Son yargý paketindeki "etki ajanlýðý" düzenlemesi geri çekildi... Ancak bu durum, böyle bir düzenlemeye ihtiyaç olmadýðý anlamýna gelmemeli. Zira "basýna sansür" ve "ifade özgürlüðüne" darbe olarak sunulan ama asýlýnda öyle olmayan bu maddeye neden ihtiyaç duyulduðunun tam anlamýyla izah edilemediðini düþünüyorum. Pek tabi bu tip düzenlemelerin "muðlak alan" içermemesi en az ihtiyaca cevap vermesi kadar önemli...
DÜZENLEME NEYÝ GETÝRÝYORDU?
TCK'ya 339/A maddesi eklenerek özetle devletin güvenliði veya iç veya dýþ siyasal yararlarý aleyhine yabancý bir devlet veya organizasyonun stratejik çýkarlarý veya talimatý doðrultusunda; vatandaþlarýmýz, kurumlarýmýz veya yabancýlar hakkýnda araþtýrma yapmak veya yaptýrmak veya bir baþka suç iþlemek suç olarak düzenlenecekti... Suç, "Diðer faaliyetler" baþlýðý altýnda "Devlet Sýrlarýna Karþý Suçlar ve Casusluk" bölümünde yer alacaktý...
MÝT'ÝN TALEBÝ NE?
Sanýlanýn aksine böyle bir düzenlemeye olan ihtiyaç yani saik medyada konuþulanlardan, muhalefetin belirttiðinden çok farklý. Üstelik bu durum bilinmeyen bir þey de deðil. TBMM Adalet Komisyonunun 23 Ekim 2024 tarihli tutanaðýnda tüm detaylar var. Toplantýya katýlan MÝT Hukuk Dairesi Baþkaný Fuat Midas tüm detaylarý ile duyulan ihtiyacý anlatýyor. Özellikle yabancý ülke istihbarat organizasyonlarýnýn gerek bizzat ve gerekse Türkiye'deki illegal yapýlar eliyle yine bir baþka ülke vatandaþýna karþý giriþecekleri casusluk faaliyetlerine dair bir yasal düzenlemenin olmadýðýný, bu kimselerin yakalanmasý halinde basit suçlardan ceza aldýklarý ve birçoðunun tutuksuz yargýlanmak durumunda olduðunu belirtiyor. Durumu tek tek örnekleri ile özetliyor. Tüm hukukçularýn bu konuþmayý okumasý gerekiyor!
YÜKSELEN ÝTÝRAZLAR
Pek tabi bu ihtiyaç önemli ancak yükselen itirazlarý da göz ardý edemeyiz. Komisyon tutanaðýný okuduðumuzda Komisyon Baþkaný Cüneyt Yüksel'in de sorularla meseleyi tartýþtýðýný görüyoruz. Düzenlemenin oldubittiye geleceðini söyleyenlerin bu tutanaklarý okumadan konuþtuklarý çok net. Oysa her kesimden görüþ alýnmýþ ve itirazlar kaydedilmiþ. Bu itirazlar önemli görüldüðü için de teklif beklemeye alýndý. Bu geliþmenin kendisi baþlý baþýna önemli bence. Zira mantýklý eleþtiriler her zaman karþýlýk bulur.
AYM'NÝN TUTUMU
Benzeri yaygara TCK 217/A maddesinde de kopmuþtu. Deðme hukukçular "düzenleme açýkça anayasaya aykýrý" demiþti. O zaman da belirttiðimiz gibi deðiþen çað ve iletiþim araçlarý -maalesef- yeni suçlar ihdas etmeyi, yeni durumlara göre düzenlemeler yapmayý gerektiriyor. Dezenformasyonla mücadele için çýkarýlan "halký yanýltýcý bilgiyi alenen yayma suçu" konusunda "hükmün kendi içerisinde belirsiz tanýmlamalar içermesi ve uygulayýcýlar açýsýndan keyfi olarak kullanýlabilecek nitelikte" olduðu belirtilerek kanunun iptali için dava açýlmýþtý. AYM ise, kuralýn ölçülü, elveriþli ve meþru bir amaca yönelik olduðunu belirterek iptal istemini reddetmiþti. Yani düzenlemede geçen ifadeleri "gayet net" olarak kabul etmiþti.
DÜNYADAKÝ DURUM
Gerek dezenformasyon ve gerekse etki ajanlýðý baðlamýndaki düzenlemelerin çeþitli ülkelerde olduðunu biliyoruz. Hatta buna benzer suçlarýn çok çok öncesinden ülkelerin mevzuatlarýnda yer aldýðýný da gördük. Son dönemde benzer düzenlemeler yapan birtakým ülkeler ile Türkiye'yi yan yana koyarak "bu ülkeler gibiyiz" imajý oluþturulmak isteniyor ancak kimse itibar etmesin! Misal olarak ABD Temel Kodunun 22.bölümünün þu baþlýðý taþýdýðýný unutmayalým: Yabancý Ajanlar ve Propaganda... ABD'deki FARA, AB'deki Avrupa Komisyonu Üçüncü Ülkeler Adýna Çýkarlarýn Temsil Edilmesine Ýliþkin Þeffaflýk Direktifi, Ýngiltere'deki FIRS, meselenin baþka örnekleridir.
ÞÝMDÝ NE OLACAK!
Komisyon tutanaklarýndaki eleþtirilerde geçen ve özellikle vatandaþlarýmýza dönük bir sorun doðurabilecek ifadeler düzenlenecek. Özellikle maddede geçen kavramlarýn yeni olmamasýna, TCK'da veya diðer mevzuatlarda düzenlenmiþ ifadeler olmasýna dikkat edilerek yazýlacak bir metin yeterli olacaktýr. Buradaki temel vurgunun "devlet istihbarat hizmetleri kapsamýnda" ilerlemesi ve MÝT kanuna atýfla formüle edilmesi de bir baþka yol olabilir. Burada -ifadeler baðlamýnda- TCK 217/A konusundaki AYM kararýnýn önemli bir mihenk olabileceðini düþünüyorum... Bu düzenleme hukuk devleti olan ülkemiz için bir ihtiyaçtan fazlasýdýr.