Bir ‘rahatsýzlar’ güruhu var. Bir ‘teori’ uyduruyorlar. Uydurduklarý teorinin üstüne bir sürü ‘tez’ inþa ediyorlar. Sonra, uydurduklarý teori fasafiso çýkýyor. Al sana, Sözen zamanýnýn çöp daðlarý gibi, devasa teori çöplükleri.
Palavra-maker’lar, pis kokulu çöp daðlarýnýn üstünde yeni teoriler için enerji biriktiriyorlar. Tabii bu bir yöntem. Çöpten enerji üretmek, biliyorsunuz bir sektör þimdi...
Hükümet, Ortadoðu politikalarýnda ne yapýyor? Mezhepçilik yapýyor.
Ne mezhepçiliði yapýyor? Sünnicilik.
Nereden anlýyorsunuz bunu?
Türkiye’nin Esad rejimini suçlamasýndan. Esad Nusayri. Suriye’nin geri kalaný Sünni. Ýþte ondan.
Peki Hükümet, Esad’la arasý iyiyken niye ‘mezhepçilik yapýyor’ demiyordunuz?
Ýþte, demiyorduk. Ýþimize öyle geliyordu. Biz, hükümetin yaptýðý hiçbir iþe ‘iyi yaptý’ demeyiz. Cinsimiz öyle!
Hükümet, Lübnan’da ne yapýyordu? Efendim, orada da mezhepçilik yapýyordu.
Peki Hükümet, Lübnan’da Miþel Süleyman’ý Cumhurbaþkaný seçtirirken Marunicilik mi yapýyordu? Yani Hükümet’in mezhepçiliði, Hristiyanlýðýn detaylarýna kadar mý girdi?
Hatýrlýyorum. Ben, Mustafa Karaalioðlu, Hasan Cemal, Cengiz Çandar, Ýsmail Küçükkaya, Enis Berberoðlu, Erdal Þafak, hepimiz Miþel Süleyman’ýn Cumhurbaþkaný seçildiði gün, Lübnan parlamento binasýndaydýk. Kimseden duymadým mezhepçilik?
Bir teori daha... ‘Teori’ klas bir kelime bu tür pespayelikler için. Neymiþ, ‘Katar’dan Türkiye’ye þok!’ Emir Hamad Bin Halife, tahtýný oðlu Tamim’e devretmiþ ama, bu aslýnda darbeymiþ. Katar, çoðunu Türkiye’yle paylaþtýðý politikalarý terkedecekmiþ. Suriye’de Esad’ý, Mýsýr’da Sisi’yi destekleyecekmiþ. Türkiye yine yalnýz kalmýþmýþ.
Yedik yalanýnýzý!
Katar’ýn politikalarýnda deðiþiklik yok. N’olucak þimdi? Koysanýza masaya uyduruk Katar teorinizi?
E Irak... Türkiye Irak’ta da mezhepçilik yapýyor.
Nasýl yapýyor?
Maliki Þii. Ve Türkiye Maliki’yle çalýþmýyor, kavga ediyor.
Ýyi, anladýk... da, Neçirvan Barzani niye Türkiye’ye geldi? Ne oldu da, Dýþiþleri Bakaný Davutoðlu Baðdat’ta Maliki’yle görüþtü?
Hükümet Mezhep mi deðiþtirdi?
Davutoðlu, taa Kerbela’ya gitti. Þiiler’in lideri Ayetullah Sistani’yle görüþtü. Efendimiz Hüseyin’in makber-i þerifini ziyaret etti.
Müslümanlar’ýn yüreði yanar, Kerbela’yý hatýrlayýnca. Efendimiz Hüseyin’in hazin hikayesini dinleyip gözyaþý dökmeyen Müslüman var mýdýr?
Davutoðlu’nun Kerbela’da döktüðü gözyaþýný anlayabilir misiniz siz?
Siz anlayamazsýnýz, ama, o çöllerdeki Þii Müslümanlar anlar.
Söz, Hasan’a, Hüseyin’e gelince, Þii, Sünni, hepimiz ayný oluruz, buna aklýnýz erer mi sizin?
Bakýn size bir tiyö vereyim.
Davutoðlu, bizim mezhep imamýmýz, Ýmam-ý Azam’ýn türbesini ziyaret etti ya... Bunu öne çýkarýn. ‘Davutoðlu mezhepçilik yaptý, Sünni mezhep imamýnýn kabrine gitti’ diye yazýn. ‘Skandal’ deyin.
Bir sürü saçma þey yazdýnýz. Bunu da yazýn.
Þimdi Barzani Diyarbakýr’a geldi. ‘E, sorun var. Niye geldi Diyarbakýr’a? Ankara’ya niye gelmedi?’
Rojova... PYD, Salih Müslim... BDP rahatsýz. Aah! Problemli çocuklar.
Hani? kendinizden baþka rahatsýz bir fert gördünüz mü Diyarbakýr meydanýnda?
Kasetçilerin, türkülerini tezgah altýndan sattýklarý, eroin gibi sakladýklarý Þivan, geldi, Diyarbakýr’da Kürtçe konuþtu. Ýbrahim Tatlýses, herkesin ‘Ýbo’su. O da öyle. Kürtçe türkü, söylediler. Hem de Baþbakan’ýn huzurunda. Canýnýz sýkýldý deðil mi? Bütün bunlarý, bir ‘Beyaz Türk’ deðil, milletin içinden gelen bir siyasetçi baþardý diye...
Biliyorum sizi, bu yapýlanlarýn milyonda birini solcumtrak bir siyasetçi yapsaydý, Paygamber ilan ederdiniz!
Bülent Arýnç da orada! Gördünüz mü, Arýnç’ýn sevinç gözyaþlarýný? Halbuki ne güzel, sürahilerinizle koþup gelmiþtiniz, ‘fitne’ aðacýný sulayýp büyütecektiniz. Sürahiler elinizde mi kaldý? Canlarým benim, rahatsýzlarým.
Baþbakan Erdoðan, türkülerini iþittikçe krize girdiðiniz Ahmet Kaya’yý da getirdi, karþýnýza koydu. Günahýnýzý hatýrlattý size. Tadýnýz mý kaçtý?
Bunlar, bu anlattýðým ‘komplo’ teorileri, birer ‘aydýn yanýlmasý’ deðildir. Masum birer ‘ezber’ deðildir. Bu uyduruk teorilerin hepsi, fabrikasyondur. Hepsi kasýtlýdýr.
Ezber bozmadý bu politikalar. Kötü niyeti bozdu. Þeytan’ýn oyununu bozdu.
‘Türk-Kürt kardeþliði oyunlarý bozar’ demiþtim. Bozdu iþte. Daha da bozacak.
