Evlenemeyenler

"Evliliðin ciddi bir karar olduðunun” herkes farkýnda. Evlilik kararýný hafife alan kiþi neredeyse yok. Aksine, aþýrý ciddiye almaktan dolayý, evlenememek daha büyük sorun. 

40’lý yaþlara gelip, evlenmek isteyip de evlenemeyen kadýnlar ve erkekler var. Bu durumun, benim saptayabildiði en az beþ farklý nedeni var: “Beðenemeyip beðenilmeyenler”, “karar veremeyenler”, “aþk olmazsa evlenmem diyenler”, “uzun iliþkilerden yorgun çýkanlar”, “sahipsizler”.

Beðenemeyip beðenilmeyenler

Bazý insanlar aþýrý þekilde seçiciler. Beðenme konusunda gerçekçi deðiller. Belki de beðenme becerileri bozuk. Herkeste bir kusur buluyorlar. Zihinlerindeki “mükemmel kiþi” arayýþýndalar. Kusuru bazen bedenlerde, bazen huylarda, bazen de denklikte buluyorlar.

Hele anne ve baba da ayný telden çalýyorsa, kýzlarýnýn/ oðullarýnýn turþusunu kuruyorlar. Asil ailelerine yakýþacak, asil kadýnlarýn / erkeklerin olmadýðýný düþünüyorlar. Kendilerini bey kýzý olarak görünce, ancak bey oðluna kýz verme havasýndalar. Matematik hesabý yapmayý da bilmediklerinden, kýzlarýný evlerinde büyütmeye devam ediyorlar. 

Sonuçta beðeniler karþýlýklý. Bizi beðeneni beðeniyoruz. Bizi beðenmeyeni de beðenmeme eðilimindeyiz. Bu kiþiler baþkalarýna yeterli bir beðeni mesajý veremedikleri için beðeni de alamýyorlar. Kýsýr döngü içinde turþularý kurulmuþ oluyor.

Karar veremeyenler

Karar verememe obsesif kiþiliðin bir özelliði. Bazý kiþiler hayatýn her alanýnda karar almada zorluk çektikleri gibi, evlilik kararý almakta da zorluk çekiyorlar. Çok sayýda kiþi ile görüþüyorlar, exel programý üzerinden artýlar eksiler koyuyorlar. Kriterlere boðuluyorlar. 

Halbuki insan zihni sýnýrlý sayýda deðiþkeni ayný anda doðru analiz edebiliyor. Sezgiye ve duyguya yer vermedikleri için akýllarýnýn sýnýrlarýndan mutlak bir karar çýkaramýyorlar. Mutlak karar çýkaramadýklarý için de eyleme geçip evlenemiyorlar. “Rio” çizgi filmindeki uçma konusunda her türlü matematiksel ve dinamik hesabý yapabilen ama uçamayan papaðana benziyorlar.

Aþk olmazsa evlenmem diyenler

Evlenemeyenlerin bir grubu ise aþký bekleyenlerden oluþuyor. Onlar “aþk ideolojisine” sahip kiþiler. Her þey doðal olmalý. Kendiliðinden olmalý. Romantik olmalý diye düþünüyorlar. Tanýþtýrýlmaya ideolojik olarak karþýlar. Tanýþtýrýlmanýn romantizme karþýt olduðunu düþünüyorlar. Aþýk olmayý bekledikleri için, beklemeye devam ediyorlar.

Uzun iliþkilerden yorgun çýkanlar

Evlenememenin diðer sýk bir nedeni de uzun süreli iliþkilerden yorgun çýkmak. Bu kiþiler bir veya iki tane yýllar süren görüþmeler sonunda ayrýlýnca bir anda yýllarýn geçtiðini anlýyorlar. O travmatik halleri ile bir de yoðurdu üfleyerek yemeye baþlayýnca bir anda kendilerini kýrklý yaþlarda evlenmemiþ olarak bulabiliyorlar. 

Sahipsizler

Evlenemeyenlerin bir kýsmýný da sahipsizler oluþturuyor. Bu kiþiler ve aileleri “her er kiþi kendi eþini kendi baþýna bulmakla sorumludur” felsefesine inanýyorlar. Eðer kiþi bu sorumluluðu kendi baþýna bulmamýþsa, biz de el atsak demiyorlar.

Aslýnda bu aileler, bu iþi beceremeyecek kadar uzakta kaldýklarýný anlayamýyorlar. Bu durumdaki birçok anne, anneliðinin son görevini yapamadýðýný bile kabullenemiyor. Oðullarýna çöpçatan sitelerine gitmesini bile öneriyorlar. Aslýnda oðullarýnýn sahipsiz olduðunu göremiyorlar.