Salý günü köþe yazarý, eski genel yayýn yöntmeni, Umur Talu’yu gördüm metroda, birkaç durak birlikte yolculuk ettik. Metrodan inince üzüldüm biraz. Eski manken Duygu Ulaþ’ý otobüs duraðýnda görüntülediðinde “Eski günlerini mumla arýyor” diye yazabilen bir medya, Umur Talu için neler yazmaz ki? Belediye otobüsüne sadece dar gelirlilerin bindiðini, Halk Ekmek’in sadece fakirler için olduðunu düþünebilen ve daha vahimi yazabilen bir medya görgüsüzlüðü çaðýndayýz artýk. Demek gazeteler hala Caðaloðlu’nda olsa bu beyler vapura binmeyip deniz taksiyle iþe gidip gelecekler.
Halktan kopup yaþamanýn kaçýnýlmaz sonucudur bu görgüsüzlük. Biri üþenmeyip, araþtýrsýn, Kadir Topbaþ’ýn metrobüs daveti haricinde otobüse, metroya binen kaç medya yöneticisi kaç köþe yazarý var acaba?
***
Görgüsüzlük sadece parasal meselelerde deðil kendini ve medyatikleri önemseme konusunda da ayný. Çaðrý merkezlerinde ya da gece hayatýnýn popüler mekanlarýnda çalýþanlara bir sorun, basýn kartý ya da medyaya ait süslü kart-vizitleri ayrýcalýk aracý olarak kullanmaya kalkan kaç medya mensubu var? Basit bir örnek daha vereyim. Bu hafta Londra Olimpiyatlarý için Ýngiltere’de meþale taþýyan 12 Türk vatandaþý vardý. Medya, þöhretli meþale taþýyýcýlarýný haber yaptý da, adýný hiç bilmediðimiz isimsiz kahramanlar ve yaptýklarýný anlatmadý. Deniz Yýlmaz Atakay, PKU hastalýðýna karþý hem kendi hem de herkesin evladý için direnen bir anne... Cem Arslan, Türkiye’nin doðu ile batýsýný birbirine tanýtmaya çalýþan bir üniversiteli, Derin Nur Ural, zaman zaman sýkýntýsýný yaþadýðýmýz Doðal Afet Yönetimi konusunda son derece baþarýlý bir akademisyen... Benim gazetem haberi yaptý ama toplam haber sayýsý 5’i bile bulmadý maalesef.
***
Bu mesleðe yeni baþlayanlara eskiden 5N 1K öðretilirdi ilk. Demek deðiþim zamaný geldi... Bindiðin vesayetin, ekmeði nereden aldýðýnýn, gittiðin hastanenin adýnýn ya da giydiðin ayakkabýnýn markasýnýn, önemli olmadýðýný ve taktýðýn saat, bindiðin araba, gittiðin spor salonuyla deðer bulmaya çalýþmanýn bir görgüsüzlük olduðunu hiç unutturmamak gerek. Medyanýn tamamý böyle deðil elbette, ama ne yazýk ki giderek yükselen görgüsüz bir bakýþ üst kademe yöneticilerden orta kademeye doðru ilerliyor ve insaný rahatsýz ediyor...