Kötü insan olmanın tanımlayıcı özelliğinin ahlaki açıdan zayıf olmak veya erdem sayılan özelliklerin olmaması nedeniyle başkalarına zarar vermek olduğunu düşünüyorum. Kötü insan olmak huysuz veya zor insan olmaktan farklı. Bu yazının odağı kötü bir insanın evlilikteki değişik hallerini tanımlamak. Çünkü bu tür kişilerle evli olduğunuzda standart terapi önerileri veya evliliği iyileştirme çabaları yeterli olmuyor. Ya kabullenip çekmek ya da çekip gitmek gerekiyor. Yani bu durumlarda iki eşin de katıldığı evlilik terapilerinin neredeyse hiçbir etkisi yok.
Kötü eşin en tipik örneği psikopat eş. Bu kişiler vicdan duygusu yaşamıyorlar, pişmanlık duymuyorlar, bilerek isteyerek kandırıyorlar ve acımasız ve siyaset içeren şiddet uyguluyorlar. Bu durumda çözüm iki eşin evlilik terapisi değil eşlerden birinin güçlendirilerek kaçıp kurtulması. Kadın sığınma evleri bu tür kişilerle evli eşler için kurulmuş.
Kötü eşin diğer bir örneği kendisinin gece hayatı yaşayıp eşinin evde çocuklara bakmasını isteyen tipler. Size klasik bir örnek vereyim: Bay A evliliğinden beri kumar oynuyor. Takıldığı kulüpler var. Eve geç geliyor. Şimdiye kadar çok sayıda ilişkisi olmuş. Evini ihmal etmediğini maddi ihtiyaçları giderdiğini düşünüyor. Eşe özel ilgisi yok. Eşiyle veya çocukları ile vakit geçirmiyor. Bu tür evliliklerde de evlilik terapisi derde deva değil. Diğer eşin kendini güçlendirip olup biteni çekme veya çekip gitme kararı almak gerekiyor. Pratikte boşanmanın önemli sebeplerinden biri bu tür evlilikler.
Kötü insanın diğer bir formu ise çalışmayan, evinin geçimini yapmayan ya evde yatıp uyuyan ya da ortalarda dolaşan eş tipi. Bu kişiler tembel, çalışmanın zorluğuna karşı dayanıksız, aylaklığı seven kişiler. Bu tipin kadın karşılığı da evine ve çocuklarına emek vermeyen, çocuklarını ihmal eden, dizilerle veya hayallerle yaşayan kadınlar. Ruhsal veya fiziksel hastalık nedeniyle bu hale gelenleri tabi ki kastetmiyorum. Bu durum bu kişilerin kişilik halleri ve ağırlıklı olarak hep böyleler. Bu kişilere de evlilik terapilerinin yapabileceği bir şey yok. Yapılabilecek tek şey kötülüğe maruz kalan kişiyi güçlendirecek stratejiler üzerine çalışmak.
Kötü kişilerin bir formu da zalim ve merhametsiz kişiler. Bu kişiler gücü elinde toplayıp etrafındakileri ezen, aşağılayan, kullanan tipler. Bunların hayat felsefesi diktatörlere veya uluslararası ilişkilerdeki süper güç devletlerin çıkarcı tarzlarına benziyor. Kendi eşleri ve çocuklarıyla da güç siyaseti üzerinden ilişki kuruyorlar. İnsanları sürekli ezerek kontrol etmeye çalışıyorlar. Bu tiplerin evliliğinin değişiminde de terapinin rolü yok.
Kötülüğün yukarıda anlattığımdan daha fazla formları da var. Örneğin tacizciler var. Değişim için çaba göstermeyen ve kendi ve ailelerinin hayatlarını mahveden alkol, madde ve kumar bağımlıları var.
Psikiyatri ve psikoloji literatürü iyi veya kötü dili ile konuşmaktan kaçınma alışkanlığına sahip. Pozitif psikoloji ile erdemlerin olup olmamasından bahsetmeye başladık. Ama evlilik terapileri ile uğraşıyorsanız kötülük ile eşlerin sorunlu etkileşim paternini birbirinden doğru ayırt etmek gerekiyor. Eşlerin kötü olmadığı ama ilişki tarzlarının sorunlu olduğu durumlarda terapiler etkili olma şansı varken; eşlerden birinin veya ikisinin kötü olduğu durumlarda terapilerin etkin olma şansı yok.