Geçtiðimiz gün, Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkan adaylarýndan birisi, haydi ismini de söyleyelim CHP adayý Ekrem Ýmamoðlu, kadýnlarýn oy daðýlýmýndan söz ederken, AK Parti'yi destekleyen kadýnlarýn "ev kadýnlarý" olduðunu söyledi. CHP'yi kadýnlar destekliyormuþ, AK Parti'yi ise ev kadýnlarý...
Kadýnlarý; ev kadýnlarý ile kadýnlar olarak ayrýþtýran hiçbir bilimsel metin bulamayacaðýnýz kesin. Ýstatistik gruplama yöntemlerine de uymuyor, hatta biraz üzerine gitseniz düpedüz kadýn ayrýmcýlýðý bile çýkar bu düþüncesizce sarf edilmiþ ifadeden... Peki ya kadýnlarý bu þekilde kaba saba biçimde ayrýþtýran ve dýþlayan bir dil, siyasete uygun mudur?
O beyefendi, kimlerden oy almayý düþünüyor? Ev kadýný olmayan kadýnlar kimlerdir? Veya Ev kadýný olmadýðý farz edilen kadýnlarýn, ev ve aile ile ilgili hiç mi mesaisi yoktur? Ev kadýný farz edilmeyen kadýnlar, çocuk doðurmuyor, çocuk emzirmiyor, çocuklarýna ev ödevi yaptýrmýyor mu, ev kadýný olmayan kadýnlar, çamaþýr makinasýna çamaþýr atmýyorlar mý hiç hayatlarýnda? Ev kadýný olmayan kadýnlarýn ev ile hiç mi ilgileri yok? Ev kadýný olmayan kadýnlar, hiç markete gitmiyorlar mý, hayatlarýnda hiç mi yemek yapmýyorlar? Ev kadýný olmayan kadýnlar evde yaþamýyorlar mý? Ev kadýný olmayan kadýnlar gece nerede uyuyorlar? Ev kadýný olmayan kadýnlar evlerine hiç mi uðramýyorlar, akrabalarý çocuklarý olmaz mý onlarýn, komþularý yok mudur mesela?..
Bu sorularý sabahtan akþama kadar uzatabiliriz, hatta öyle uzatabiliriz... Ki ev kadýný olmayan kadýnlarýn normal yaþam dýþý, aþkýn varlýklar olduðuna dair bir zanna dahi kapýlabiliriz. Çünkü onlar CHP'ye oy veren üstün kiþiler...
Diðerleri ise þu zavallýlar, isimleri zikredilmeyen meçhul emekçiler. Ev kadýnlarý...
Profesyonel yaþamý bilmezler ama iþte bir partiyi desteklediler mi de, 22 yýldýr aralýksýz iktidara taþýrlar!
Geçen hafta, Zincirlikuyu Metrobüs Duraðý'ndan Metro istasyonuna inen yürüyen merdivende iþçilerce bakým çalýþmasý baþlatýldý. Bakým yapan iþçilerden Buðrahan B. (31), mekanizmanýn aniden çalýþmasýyla, hareket eden yürüyen merdivene sýkýþarak vefat etti. Allah rahmet eylesin, kederli ailesine sabýrlar yaðdýrsýn...
Bu haberi sosyal medyada takip ettiðim, Ýþçi Saðlýðý ve Ýþ Güvenliði Meclisi haberinde okudum. Ayný politik görüþlere sahip olmasam da bir gazeteci olarak iþçi haklarý ve güvenliði konularý her zaman takip ettiðim bir alan olduðu için bu haberleþme aðýný okuyorum sýk sýk. ÝSÝG'de vefat eden gençler, orta yaþlýlar, hatta yaþlý olduðu halde çalýþmak zorunda kalan emekçilerin hayatlarýna bakýyorum... O kýsacýk haberlerin içinde kaç gözü yaþlý aile, kaç eþ, kaç evlat var kim bilir diye soruyorum...
Peki ev kadýnlarýný, diðer kadýnlardan ayrýþtýrarak güya kendi kýt bakýþýyla aþaðýda görmeye kalkan bu þehir yöneticisinin, bu vefat eden iþçi hakkýnda mesela, düþüncesi nedir? Her gün þikâyet alan ve düzgün çalýþmayan metrolarýmýzda, çarký döndürmek üzere ter döken emekçilerin, anneleriyle, eþleriyle, kýzlarýyla yani evleriyle ilgili ne düþünüyor. Oðlunun iþten dönüþünü bekleyen anneye, sen ev kadýnýsýn bizden deðilsin mi diyecek mesela?
Þuursuzca sarf edilmiþ sözler...
Oysa siyasetçi, bir gün öleceðini hep hatýrlamalý ve toplumun her kesimine hizmet etmek bilincine sahip olmalýdýr. Magazin medyasýnýn, tüketime ve eðlenceye odaklanmýþ hayat tarzýnýn, popüler yaþamýn çok da ilgisini çekmeyen haberler bunlar; iþçi ölümleri ve iþçi ölümlerinin girdiði evler, o evlerin kadýnlarý... Ýlgi radarýmýza çok girmese de en azýndan vicdanýmýzda küçük birer sýzý olabilmeliler ama deðil mi?
Çünkü o küçük sýzýdan vicdanýn için doðru giren 'baþkasýnýn hayatý', aslýnda onun yerinde bizim de olabileceðimiz kaygýsýný býrakýr ilkin. Sonra vicdanda oturur durur o kaygý. Ta ki, baþka benzer sýzýlar da orada birikmeye baþlasýn... Ardýndan vicdan sýzýsý, vicdan azabýna, vicdan azabý ise, adalet arayýþýna, sorumluluk bilincine doðru ilerler...
Ev kadýnlarýyla, iþçiler arasýnda baðlantýsýzmýþ gibi duran bir baðlantý var aslýnda. Her ikisi de isimsiz emekçilerdir. Her ikisinin de hayatý, büyük söylemler taþýyormuþ gibi duran adamlarýn nazarýnda oldukça küçük, hatta görünmezdir... Her ikisinin de hayatý profesyonellerce önemli addedilmez...
Oysa sofraya ekmeði getiren her zaman onlardýr.
Densizlere haddini bildiren ve bildirecek olanlar da...