Falan fistan… Yine bildik Ermenistan…

Yok arkadaş sen bu işi öğrenemeyeceksin.

Kesin kanaat getirdim sen devlet olmayı beceremeyeceksin.

Beceremediğin sadece bu olsa gam yemeyeceğim de yav arkadaş sen hiçbir şeyi beceremiyorsun.

Öyle ucubesin ki tutanın elinde kalıyorsun.

Baksana haline...

Yemediğin halt, atmadığın takla kalmadı.

Her türlü şeytanlığı yaptın.

Ne hizmet ettiğin ağa babalarına yaranabiliyorsun, ne de seni doğru yola çekmeye çalışanlara.

Hiç düşünmez misin?

Bu perişan halini hiç sorgulamaz mısın?

Söyle Sen Kimsin...

Cevap bulmaya çalışıyorum, işin içinden çıkamıyorum.

Haline acıyorum bir yerlere sığdırmaya çalışıyorum, sığdıramıyorum.

Çünkü devlet desem devlet değilsin, adam desem adam değilsin.

Azerbaycanlı yiğitlerden yediğin şamarın izi halen suratında, sen tutmuş sınıra asker yığmaya çalışıyorsun.

Anlat da anlayalım kardeşim dayak arsızı mısın?

Üç kuruşluk aklınla el alemin toprağına çöküyorsun sonra da bacak kadar boyunla çıkıp "konuşmayın ulan ben yavuz hırsızım" diye ahkam kesmeye kalkıyorsun.

Söyle kardeşim akıl zoru musun?

Girdiğin her iş yüzüne gözüne bulaştırıyorsun, çırpındıkça batıyorsun.

Ama yine de akıllanmıyorsun.

Söyle arkadaş sen kimsin?

Küçüklere Masallar...

Şimdi sorsam sana akıllanmaz mısın diye eminim bana diyeceksin ki "ben de akıl ne gezer."

Bak sende olmayanın bende fazlası var.

Şimdi yazdıklarımı iyi oku çünkü sana ihtiyacın olan o aklı bir kez daha vereceğim.

Hemşehrim kullanılıyorsun...

Seni dost zannettiğin ağababan Rusya, Batı'da güvendiğin Fransa, hemen yanı başında komşu zannettiğin İran, şimdilerde iş tutmaya çalıştığın Amerika kullanıyor.

Uyansana...

Seni tek kullanmayan kim biliyor musun?

Düşman zannettiğin Azerbaycan ve Türkiye.

Uyansana...

Biliyorum bu anlattıklarım sana masal gelecek, yazdıklarımı kulak arkası yapacak ve "uğraşma ben küçük bir fistanım bildiğin Ermenistan'ım" diyeceksin.

Ama unutma biz de masal küçüklere anlatılır.

Asla hatırdan çıkarma, biz de adettir, dayağı atmadan son bir kez ikaz edilir.

İkaz ediyoruz...

Ateşle Oynuyorsun...

Neden sınıra asker kılıklı kalabalığı yığmaya çalışıyorsun bilmem ama bildiğim şu ki ateşle oynuyorsun.

Yarın cayırtı koptuğunda senin aklına bu fikri sokanlar, "yürü aslanım arkandayız diyenler" bir an da ortada bırakırlar, sonra ah vah tüh para etmez benden söylemesi.

Azerbaycanlı yiğitlerin, komandoların tersi serttir benden ikaz etmesi.

Gel sen kabuğuna çekil, boyundan büyük işlere kalkışma.

Bu nasıl olacak diyebilirsin.

Son derece kolay, anlatayım...

Yapacakların...

İran'la iş tutmaya kalkmayacaksın.

Rusya'ya güvenip dayılanmayacaksın.

Amerika'ya yaslanıp macera aramayacaksın.

Fransa'ya inanıp Kafkas'ın efesi benim demeyeceksin.

Türkiye'ye sığınıp makus talihini yeneceksin.

Azerbaycan'a teslim olup hayatında ilk defa kazanacaksın.

Sonrasında da Yunan'a gidip "uyan komşu ben kurtuldum darısı sana" diyeceksin.

Mesele bu kadar basit.

Bu işin Şakası Yok...

Topunuz bilin ki Azerbaycan yalnız değil.

Topunuz bilin ki Türkiye Azerbaycan'ı asla yalnız bırakmaz.

Yine hepiniz bilin ki biz Türkler, Şuşa Beyannamesi'ni laf olsun diye imzalamadık.

Bildiğiniz gibi antlaşmaya göre biri Azerbaycan'a saldırırsa Türkiye'ye saldırmış olur, biri Türkiye'ye saldırırsa Azerbaycan'a saldırmış olur.

Bilesiniz haaaa.

Bu iş NATO'nun beşinci maddesine benzemez anlayasınız haaa!!!

Cumartesi yazımın konusu, Müslüman(!) ülke İran'ın, Müslüman ülke Azerbaycan yerine Hristiyan ülke Ermenistan'ı desteklemesi olacak.