Kaleme aldığım yazı yılın son yazısı.
Yazı günüm tam da yılın son gününe denk geldi.
Bu nedenle yılın sonunda, yılın son gününde yazılacak yazının konusu da böylelikle kendiliğinden ortaya çıkmış oldu.
2026'nın falı...
ÂDETTENDİR...
Geleneksel tepkidir, katıldığınız her türlü etkinlikte, yayında programda yeni yıldan ne bekliyorsunuz diye sorarlar.
Bu soruya da çoğunluğu ağızları yaya yaya "mutlu, huzurlu, sağlıklı, barış içinde bir yıl diliyorum" diyerek genel geçer, klasik cevaplar verir.
MODAYA UYDUK...
Hiç unutmadığım bir anımdır.
Katıldığım bir televizyon programında yılı uğurluyoruz.
Moderatör adete uydu ve sordu;
"Yeni yılda neler bekliyorsunuz, dilekleriniz neler?
Bende başladım klasik söylemle ağzımı yaya yaya sıralamaya;
"Yeni yılda tüm dünyada huzurun, barışın, dostluğun hüküm sürdüğü bir yıl olmasını diliyorum. Savaşların olmadığı, terörsüz bir dünya diliyorum."
SEN MİSİN DİYEN...
Bu dileklerle girdiğimiz yeni yılda sözü ağzımıza Amerika tıkadı.
Yılın hemen başında, 03 Ocak 2020 tarihinde Irak'ın başkenti Bağdat'ta yaşanan bir saldırı haberi ile uyandı dünya güne.
Ömrünü İsrail ve Batıya hizmetkarlıkla geçiren İran Devrim Muhafızları Komutanı casus Kasım Süleymani, Amerika'nın düzenlediği bir suikast sonucu hayatını kaybetti.
Bu arada akıllara gelebilecek şu soruyu kısaca cevaplayayım.
İranlı Kasım Süleymani madem Siyonizm'e ajanlık ediyor. O halde neden Amerika öldürsün?
Asla unutmayın!
Batının ajanı Kasım Süleymani tıpkı İran rejimi gibi İslam düşmanıdır, batıya askerlik ve uşaklık eder.
Onun öldürülme sebebi Amerika'nın kendi içinde yaşadığı küreselciler ulusalcılar kavgasıdır.
Konu sapmasın diyerek yazının özüne dönüyorum.
NE OLDU DİLEKLERE...
Yılın hemen başında meydana gelen bu olay aslında yılı nasıl geçireceğimizin de habercisiydi.
Yaşanan bu hadiseden sonra olaylar, terör saldırıları, çatışmalar, iç ve dış savaşlar hepsi yıl boyu birbirini izledi.
Dilekler iyi niyetli olsa da sahada gerçekleşenler bunun tam tersi oldu ve insanoğlu maddi manevi çok ağır bedeller ödedi.
O zaman da sorulmuştu insanlara yeni yılla ilgili beklentiler, o zaman da insanlar aynı dileklerde bulunmuştu.
Ama olmadı...
Şer cepheler yine yıla damgasını vurdu.
Gelelim günümüze...
PEKİ, 2026...
Peki bugün gireceğimiz yeni yıl, namı diğer 2026 nasıl olacak.
Eğer sorunun hakkını vermek gerekirse, kitabın ortasından konuşursak 2026 yılı 2025 yılını aratacak.
Ne demiş atalar;
"Gelen gideni aratır."
Evet, görmesem de hissediyorum, farkındayım... suratlarınız düştü.
Ama bu kaçınılmaz bir gerçek ve ben gerçeği söylemek zorundayım.
2026 birçok açıdan geçtiğimiz yıla göre oldukça zorlu bir yıl olacak.
SONU ŞER Mİ HAYIR MI...
Saatler sonra gireceğimiz yıl doğum öncesi dönem.
Ne demek istedim.
Malum doğum öncesi sancı zirve yapar, sıkıntılı saatler birbirini kovalar.
Ancak doğum gerçekleştiğinde iliklerinize kadar hissedeceğiniz bir rahatlama bütün bedeninizi sarar ve o yorgunluk yerini tatlı bir huzura bırakır, artık mutlu günler sizi beklemektedir.
Bu mantıkla bakıldığında doğum öncesi yıl olan 2026'nın şer gibi görünse de sonu hayır olacak bir yıl olduğunu söylemek mümkün.
BİZİ BEKLEYENLER...
İşte bu yıl bizi yakından ilgilendiren doğuma konu ama sonu hayır olacak sıkıntılı başlıklar;
Suriye...
Gazze...
Ukrayna...
SURİYE...
Çok büyük bir sürpriz, çok büyük bir kırılma olmazsa 2026 Suriye'de düğümün çözüleceği yıl olacak.
Bu düğümün çözülmesi demek Terörsüz Türkiye'de hedefe ulaşılması, bölgede terörün bitmesi demek.
SDG'ye tanınan sürede bir uzatma olmadığı takdirde yılın ilk haftalarında bir kara ve hava harekâtı eli kulağında.
Bu harekatın etkileri yıl boyu hissedilir ve bir sonraki yıl yani 2027 de gerçek Suriye baharı başlar.
GAZZE...
İçinde Türkiye'nin de olduğu bir uluslararası güç Gazze'de denklemi değiştirir.
Eğer Amerika İsrail'in aklına uyarsa bu Amerika ile Türkiye arasında yeni ve derin bir gerilim demektir.
UKRAYNA...
Çözülme ihtimali yok denecek kadar az.
Büyüdüğü takdirde bu gerilim dünyaya küresel savaşı konuşturur.
SONUÇ...
İşte 2026 da bizi bekleyen temel konular bunlar...
Biliyorum içiniz karardı ama unutmayın ki karanlığı görmeden aydınlığa çıkmak zor.
