Kitabýn ortasýndan konuþalým ve Bahçeli’nin kullandýðý kelimelerle yürüyelim: Cumhur ittifakýný millete hesabýný vermeden daðýtacak bebek henüz kundaða kavuþmadý.
AK Parti-MHP’nin kurumsal kimliklerinde þekillenen ittifak, 15 Temmuz 2016 anti-emperyalist direniþ saatlerinde kendiliðinden kuruldu. Bu nedenle, aslýnda, partiler üstü kimlik taþýr.
Cumhur ittifaký Anadolu-Trakya coðrafyasýnýn bilge kimliðinin ete-kemiðe bürünmüþ varlýðýdýr.
Cumhur ittifaký, milletin bekasýný düþünen kararlý çoðunluðun 15 Temmuz gecesi kurduðu, 7 Aðustos’ta Yenikapý’da bayraðýný yükselttiði harekettir, emperyalizmi sokakta püskürten millet, özgürlüðüne bu birliktelikle sahip çýkmýþtýr.
Cumhur ittifaký, Baþkent’in çýkar hesaplarý yapýlan siyasi lobilerinde deðil, 15 Temmuz köprüsünde, Kahraman Kazan’da, Atatürk Havalimaný direniþinde ortaya çýktý.
Bu ittifakta;
Çýkar hesabý
Kibir
Adam kullanma
Diðerini küçümseme
Al gülüm-ver gülüm
Bizden olanlar
Sizden olanlar
Bizim-sizin mahalle
Yoktur!..
Bu iþleri yapaný kim olursa olsun millet cezalandýrýr. Cumhur ittifaký, demokrasi ve baðýmsýzlýk yolunda 251 þehit vermiþ milletin ayný zamanda emperyalizmin 1 Dolar’lýk hain askerlerine karþý silah arkadaþlýðýdýr.
AK Parti Genel Baþkaný Erdoðan ve MHP Genel Baþkaný Bahçeli, iþgal amaçlý kanlý bir saldýrýnýn göðüslenmesinden sonra bu ittifakýn kazasýz-belasýz sürdürülmesi için millet tarafýndan görevlendirilmiþtir.
Milletin bu iki lidere teþekkür borcu vardýr, sergiledikleri kararlý iradeyle hassas devlet kadrolarýnýn hýzla FETÖ’den ayýklanmasýný ve PKK’nýn tarihinin en aðýr darbelerini almasýný saðlamýþlardýr. Millet, ABD emperyalizminin iki proje örgütü FETÖ ve PKK’ya karþý kararlý mücadelenin sürmesi nedeniyle, ekonomide yaþadýðý zorluklarý evine çekilerek sineye çekmeyi tercih edecek kadar vatansever kimlik taþýmaktadýr.
Emperyalizmin ekonomi üzerinden sürdürdüðü bütün kýþkýrtmalara karþý milletin vakur ve ülkede istikrarý kollayan duruþunun temelinde, 15 Temmuz’daki bu ortak ruh/ortak akýl yer almaktadýr.
Cumhur ittifakýnda asýl anahtar millettedir. Ýttifaký tartýþmaya açmak siyaset deðil, millete karþý gelmektir. Nitekim Erdoðan-Bahçeli ikilisi, partilerinin siyasetleri doðrultusunda yerel seçimde ittifak arayýþlarýný rafa kaldýrýrken asýl ittifak zemininin varlýðýný koruduðunu ýsrarla belirtmiþlerdir.
Cumhur ittifakýnýn partiler düzeyinde daðýlmasý halinde (millet daðýlmaz, gerekirse yeni siyasi kadrolarý baðrýndan çýkarýr) FETÖ ve PKK’nýn inlerinde kutlamalar yapacaðý açýktýr.
Siyaset içinde bulunduðumuz 100 yýllýk hesaplaþma sürecinde ve milli beka mücadelesinde havlu atarsa, kuþkunuz olmasýn millet, iradeyi 15 Temmuz’da olduðu gibi kendi eline alýr.
Bizim, FETÖ ile uzlaþma kapýlarý aralayan, PKK ile ittifaklar oluþturan siyasete ihtiyacýmýz yok, memleketi bu tür bir çaresizlik içinde görmektense ölmeyi tercih ederiz.
Milletin hedefi bellidir: FETÖ ve PKK tarihe gömülecek, emperyalizme karþý ekonomide güçlü duvar örülecek, Türkiye, dünya güçlerinin kan ve gözyaþý taþýdýðý bölgesinin sorunlarýný çözen ve bir kez daha mazlum uluslara liderlik yapan, eþitlikçi, demokratik bir ülke olacaktýr.
Bu yolculukta Türk-Kürt, Alevi-Sünni, dindar-laik yoktur, ortak hedef rotasýnda birleþmiþ bir millet vardýr.
Erdoðan ve Bahçeli yeri geldiðinde“tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet” diyor ya, bu söze bir ek yapayým: TEK CEPHE! Milletin beka cephesi.
Ege’den baþlayýp Süveyþ üzerinden Basra Körfezi’ne, Saraybosna’dan baþlayýp Bakü-Aþkabad hattýndan Asya’nýn derinliklerine uzanan anti-emperyalist tek cephe.
O cephenin bayraðý 15 Temmuz þanlý direniþinde yükseldi, Azerbaycan’ýn büyük devlet adamý Mehmet Emin Resulzade’nin dediði gibi “yükselen bayrak bir daha inmez!”
Hainleri sevindirmenin alemi yok. Her þeyi tartýþýn ama daðýlmayýn.
