Evine dön babaannesi…

CHP de, Ýyi Parti de eski Türkiye hastalýklarýndan muzdariptir. 

Ýyi Parti’den baþlayalým. 

Meral Akþener’in torunu Ahmet Pars’ýn sesini duyar gibiyim; “evine dön babaannesi…” 

Ýyi Parti için durum gerçekten vahim. Milliyetçi-ülkücü kanadýn önemli isimleri aðýr eleþtiriler ile istifa ediyor. 12 Aðustos’taki olaðanüstü kongrede dananýn kuyruðu kopar. 

Meral Akþener, genel baþkanlýðý býraktýðýný, “Kurultayda aday olmama kararým kesindir” açýklamasý ile söylemiþti. 

Bir de baktýk eski Türkiye’deki müsamerelerden biri oynanýyor. Yalvarýp yakarmalar, evinin önünde kendilerini zincirleyenler… Ardýndan bir ikna heyeti… Ve Akþener’in “tamam pazartesi genel merkeze geliyorum” demesi. 

Güya heyettekiler Akþener’i, “torununuza, ‘býrakýp kaçtý' derler” diyerek ikna etmiþler. Siyasetten biraz anlýyorsam laf arasýnda böyle konuþmuþlarsa da, asýl “siz giderseniz Ýyi Parti birkaç aya kalmaz daðýlýr, çaðýrdýnýz geldik, sonra biz ne olacaðýz?” demiþlerdir… 

Yani o iddialý ekip, torun Ahmet Pars’ý deðil, kendi geleceklerini düþünüyorlar. 

12 Aðustos’tan sonra Ýyi Parti’de de, geçmiþte benzeri “merkez parti” iddiasýndaki partilerin yaþadýklarý; karþýlýklý suçlama, istifalar ve daðýlma ile tabela partisine dönüþme süreci yaþanacaktýr. 

Ýyi Parti bir eski Türkiye fotoðrafýdýr. 

CHP ise tam anlamýyla ibret-i âlemlik. 23 Haziran günü “ikinci tura bile kalmýyor, Muharrem Ýnce seçiliyor” diye kendi kendilerine gelin güvey oldular. Öyle havaya girmiþlerdi ki, Muharrem Ýnce türküleri söylüyor, “bitti bu iþ, gitti reis, geldi Muharrem” diyorlardý. 

25 Haziran’dan itibaren ise kýlýçlar çekildi. Ýnce, “ben genel baþkan ve cumhurbaþkaný olacaðým, olaðanüstü kurultaya gitmeliyiz” diye tutturdu. 

Sonrasý tam eski Türkiye fotoðrafý. Muhalifler “iþte 630 imzalý dilekçe” diyerek genel merkezin kapýsýna dayandýlar. 

Genel Merkez, “þöyle baktýk.. estekti, köstekti 569 imza saydýk, kurultay yok” dedi. Kendi aralarýnda, “gitsin Muharrem kumda oynasýn” diyen oldu mu, bilmiyorum. 

Þimdi mahkemelik olma ihtimalleri, hatta CHP’ye kayyum atanma ihtimali bile var. 

Genel Merkezin partiyi Ýnce’ye býrakmaya hiç niyeti yok. Býrakmayacaklar da. Ýþte Kýlýçdaroðlu, “madem deðiþim isteniyor, ben de A takýmýný deðiþtiriyorum” diyerek dün Merkez Yönetim Kurulu’nu (MYK) topladý. Deðiþim de oldu, bitti… 

Kýlýçdaroðlu Ankara’dan Ýstanbul’a, “hak-hukuk-adalet” diyerek yürümüþtü. CHP’de olan bitene bakýp da “hadi oradan” dememek mümkün mü? Þu yaþananlarda nerede hak, nerede hukuk, nerede adalet ve nerede demokrasi… 

Ýyi Parti ve CHP, eski Türkiye’nin siyaset anlayýþý ve numaralarý ile kendilerini yiyip bitiriyor. 

Her iki parti tam da eski Türkiye’yi hatýrlatýyor ve anlatýyor. Ýkisinin de yeni Türkiye’de göremedikleri iki gerçek var: 

1. FETÖ’nün ABD/Haçlý talimatýyla giriþtiði 15 Temmuz ihanetini göðsünde söndüren milletimizin diriliþ ruhu, artýk siyasî yapýyý tanzim ediyor. Cumhur Ýttifaký, bu ruhun yeni Türkiye’sini anlatýyor. 

Yeni Türkiye’de FETÖ ve PKK ile kararlý mücadele var. CHP ve Ýyi Parti ise sýrf Erdoðan gitsin diye bu iki terör örgütü ile de kötü olmak istemedi. CHP, HDP’yi Meclis’e taþýdý. Ýnce de, Akþener de yardýmcýlarýndan birinin HDP’li olacaðýný ikrar ettiler. Akþener, HDP için “Kürt siyasi hareketinin partisi” bile dedi. Ýlkesizlik ve siyasî ihtiras ile istikbali hiçe sayma, eski Türkiye hastalýðýdýr. 

2. Batý’dan iþaret alma, millete deðil AB ve ABD’ye yaslanma, kendi deðerlerinden uzak durma da eski Türkiye hastalýðýdýr. 

CHP ve Ýyi Parti, bu hastalýklardan kurtulamadýðý için Türkiye onlardan kurtulacak…