Eşlerin aynı yatakta uyumasının önemi bilinir. “Bir yastıkta kocamak” atasözümüz de buna vurgu yapar. Yatak uyku ile duygusal ve cinsel yakınlığın sembolüdür. Bir yastıkta uyumak eş olmayı gösterir, duygusal yakınlığı arttırır, dokunma yoluyla cinselliği uyarır. Bu sebeple evlilikle ilgili uzman tavsiyelerinin arasında aynı yatakta ve eş zamanlı uyumak da vardır.
Eşler arası ilişkiyi etkileyen meselelerden biri de uyku hallerinin uyumlu veya uyumsuz olmasıdır. Bazı eşler uyku tarzları açısından oldukça benzer iken bazı eşler oldukça farklıdır.
İnsanların uyku tarzları bir spektrum halinde dağılır. Uyku tarzını; uykuya dalma süresi, uyku derinliği, uykuda dönme/hareket etme miktarı, horlama ve uyanma kolaylığı/zorluğu gibi unsurların bileşiminden oluşur. Allahtan çoğu eş bu unsurlar açısından bariz farklılaşmaz.
Bazı eşler; hızla uykuya dalıp, derin uyuyup, horlayıp, uykuda fazlaca hareket edip, sesle kolay uyanmaz, sabah yataktan kolay kalkamazlar. Öte yandan bazı eşler; uykuya geç dalar, yüzeysel uyuyup, en ufak bir çıtırtıda uyanırlar, uyandıklarında da yeniden uyuyamazlar. Uyuyamadıkları zaman da sinirli olurlar. Eğer eşler bu farklı iki uçta iseler, aralarında bir dizi sorun çıkabilir.
Uyku tarzı farklı olan eşler diğer eşin uykusuna zarar verdiği için üzülebilirler. Veya birbirlerini uyku açısından eleştirip kızdırabilirler. Bu durumlarda eşlerden biri bir müddet sonra başka bir odada veya salonda uyumaya başlayabilir. Bu hal de eşler arasında kırgınlıklara sebep olabilir. Yatağı terk etmenin psikolojik anlamları zihinlerde dönüp dolaşan bir mesele haline gelebilir.
Aslında uyku tarzı açısından oldukça farklı olan eşler için iki seçenek vardır. Ya bütün farklılıklarına rağmen aynı yatakta uyumayı tercih edeceklerdir veya konuşup uzlaşarak uyku amaçlı ayrı yatakları kullanacaklardır. Uzman görüşü mümkün olduğunca aynı yatakta kalmaktır. Eğer uyku kaliteleri oldukça bozuluyorsa, uyku uyumsuzluğu ilişkilerini oldukça bozuyorsa yatağı uyku açısından ayırarak ama cinselliklerini devam ettirerek bir yol bulabilirler.
Bu tür durumlarda ana mesele uzlaşma ve esnek olabilmedir. Eğer iki eş ayrı uyumaya uyku dışında başka anlamlar yüklemezlerse, ayrı uyumanın getireceği duygusal ve cinsel uzaklaşmanın önüne geçebilirlerse, zarar azaltmış olurlar.
Yine de esas olanın aynı yatakta uyumak olduğunu unutmamak gerekir. Hele cinsel sorunlardan dolayı yatak ayırmayı alışkanlık haline getirmek eş ilişkisi için risktir. Uyku nedenli yatak ayırmadan önce de uyku bozukluğunu tedavi ettirmek, geniş yatak almak, kulak tıkacı kullanmak, eşi uyandırmamak için çaba göstermek, horlayan eşi hafif dürterek pozisyon değiştirmesini sağlamak ve tahammül etmeye çalışmak gibi her türlü yolu öncelikle denemek gerekir.
