Etrafa saçýlan Suriye sorunu

Suriye, çoktan tüm Ortadoðu’yu içine çeken bir sorun halini aldý. Türkiye, Esad’a karþý mücadele veren gruplardan bazýlarýný destekleyerek, sýðýnmacýlarý kabul ederek, uçaðý düþürülerek ve sýnýrdan atýlan kurþunlarla muhatap olarak yeterince meseleye dahil olmuþ durumda. Ýran, en baþýndan beri Esad’ý destekleyerek zaten olup bitenlerin tam ortasýnda. Ürdün, mülteciler, Lübnan ise tarihsel nedenlerle Suriye sorunun parçasý. Mýsýr’daki darbenin de doðrudan Suriye ile ilgisi var; dolayýsýyla mesele Kuzey Afrika’ya kadar uzamýþ durumda.

Bir diðer sorun da aslýnda Suriye’de bir devlet olamamasýyla ilgili. Esad rejimi varlýðýný sürdürüyor, ancak ülkeye hakim deðil. Hal böyle olunca da Suriye çeþitli örgütlerin mücadele alanýna dönüþüyor. Meseleye dahil olmuþ devletler de bu örgüt ya da gruplar yoluyla faaliyet gösteriyorlar.

Suriye’deki mücadelede öne çýkan örgütler El-Nusra, Hizbullah ve PYD. El- Nusra, El-Kaide’nin kolu olarak tanýmlanýyor ve Suriye’de þeriat devleti kurulmasýný savunuyor. Hizbullah, rejimi destekliyor ve Lübnan’daki güçlerini Suriye’ye kaydýrmýþ durumda. PYD ise bir yandan El-Nusra çizgisiyle mücadele ediyor, öte yandan Esad’a destek vererek, geleceðe yatýrým yapýyor.

Örgütler savaþý

PYD’nin Esad’a verdiði destek, Türkiye’yi Suriye konusunun dýþýna çýkarmak þeklinde. Ayrýca PYD Suriye’de þeriat devleti kurma peþinde olanlarla mücadele ettiðinden ve gayrý Müslimlere de bazý garantiler sunduðundan uluslararasý güçlerce de makbul bulunuyor. Tabi bu arada Esad rejimi kalýrsa, bu çabalarýnýn karþýlýðý olarak Kuzey Irak modelini, yani federal bir yapýyý gerçekleþtirebilirler. Esad rejimi yýkýlýrsa, yine bu proje hayata geçebilir; zira zaten Suriye bütünlüðünü koruyamaz. Ancak bugün PYD’yi makbul bulanlarýn yarýn bir bölünme senaryosuna ne oranda onay verecekleri þüpheli; bölünme olursa sadece Kürtlerin bölgesi açýða çýkmaz, biri Hizbullah’ýn diðeri El-Nusra’nýn etkisinde mezhepsel bölünme yaþanýr. Dolayýsýyla bu güçlerin tam da istemediði türden ülkecikler kurulabilir.

Bu örgütler, Suriye’de halklarý tercih yapmaya zorladýklarý gibi, çevre ülkelerde de benzer bir etki yaratýyorlar. Hizbullah baskýsý arttýkça, El-Nusra güçleniyor; El-Nusra örgütlendikçe Hizbullah yaygýnlaþýyor. Hizbullah’ýn Suriye’ye müdahil olmasý Lübnan’ý karýþtýrmýþ, PYD ise hem Irak hem Türkiye’deki Kürtleri yeniden birlikte düþünmeyi gerektirecek bir ortam yaratmýþ durumda.

Fýrsat olabilir

Görünen o ki, Suriye, Mýsýr ya da baþka yerde Ýslami referansý güçlü yapýlar kurulmayacak, uluslararasý konjonktür buna izin vermeyecek. Esad rejiminin hala destek görüyor olmasýnýn nedeni de bu.

Bu durumda, muhtemelen PYD-Esad ittifakýnýn güçleneceði, ülkede Lübnan ya da Irak modeli bir yapý kurulacaðý öngörülebilir. Yani bütün Kürtlerin birleþip bir devlet kurmalarý, sadece ölümü gösterip sýtmaya razý etme senaryosu.

Irak, Türkiye ve Suriye Kürtlerinin aralarýnda sýký baðlar olduðu, her birinin kendi ülkelerinde sorunlar yaþadýðý, bu sorunlarýn bir kýsmýnýn da mezhepsel baskýlar olarak ifade edildiði düþünülürse, Türkiye açýsýndan bir fýrsat ortaya çýktýðý söylenebilir.

Türkiye, hem Kürtlerin baðýntýlarýný kendisi üzerinden saðlayabilir, hem de kendi bulunduklarý ülkelerde nasýl bir statü elde etmek istiyorlarsa öyle olmasýna destek verebilir. Üstelik Suriye’de PYD ile El-Nusra arasýna girebilecek tek oyuncu da Türkiye gibi gözüküyor.

Türkiye’yi PYD’yi ‘karþýsýna’ alýp silaha sarýlmaya zorlayan oyunun maliyeti, yanýna almaya uðraþmaktan çok daha büyük. Türkiye PYD’yi Suriye muhalefetinin parçasý haline getirebilirse, muhtemelen dýþ politikadaki ‘açýlým’ günlerine daha kolay dönebilir.