Önceki gün Birleþmiþ Milletler'in New York'taki merkezinde yapýlan Kudüs oylamasý için evvela Cumhurbaþkanýmýza ve emeði geçen herkese yürekten teþekkür edelim. Millet olarak bizi yeniden onurlandýrdýlar.
Daha ilk günden, Trump Kudüs'ü Ýsrail'in baþkenti ilan ettikten, büyükelçilik binasýný Kudüs'e taþýyacaklarýný söyledikten hemen sonra ilk tepki veren lider oldu ve "Kudüs bizim kýrmýzý çizgimizdir" dedi Erdoðan.
Akabinde Ýslam iþbirliði Teþkilatý'ný çok kýsa sürede ve tarihinin en yüksek katýlýmýyla Ýstanbul'da topladý. Burada yayýnlanan sonuç bildirgesinde ABD'nin "küre müttefiklerinin" de imzasý vardý. Yani öyle kapalý kapýlar ardýnda yaptýklarý uðursuz planlarýn takipçiliðini kamuoyu önünde devam ettiremedi Prens çetesi.
Veliaht Selman'ý parmaðýnda oynattýðý söylenen ve daha yeni Fahreddin Paþa üzerinden yaptýðý hadsizliðe karþý aðzýnýn payýný alan Abu Dabi Prensi-BAE'nin Dýþiþleri Bakaný sevimsiz Abdullah bin Zayed bile Trump'ý destekleyen bir açýklama yapamadý.
Küreye el basarak sadakat beyan eden diktatör Sisi, Trump'ýn aldýðý kararýn geçersizliði için iþletilen BM sürecinde rol dahi üstlendi.
Ve günün sonunda 15 üyeli Güvenlik Kurulu'nda 14 ülkeyi tek baþýna veto edebilen ABD, genel kurul oylamasýnda 128'e karþý yanýnda sadece 7 ülke bulabildi; Ýsrail'i saymaya gerek yok tabii.
Her ülkenin oyu bir sayýlýyor evet, ama söz konusu ülkelerin reel politikte karþýlýðýnýn olmadýðýný, haritadaki yerlerinin dahi bilinmediðini, adlarýnýn da bu vesileyle ilk kez duyulduðunu belirtelim.
ABD'nin müttefikleri: Ýsrail, Guatemala, Honduras, Marshall Adalarý, Mikronezya, Nauru, Togo, Palau. Hepsinin nüfusunu toplasan üç Ýstanbul etmiyor. Karþýsýnda olan 128 ülkenin tamamýný sayacak deðiliz ama ABD'nin deðersiz yalnýzlýðýný tarif için bir kaçýný zikretmeli; Türkiye, Rusya, Ýngiltere, Çin, Hindistan, Fransa, Almanya....
Dominyonlarý, kýlýç dansý partnerleri bile ABD'ye, eþkýya dünyaya hükümdar olmaz resti çekti.
Trump'ta, hamburgerle ve kola ile beslenen ergen þýmarýklýðýnda attýðý imzayý dünyanýn gözüne sokarcasýna saða sola gösterdiði o günden eser yok þimdi. BM'deki tehditleri de iþe yaramadý. Üstelik ABD hiç bu kadar açýk etmemiþti eþkýyalýðýný, kaba gücünü. Kudüs süreci, ABD'nin küresel düzen kurucu rolünden vazgeçiþinin, sofistike kavramlar üreterek hegemonyasýný tahkim ettiði bir dönemin kapanýþýnýn miladý oldu. Bundan böyle kaba gücünü gizleyecek araçlardan yoksun bir ABD ile karþý karþýyayýz. Trump yeni ABD'yi bu anlamda çok iyi temsil eden bir yüz. Her þeyi parayla alýnýr satýlýr zanneden, güç zaafýný agresifleþerek örtmeye çalýþan bir yeni ABD var karþýmýzda.
***
BM oylamasýndan önce üye ülkeleri alenen yardýmlarý kesmekle tehdit eden ABD'nin BM temsilcisi Niki Haley "Bunu unutmayacaðýz" dedi. ABD'nin yediði tokat, gerçekten de unutulacak gibi deðil.
Þunu da biz unutmayalým fakat; Kudüs hala iþgal altýnda, her gün Filistinli Fevziler, Ahed'ler Ýsrail hapishanelerini gönderiliyor. Kendi topraklarýnda mülteci haline getiriliyorlar ve yine kendi topraklarýnda Filistin bayraðý açtýklarý için tutuklanýyorlar.
Dünya buna seyirci mi kalacak? BM Genel Kurul'unun aldýðý bu karar, Güvenlik Konseyi'ndeki ABD vetosunu geçersiz hale getirdi evet ama ortada Ýsrail için hala bir yaptýrým yok. Bunun için Güvenlik Konseyi'nden müdahale kararý çýkmasý lazým. Bu olmadýðý müddetçe iþgal statüko olmaya devam edecek ve kriz yeniden zamana yayýlarak seyrelecek. Bir sonraki ataða kadar dünya yeniden rehavete gömülecek.
Böyle olmamalý. Madem 14 birden büyüktür madem 128 dokuzdan büyüktür; BM düzenini revize edecek adýmlar da ivedilikle atýlmalý.
Aksi takdirde dediðim gibi iþgal statükosu devam edecek!
