‘Evsizler’ temalı kısa film yarışması

Kısa film kervanı yürümeye devam ediyor. Genç Öncüler dergisi ve hareketi tarafından, önemli internet ortamlarından Sinefesto’nun katkılarıyla, sinemanın önemli bir ayağı olan kısa film dalında evsizleri temel alan bir kısa film yarışması düzenleniyor.

İnsanın en temel ihtiyaçlarından biri olan başını sokabileceği bir çatıdan değişik sebeplerle mahrum kalan bireyleri konu alacak yarışmanın jürisinde, sinemanın çeşitli dallarında aktif olan Mahmut Fazıl Coşkun, Tarık Tufan, Cihan Aktaş, Abdülhamit Güler ve ben bulunuyoruz. Ödülleri ise birinciye 7 bin, ikinciye 4 bin, üçüncüye 2 bin, jüri özel ödülü ve Genç Öncüler özel ödülü de biner TL olarak şekilleniyor. 15-40 yaş arası herkesin katılabileceği yarışmanın son müracaat tarihi ise 1 Nisan 2016. Yarışmayla ilgili ayrıntılı bilgi genconculer.com adresinden elde edilebilir.

Araştırma ve Kültür Vakfı (AKV) bünyesindeki Umran Kültür ve Medeniyet Hareketi’nin uzantısı olarak çıkan Genç Öncüler dergisi inisiyatifiyle düzenlenen yarışma, Müslüman duyarlılıklı bir oluşumun sosyal adaleti ilgilendiren bir konuya eğilmesi anlamında özel bir önem kazanıyor. Hareket, örneğin, modern ve seküler düşüncenin gençlere sunduğu hayat tarzının moda bağımlılığı, sanal hayat, internet bağımlılığı, genel medya ve sosyal medyanın olumsuz etkilerine karşı İslami bir duruşla alternatif bir hayat tarzı geliştirmelerini öngörüyor. Derginin kapak konuları arasında “Modern hırsızlık-Taşeronluk”, (çarpık şehirleşmeyi işlediği) “Ucube medeniyeti”, “Evsizler nerede yaşar?”, “Müslüman tutsaklara özgürlük” gibi güncel başlıklar bulunuyor. Umran Kültür ve Medeniyet Hareketi, ayrıca üniversite faaliyetleri, özel geceler, seminerler, tiyatro, paneller, film okumaları, kamplar, geziler ve yaz okulları gibi kültürel çalışmaları da önceliyor.

MANEVİ SORUMLULUK

İçinde yaşadığımız toplumda, bireysel bir yönelimle özel sitelerde, ihtiyaç fazlası tüketim mallarıyla lükse kaçan bir hayat süren dindar hüviyetli kimselerin fakr u zaruret içinde bulunan insanların varlığı karşısında duyarlılık sahibi olması aslında dindarlığın da en asli vasıflarından birisi olsa gerektir. Günümüzde bencilliğin de getirdiği ölçüsüz bir savrulmayla güya manevi hassasiyete sahip insanların da içinde bulunduğu erozyon, maalesef bu önemli toplumsal kesimi de töhmet altında bırakmaktadır. Üstelik yakın coğrafyanın, özellikle de İslam coğrafyasının içinde bulunduğu hazin durum, bizleri bireysellikle diğergamlığın dengelendiği varoluşsal bir sorgulamaya davet etmesi apaçık bir gerçeklik olarak ortada durmaktadır. Dolayısıyla, böylesi bir hassasiyetle hareket eden Araştırma Kültür Vakfı gibi kuruluşların sosyal bilinçle ‘evsizlik’ gibi çok önemli bir insanlık durumunu öne çıkaran bir kısa film yarışması düzenlemesi, manevi ve toplumsal sorumluluk açısından son derece önem arzetmektedir. Göç, genel adalet, sığınma gibi insan haklarını ilgilendiren konuların yanı sıra, manevi bunalım, arayış, her türlü bağımlılık, ferdi irade gibi daha varoluşsal konularda da benzer yarışmalar düzenlenmesi en başta insani bir yükümlülük olarak bütün kuruluşların önünde durmaktadır.