Evrim kuramý Ýslam’a aykýrý mý?

Bu gazetedeki ilk yazýlarýmdan biri, galiba ikincisi, Türkiye’deki “evrim” tartýþmalarýna dairdi. O günlerde TÜBÝTAK’ýn aylýk dergisinde Darwin ve evrim teorisiyle ilgili bir dosyanýn yayýndan kaldýrýldýðý iddiasý tartýþýlýyordu.

Bugünlerde yeniden böylesi bir tartýþma var gündemde. Ýddiaya göre geçmiþte TÜBÝTAK Yayýnlarý tarafýndan basýlan ve genellikle evrim konusunu iþleyen bazý bilimsel kitaplarýn artýk yeni baskýlarý yapýlmýyormuþ.

Her ne kadar böyle bir iddianýn doðru olduðuna inanmasam da konuyu hararetle tartýþan taraflarýn “ortak bir yanlýþ” üzerinde ittifak etmeleri dikkatimi çekti. Sizin de dikkatinize sunmak istedim: Ýki tarafýn da ortak hatasý hem “evrim kuramý”ndan hem de “din”den bahsederken Protestan papazlarýnýn tanýmlamalarýný esas almalarý. Bu konuyu Amerika’da tartýþýyor gibi tartýþmalarý.

Biliyorsunuz bu konular çoðunlukla Amerika’da tartýþma konusu olarak revaç buluyor. Evrimi savunanlar bir yanda yaratýlýþ veya akýllý tasarým görüþlerini savunanlar öbür yanda kýyasýya tartýþýyorlar.

Özellikle Evanjelik kiliselerinmensuplarý evrim teorisini Kitab-ý Mukaddes’le çeliþtiði için reddediyorlar. Çünkü hiç deðilse Kitab-ý Mukaddes’in literal anlamýna göre ilk insanýn yaratýlýþýndan bugüne sadece altý bin yýl geçmiþtir. Oysa bilimsel bulgular yüz binlerce yýldan söz ediyor. Bazý Hýristiyanlar (özellikle kutsal kitaplarýnýn literal anlamýný esas alan birtakým Protestan kiliselerinin mensuplarý) bu durumda ya evrim kuramýný ve giderek bilimi bütünüyle reddetmek veya kendi inançlarýndan vazgeçmek gibi zor bir tercihle karþý karþýya kalýyorlar.

Müslümanlar için böyle bir paradoks söz konusu deðil. Öncelikle bunu bilmemiz gerekiyor. Her ne kadar Türkiye’deki bazý Ýslami cemaatler Amerika’daki evanjelistlerin argümanlarýný ödünç alarak evrim görüþüne karþý savaþmakta olsalar da ne bugüne kadar ortaya çýkan bilimsel bulgularýn ne de “genel anlamýyla”evrimin Ýslam inancýna aykýrý olduðunu söylemek mümkün deðil. Yani Türkiye’deki Müslümanlar aslýnda Amerikan evanjelistlerinin “inanç komplekslerini” paylaþmak zorunda deðil.

Ayný þekilde bilimin veevrim teorisinin gücüyle dini zayýflatmayý uman Türkiye’deki bazý ateistlerin batýda Kitab-ý Mukaddes’e yöneltilen eleþtirileri alýp Kuran-ý Kerim’e yöneltmeye kalkýþmalarý da cahillikten.

Her iki tarafýn da bilmediði, anlamadýðý husus þu: Kuran-ý Kerim yaratýlýþýn hangi yolla gerçekleþtiðini -birkaç sembolik ifade dýþýnda- anlatmýyor; bu türden gerçeklerin keþfini insan aklýna tevdi ediyor.

Ýkincisi, yeryüzündeki hayatýn bir geliþme izleyerek bugüne geldiði görüþü Ýslam inancýna aykýrý deðil. Ýnsanýn ve bütünüyle evrenin varoluþunu açýklarken ilahi kudreti inkâr etmiyorsanýz mesele yok.

Üçüncüsü, günümüzde evrim görüþünü savunan bilim adamlarýnýn çoðunun ateist falan olmadýðýný bilmemiz gerekiyor. Birçok dindar bilim adamý var evrimle meselesi olmayan. Doða bilimcileri arasýnda Richard Dawkins gibi militan ateistler aslýnda küçük bir azýnlýk ama sesleri çok çýktýðý için evrim görüþünü savunan bilim adamlarýnýn tamamý dinle savaþan ateistler gibi algýlanýyor.

Dördüncüsü, adý evrimle özdeþleþen Darwin’den yüzyýllar önce yaþamýþ ve eser vermiþ Ýslam bilginlerinden birçoðu  “evrimci yaratýlýþ” görüþünü savunmuþlardýr.

Prof. Mehmet Bayrakdar’ýn yýllar önce çýkan “Ýslam’da Evrimci Yaradýlýþ Teorisi”isimli kitabýnda ayrýntýlý biçimde anlatýlýyor: Ýbn Haldun’dan Mevlana’ya, Ýbn Tufeyl’den Cahýz’a, Ýbn Miskeveyh’e, Biruni’ye birçok Ýslam düþünürü bu konudaki görüþlerini hiçbir tepkiyle karþýlaþmaksýzýn eserlerinde savunmuþlardýr.

Bildiðim kadarýyla bu kitabýn da yeni baskýlarý yapýlýyor!