Tarih bilimi zamaný çaðlara veya dönemlere ayýrarak anlamaya çalýþýr. Her bir tarihsel dönemin kendine özgü büyük tarihsel olaylarý veya geliþmeleri vardýr. Örneðin antik çað, orta çað, aydýnlanma dönemi bir zaman bölümlemesidir.
Biyografilerin de bir kýsmý kiþinin hayatýný dönemlere ayýrýr. Kiþinin hayatýný dönemlere ayýrmak, o kiþinin sürekli bir geliþim ve deðiþim içinde olduðunu ima eder. Her bir dönemde o kiþiyi tanýmlayan yaþam olaylarý ve psikolojiler vardýr.
Hastalýklar da safhalara ayrýlýr. Uzun süreli hastalýklarýn erken dönem, orta dönem ve geç dönem belirtileri olur. Hatta hastalýðýn safhasýna göre tedavi protokolleri deðiþebilir.
Aslýnda evliliklerin seyrinde de dönemler var. Ýliþkiler eþlerin karþýlýklý psikolojileri ve yaþam olaylarý ile etkileþerek bir deðiþim ve dönüþüm yaþýyorlar. Bir evliliðe yakýndan bakan dikkatli ve eðitimli bir göz bu deðiþimin safhalarýný/dönemlerini görebilir.
Evliliklerdeki dönemler istatistiklere de yansýyor. Örneðin boþanmalar en fazla ilk beþ yýlda oluyor. Çocuklarýn bebeklik dönemlerinde evlilik doyumu etkileniyor. Çocuklarýn evden ayrýlma ve yalnýz kalmada eþlerde yeni psikolojiler oluþuyor.
Eþ terapileri sýrasýnda kendimi danýþan eþlerin evliliklerinin seyrini anlamaya çalýþan grafikler çizerken buluyorum. Uzunlamasýna bir zaman grafiðinde önemli yaþantýlarýný, psikolojilerini, birbirlerine yaklaþmalarýný ve uzaklaþmalarýnýn resmini çizmeye çalýþýyorum.
Gerçekten de evlilik terapilerinde mikro düzeyde olup bitenlerle çalýþmak kadar, büyük resme de bakmak gerekiyor. Bazen resmin tümüne bakmak ve seyri dinamik yorumlamak, iliþkinin nereye gittiðini anlamaya da yardýmcý oluyor.
Size bir öykü anlatayým. Bir kadýn ile bir erkek 15 yýldýr evliler. Ýki çocuklarý var. Bir araya geliþlerinin olumlu bir hikayesi var. Ama iliþki anlayýþlarý biraz farklý. Kadýn daha yakýn bir iliþki tahayyül ederken, erkek görev ve sorumluluk eksenli bir yaklaþýmý var.
Ýlk beþ yýllýk dönemde didiþip durmuþlar. Ýkisi de karmaþýk duygular içinde kalmýþ. Bu dönemin belirgin psikolojisi didiþme ve olup bitenleri anlamlandýrmaya çalýþma þeklinde olmuþ.
Ýkinci dönemde erkek iyice iþe dalmýþ. Ailesi için ekonomik bir gelecek kurma psikolojisiyle iþçi arý gibi davranmýþ. Sadece ailem için çalýþýyorum, kötü bir huyum yok, yanlýþ bir þey yapmýyorum psikolojisinde. Bu dönemde kadýnýn psikolojisi ise, eþinin kendisinden kopuþu, eþine ulaþamadýðý ve yalnýzlýk þeklinde olmuþ. Sesinin duyulmadýðýný hissetmiþ. Ýsyanlarda olmuþ. Kendisini o da iliþkiden iyice çekmiþ.
Evliliðin üçüncü döneminde ise, kadýn ayrýlmayý kafasýna koymuþ. Erkek eþinin iþaret fiþeklerini geç de olsa duymuþ. Ekmek parasý iþini abartýrken, ailesinden uzaklaþtýðýný fark eder olmuþ. Kadýn ise umutsuz. Bir þeylerin deðiþmeyeceðini, deðiþse bile geç kalýndýðý havasýnda.
Neyse ki dördüncü döneme girdiler. Yeniden birbirine yönelmeye baþladýlar. Evlilikleri yeni bir dengeye doðru gidiyor. Birbirine yönelerek yeni bir uyum arýyorlar.
Sonuç olarak; evliliklerin sadece o dönemde olanlarý ile deðil, safhalar halindeki deðiþim dinamikleriyle beraber okuyarak anlamak lazým.