þahit olsak da asýl endiþemiz çocuklarýmýzýn ve nesillerin kendi yaþantýmýzý deðil de farklý bir yaþantýyý seçeceði korkusudur. Seküler yaþamý benimseyenler gün gelir de ya çocuklarýmýz Ýslamcý bir yaþamý seçerse korkusu taþýrken Ýslam’ýn gerekliliklerini yerine getirerek yaþamak isteyenler de çocuklarýnýn seküler bir yaþamý bir gün seçebileceðinden korkuyorlar.

Þu an ki gençliðe bakarak nasýl bir yorum yaparsam yapayým eminim ki karþý çýkan bir kesim olacaktýr ama yazýsýnda ‘ülke yeni bir yýla deðil eski ve karanlýk bir çaða giriyor’ baþlýðýný atan Mine Haným’a bir müjde vereyim istiyorum. Gençliðimize bakacak olursak muhafazakâr yaþamý benimseyenler hala karanlýklar içindeyken seküler yaþamý benimseyenler aydýnlýk dönemleri yaþamaya devam edecekler.