Evet Türk tipi oluyor

TBMM Anayasa Komisyonu’ndagörüşülen anayasa değişikliği teklifi yeni bir anayasa teklifi değil.

Mevcut anayasadaki hükümet şeklini değiştiren kısmi değişiklik.

Bu değişikliğin en önemli tarafı başkanlık sistemine geçiştir.

Değişiklik iki parti arasında varılan bir uzlaşma üzerine hazırlanmıştır.

Dolayısıyla olumlu yönlerinin bir partiye olumsuz yönlerinin diğer partiye atfedilmesi de doğru değildir.

Ancak bu sistemin Türk Tipi Başkanlık sistemi olduğunda şüphe yok.

 

***

Mesela bazıları başkanlık sisteminin başarılı olduğu ABD’deki sistem alınmadığı için eleştiriyor.

Eleştiride haklılar.  Ama alsaydı daha fazla eleştirilirdi. Çünkü ABD, 50 eyaletten oluşan federal bir yapıya sahip.

Değişiklikteüniter yapı esas alınmıştır.

Ama bazıları eyaletlerin başkanlık sisteminin olmazsa olmazı zannederek onu da eleştiriyor.

 

***

Oysa parlamenter sistemde de eyalet olacağı gibi başkanlık sisteminde de üniter yapı olabilir.

Bilen bilmeyen konuşuyor yazıyor.

Mesela Salvador, Kolombiya Endonezya, Panama ve Nijerya gibi başkanlık sistemiyle yönetilen ülkelerde eyalet yoktur üniter yapı vardır.

Ve mesela  Almanya, Avusturya, Hindistan ve Pakistan gibi parlamenter sistemle yönetilen ülkelerde de üniter yapı yoktur eyalet sistemi vardır.

Yani başkanlık için eyalet şart olmadığı gibi parlamenter sistem için de üniter yapı şart değildir!

 

***

ABD’de parlamento, senato ve temsilciler meclisinden oluşmaktadır.

Türkiye’de yapılan değişiklik tek meclis sisteminden vaz geçmiyor. Bu da Türk Tipi Başkanlığın bir başka boyutu.

Ben aslında senato kurulmasının faydasına inananlardanım.

Senatoda seçilme şartları kaliteyi esas aldığı için yasama konusunda ve yürütmeyi denetlemede faydalı olduğunu düşünüyorum.

İki meclisli yapıda Temsilciler Meclisi’ne 18 yaşındakilerin seçilmesi de makul olur. Ama tek meclisli yapıda seçilme yaşının 18’e indirilmesi tartışma konusudur!

 

***

TV programlarında biraz da reyting kaygısıyla icra edilen kavgalı gürültülü tartışmaları seyredemiyorum.

Arada bir belki aklı başında biri konuşur diye dinlemeye çalışıyorum, bazılarından faydalanıyorum da. Ama kimi konuşanların cehaletini gördükçe de kanal değiştiriyorum.

Mesela geçenlerde bir partinin grup başkan vekili bir kanalda konuşuyordu. Dinleyeyim dedim. Sıkıldım kapattım, çünkü sırf muhalefet olsun diye eleştirmeye çalışırken battıkça batıyordu zavallı!

Güya başkanlık seçimleriyle meclis seçimlerinin birlikte yapılmasını eleştiriyordu ama vatandaşı aptal yerine koyduğunun farkında değildi.

İki seçim aynı gün yapılırsa vatandaşın zorlanacağını anlatmaya çalışıyordu.  Oysa vatandaş bu konuda deneyimliydi. Mesela 1994 seçimlerinde büyük şehirlerde 7 ayrı sandıkta başarıyla oy kullandı!

 

***

Daha da garibi ABD de parlamento seçimleriyle başkanlık seçimlerinin ayrı günlerde yapıldığı söyleyerek resmen yalan söylüyordu!

Halbuki ABD’de Başkanlık seçimi 4 yılda bir, Kasım ayının ilk Pazartesi gününü takip eden Salı günü yapılır.

Başkanlık seçiminde seçmenler aynı zamanda Temsilciler Meclisi ve Senato üyelerinin üçte biri için de oy kullanır.

Parti adına konuşanların bile seviyesi böyle olursa bu uzlaşma, meclisten de referandumdan da çok rahat geçecek, öyle anlaşılıyor.