Ezanýn Arapçasý da olmaz!

Öðrenci andý ile baþlayan tartýþmanýn orada durmayacaðý belliydi. Nitekim metastaz yaparak ikinci evreye geçti. "Atatürk'ün açtýðý yolda hiç durmadan yürüyeceðine ant içen" bir kýsým zevat televizyon kanallarýnda, sosyal medyada ezan-ý Muhammedi'yi hedef alan konuþmalar yapmaya baþladý. 

Yeminli din düþmanlarýna ne desen para etmez ama yine de hatýrlatalým; Türkçe ezan diye bir þey yoktur. En fazla ilk kez iþiten birine o an için tercüme edersiniz. Müslümanlarý günde beþ kez yeðnileþsinler diye namaza, felaha, salaha çaðýran þeydir ezan. Ezan tektir, Türkçesi, Arapçasý, Ýngilizcesi yoktur. Bu kavga da esasýnda, gavurlaþalým diyenlerle Müslüman kalalým diyenlerin yüz yýldýr devam eden kavgasýdýr. Bu uðurda bir baþbakanýmýz ser verdi. Sarýðýný çýkarmayýp idam edilenler de baþörtüsünü çýkarmayýp okullarýný, iþlerini, bu dünyadaki geleceklerini feda edenler de ezaný müdafaa ettiler ayný zamanda. 15 Temmuz direniþi ezan, bayrak, sala direniþidir; sakýn unutulmaya... Bu ülkede al bayraða sarýlýp topraða düþen her þehit ezan müdafiidir. 

CHP'nin sorunu da bu iþte, ne kadar saða sola açýlým yapsa da deðiþtiremediði þey... Anadolu'yu bir Ýslam yurdu olarak mý savunacaðýz yoksa "bir domuzu bir öðünde devirenlerin", "þehitler ölmez vatan bölünmez" þiarýndan tiksinenlerin, ezan sesi yerine çan sesi duymayý tercih edenlerin mühendisliðine mi terk edeceðiz? Bilinsin ki ikincisi asla olmayacak. Bir daha asla bu ülkede ezan susmayacak! 

  

Türkçülük-Türklük tartýþmasý hayra alamet deðil

AK Parti ve MHP, yerel seçimde ittifak yapmama kararý verdi, malum. Ýki partide de seçime ittifakla girmenin daha doðru olacaðýný düþünenler olmakla birlikte her konuda mutabýk kalýnamadý. Doðrusu AK Parti'nin ortak aday çýkarma yahut bazý yerlerde aday çýkarmama noktasýnda çekinceleri daha fazlaydý. Anlaþýlan teþkilatýn baskýsý aðýr geldi. 

Seçim ittifaký yapýlamasa da her iki partinin liderleri Cumhur Ýttifaký'nýn devam ettiðini söylemekten geri durmadý. Zira Cumhur Ýttifaký, iki parti arasýnda oy ihtiyacýndan doðan taktik bir ittifak olmaktan çok Türkiye'nin hayat memat meseleleri üzerinden kurulmuþ ve bu konular gündemde olduðu müddetçe de devam edecek bir birliktelik. Bundan böyle hiçbir seçimde iki parti bir daha yan yana gelmese dahi devam edecektir. Çünkü ittifaký FETÖ ve PKK ile mücadele adýna millet mayaladý. Milletin ve devletin beka ve güvenliðini önceleyen benzer her konuda tabandaki kenetlenmeyi taþýyacak bir irade birliði bu. Türkiye'de siyaset yapmanýn deðil belki ama iktidar olmanýn ön koþulu, ittifakýn bu ilkesine sahip çýkmaktýr. Güçlü ve baðýmsýz Türkiye idealine zarar verecek her çýkýþ, sahibini marjinalleþtirecektir. Seçime birlikte ya da ayrý girmek, belediye sayýsýna belki tesir edebilir ama önemli olan millete ihanet etmemektir.   

*** 

Devlet Bahçeli'nin öðrenci andý ile baþlayan Türklük, Türkçülük tartýþmasýný Erdoðan'a cevap kabilinden yükseltmesi ise ne alýcý bulur ne de hayra kapý açar. AK Parti'den belki oy týrtýklarým diyerek asýldýðý bu tartýþma esasýnda kimlik siyasetine hizmet etmektedir. CHP ulusalcýlýðýndan Anadolu'nun muhafazakar milliyetçiliðine demirlemiþken yeniden CHP'lileþmek dahasý HDP'ye malzeme vermektir. 

Kimlik siyaseti illa ki karþýtýný yaratýr. Türkiye'de Kürt sorununu var eden de millet tanýmýný daraltmak olmuþtur. Türk olmaklýðýmýzý kimseyi dýþarýda býrakmayan bir millet tasavvuruna dönüþtürebilmek için evvela o alaný mütemadiyen iþaretlemekten vazgeçmeliyiz.