Evlat hasreti çekenlere

Günümüz dünyasýnda televizyon ve sinema, sosyal medyadan sonra toplum üzerindeki en etkin araçlar arasýnda yer alýyor.

Bir dizi veya filmin bir sahnesinde verilen küçük bir mesaj bazen yüzlerce sayfalýk bir kitabýn yapamadýðý etkiyi yapabiliyor.

TV’de yayýnlanan bir enstantane toplumu da resmi kurumlarýný da harekete geçirebiliyor.

Mesela, hayvan haklarýyla ilgili onlarca kitap yazýlýyor panel düzenleniyor ama TV’de bir köpeðe atýlan tekmenin haberi kadar ülkeyi ayaða kaldýramýyor.

***

TV ve sinema iyi kullanýldýðýnda hem büyükler için bir teselli kaynaðý hem de yeni kuþaklar için usta bir eðitmendir.

Ayrýca ülkenin politikalarýný dizilere ve filmlere ustaca yedirdiðinizde etkisi siyasilerin açýklamalarýndan ve icraatlarýndan daha müessir olabiliyor.

Ancak hepimiz biliyoruz ki eðitici/öðretici film ve dizilerden ziyade eðlendirici ve vurdulu kýrdýlý dizi ve filmler revaçta.

***

Bununla birlikte bazý dizi ve filmleri takdir etmemek elde deðil.

Mesela TRT’de yayýnlanan Ertuðrul ve Payitaht benzeri dizilerin yaný sýra ev sinemasý kuþaðý adý altýda ailece seyredilebilecek filmler yayýnlanýyor ki, ben bu hafta evlat hasreti çekenlere ithaf edilen, “Koy verdin gittin beni” filmini görünce TRT’yi tebrik etmek istedim.

Dede, baba, evlat, toruniliþkilerini sinema diline öylesine baþarýyla uygulamýþlar ki benim gibi katý yürekli birinin gözlerinden bile birkaç kez yaþ akýttý.

Reyting uðrunasilahlarýn patladýðý, cinayetlerin iþlendiði, türlü entrikalarýn çevrildiði film ve diziler yerine bunun gibi hayatýn tatlý gerçeklerini konu edinseler ne güzel olur.

 

***

Bu vesileyle ‘Kervan 1915’ filmine de temas etmek isterim.

Yeri gelince, 1915 yýlýndaki tehciri dünyaya soykýrým olarak anlatan Ermeni diasporasýna ve Türkiye muhalifi çevrelere karþý her alanda tezimizi savunacak çalýþmalar yapýlmasý lazýmdýr deriz.

Ama iþ icraata gelince yapýlmasý gerekenleri ihmal ederiz.

Tehcir sýrasýnda Ermenilerin nasýl itina ile korunduðunu konu edinen Kervan 1915 bin bir türlü emeklerle çekilmiþ ama seyredilmeyecek saatlerde az sayýda salon ile gözlerden ýrak tutulmaya çalýþýlmasý üzerine yönetmen Ýsmail Güneþ haklý olarak filmi salonlardan çekmiþ.

***

Kervan 1915’eyapýlan bu tatsýz uygulamaya karþý Kültür, Milli Eðitim ve Dýþiþleri bakanlýklarýnýn ve belediyelerin harekete geçmesi lazým diye düþünüyorum.

Kültür Bakanlýðýelindeki imkânlarla ülke genelinde filmin seyredilmesini saðlayacak yollarý zorlayabilir.

Milli Eðitim Bakanlýðýorta lise düzeyinde öðrencilere bu filmi izleterek Ermeni meselesinde hafýzalara iyi bir hatýra kazýyabilir.

Dýþiþleri Bakanlýðýdýþ misyonlarý harekete geçirerek filmin dünya sinemalarýnda gösterilmesi için çabalar sarf edebilir.

Belediyelerbu filmi kültür merkezlerinde halka izleterek konu hakkýnda bilinçlenmelerini saðlayabilir.

Bu tür eserlere sahip çýkmaz, sadece eðlence ile meþgul olursak haklý olduðumuz kimi önemli davalarda kendi çocuklarýmýzý bile ikna edemeyebiliriz.