CHP benim nazarýmda solcu bir parti deðildir aksine aþýrý tutucu muhafazakar bir partidir. Arkaik ilkeleri ve zihniyetiyle toplumu kucaklamaktan uzaktýr.
CHP Türkiye zenginlerinin, burjuvazisinin ve halka tepeden bakan kesimin partisidir. Fukaranýn, iþçinin ve ezilenlerin partisi hiç olmamýþtýr, aksine ezen taraf olmuþtur!
Tek parti dönemindeki mezalimi hâlâ savunarak ve dindarlara yönelik antidemokratik uygulamalara sürekli destek vererek halkýn partisi olmamakta da ýsrar etmiþtir/etmektedir!
***
Yalnýz son yerel seçimlerde özellikle de 23 Haziran’da yenilenen seçimlerde CHP’nin asli kimliðini adeta gizleyerek halka þirin görünme takýyyesinde baþarýlý olduðunu görüyoruz.
Ýki CHP ile karþý karþýyayýz. Biri ‘Ýnandýðýnýz Allahýnýz belanýzý versin’ diyerek millete hakaret eden ve partiyi resmen temsil eden ateist il baþkaný ve onu destekleyen parti yönetiminin CHP’si; diðeri de Kuran okuyan, namaz kýlan, oruç tutan, kadýn erkek ayrý havuz ve alkolsüz sosyal tesis vadinde bulunan, mitingini dua ile baþlatan görevine dua ile baþlayan belediye baþkanýnýn CHP’si.
Hangisi CHP’nin gerçek yüzüdür?
***
23 Haziran baþarýsý CHP yönetimini düþünceye sevk etmiþ olmalý ki kurmaylara parti programýný yenileme talimatý verilmiþ. Dünyadaki tüm sol ve sosyalist partilerin programlarýnýn incelenmesi talimatý verilmiþ!
Bu arayýþ elbette ki güzel bir adýmdýr.
Þurasý da bir gerçek ki, batýdaki sol partiler insan haklarý ve özgürlüklerin geniþletilmesinden, muhafazakar partiler ise daraltýlmasýndan yanadýrlar!
CHP bugüne kadar takip ettiði politikalarla batýdaki sol partilere deðil muhafazakar sað partilere özenmiþ ve benzemiþtir! O yüzden sol parti programlarýný incelemelerini hayra yorabiliriz!
***
Fakat bu yorumu gölgeleyecek olan son çýkýþ ‘Baþörtülü kadýnlarýn hâkim olamayacaðýný’ deklare eden bir CHP milletvekilinden geldi.
Bu marazi anlayýþ CHP’nin savunduðu çarpýk laiklik ilkesinden kaynaklanýyor.
Tek parti döneminde parti ilkelerinden olan laiklik -cumhuriyetin fabrika ayarlarýnda laiklik yoktur- halk oyuna sunulmadan anayasaya derc edilmiþtir! Yýllarca dindarlara karþý silah gibi kullanýlan çarpýk laiklik ilkesinin tekrar depreþtiðini ama bu sefer tam bir çifte standartla depreþtiðini görüyoruz.
***
AK Partili bir belediye baþkaný mitingine o muhteþem dua ile baþlasaydý ya da koltuða oturduðu gün bir dua seansý düzenleseydi laikçilerin hýþmýna uðramýþtý.
Kendi adamlarý yapýnca rahatlýkla görmezden gelinebiliyor.
Ama bu sefer baþörtüsü takýntýsý nüksediyor!
Bununla birlikte Ýmamoðlu’nun Erdoðan taklidi, hem seçim kazanmasýna hem deCHP katýlýðýnýn törpülenmesine sebep olduðu için iyiye doðru bir evrilmedir.
***
Program yenilemesi de iyiye doðru evrilmenin bir habercisi olabilir.
Ama miadýný doldurmuþ ilkeleri hele de CHP’yi halktan koparan çarpýk laiklik ilkesini koruyarak yapýlacak bir program CHP’yi halkýn partisi yapabilemez!
Habere göre ‘Son olarak 2008 yýlýnda güncellenen 344 sayfalýk parti programýnda, Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçýlýk, Devletçilik, Laiklik ve Devrimcilik temel ilkelerinin yaný sýra Ýnsan Hak Ve Özgürlükleri, Çalýþma Hakký, Yerel Yönetimler, Yolsuzluklarýn Önlenmesi, Konut Hakký, Hayvan Haklarý gibi baþlýklar da yerini koruyacak’mýþ!
Unutulmamalýdýr ki o çarpýk laiklik anlayýþýyla insan hak ve özgürlüklerinin telifi ve temini mümkün deðildir. Bunun en yakýn misali bir CHP milletvekilinin ‘baþörtülülerin hâkim olamayacaðý’ açýklamasýdýr!
Ýmamoðlu, CHP ilkeleriyle deðil Erdoðan taklidiyle seçim kazanmýþtýr hatýrlatýrým!