Evini gösterme...

Eskişehir’de tahminen psikolojik problemleri olan bir gencin kedisini öldürmesi ve bunu sosyal medyada paylaşmasını seyrediyoruz pazartesi gününden beri... 

Konvansiyonel medya haklı olarak konuya daldı ama sınırlar biraz aşıldı. Mesela çocuğun okuduğu üniversitenin görüntüleri yayınlandı. Hadi bu olabilir diyelim çocuğun evinin görüntüsü nasıl yayınlanır? 

Yarın öbür gün bu mesele çok medyatik benden bundan faydalanayım diye düşünen biri çıkıp o evi bassa, cinayet, yaralama ya da dayak olayı yaşansa bunun hesabını kim verecek?

Bu tür haberleri yaparken çok dikkat etmek gerekir. Toplumda nefret, infial uyandıran olayların faillerinin haberi yapılırken bir sınır vardır. O sınır da haberin başka suçlara meydan vermemesi gerekir. 

İşin ilkesi budur ama maalesef bu ilkeye dikkat eden kimse olmadı....

Tuttu su iş...

Başarılı olmasını istiyorum diye gerekçelerimle yazmıştım, öyle de oldu.

X-Factor Star Işığı’ndan bahsediyorum...  Bu yarışmanın tutmasına sevinmemin sebebi Kanal D’nin aldığı reyting değil.Sevindim zira bu sonuç tüm televizyonları ve televizyonculuğu etkileyecek. 

Tutmuş bir dizinin karşısına bir başka dizi koyma televizyonculuğu bitecek yerine büyük prodüksiyonlar ve kafa yorma gelecek.

Yıllardır her gün için sadece tek bir dizi ismi konuşur olmuştuk.O dönem bitiyor neyse ki yerine televizyonculukta şart olan yaratıcı beyinler dönemi başlıyor. 

Bu ilk adım, ikincisi ne zaman gelir bilmem ama emin olun çok sürmeyecektir...

Çocuk katiller

Dehşet içinde seyrettim ama önemli bir işti. Crime Investigation’da Kadın Katiller serisinde bu kez çok küçük yaşta cinayet işleyen kız çocukları vardı.

10 yaşında iki erkek çocuğu öldüren kız,

Daha 15 yaşında nine ve dedesini katleden kız, gibi hikayeler...

Hepsinin ortak yanı bu çocukların birden ya da doğuştan katil olmadıkları. Parçalanmış ailelerin, ilgilenilmeyen, bazen cinsel saldırı mağduru olmuş, uyuşturucu kullanımı kontrol edilmeyen çocuklar bunlar. Seyrederken çoğu yerde doğurmuş olmanın anne olmaya yetmediğini düşünüyorsunuz. İbretle seyredilecek hikayeler bunlar. 

Belki biraz mide bulandırıcı yanları da var ama hikayelerin verdiği ders buna değiyor doğrusu...