Fânîler ve Zebânîler

Kenan Evren öldü diye bir haber yayılmış; birkaç saat sonra da uyduruk olduğu anlaşılmış.

Bana sorsalardı ölmediğini derhâl ezbere söyleyebilirdim.

Niye ölsün ki? Yatacak yeri olmadığını herkesden iyi kendi bilir.

Ona boşuna tâ Harbiye’de ‘Tilki Kenan’ adı takılmamış herhalde...

Öte yandan ben tilki olsaydım bu benzetmeye muhakkak ki alınırdım.

Ben tilkileri az çok bilirim; kötü şöhretlerinin aksine dövüşken ve merd hayvanlardır. Bu kötü şöhretlerini nereden edindikleri meçhûlümdür.

Bir keresinde bir tilkinin bir kurtla boğuşup onu ric’ate mecbûr etdiğine bile şâhid oldum.

Uzatmayalım, insanlara lakab takarken daha dikkatli olmalıyız.

Daha dikkatli ve daha edebli!

İnsanlığın lüzûmu yok!

Etrafda yeteri kadar insan dolaşıyor zâten; üzerine ekstradan tuz biber ekmenin de âlemi yok!

Mûmâileyh hem daha 12 Eylül mârifetlerinin de hesâbını vermedi.

Hele o meseledeki karârı vicâhen bir tebellüğ etsin ondan sonra Cehenneme kadar yolu var!

Bunu tabii mecâzî olarak söylüyorum. Yâni çok uzak bir yer anlamına...

Ne demiş atalarımız:

Benden ırak Cehenneme direk!

Ben aklıbaşında ve merhametli bir insanım; öyle her önüme geleni Cehenneme yollayacak kadar haddini bilmez biri değilim.

Zebânîlere de yazık...

***

 

Zebânî, Cehennem filan derken aklıma geldi; benim “Fânîler ve Zebânîler” adlı bir şiir kitabım da vardır. Basılalı epeyi olduğu ve hâlen piyasada da bulunmadığına nazaran, satılsın diye kendi kitabının reklamını yapıyor suçlamasına mâruz kalmayacağım için rahatça adını anabilirim.

Üstelik orada Nisan ayından da bahis var. İçindeyiz ya...

İsterseniz oradan birkaç mısrâ ile hitâma erdirelim bu felsefî mülâhazâtımızı...

Ve fazla sıkıntıya sokmaksızın zâtımızı:

Şeytan Cehennem ateşinde serinler.

Bâzen Nisandan sonra gelir Mart.

Melekler mesâî sırası Bach dinler.

Paydos zilinden sonra Mozart.

Tırtılın bitdiği yerde başlar kelebek.

Ölüm ölenlere münhasırdır.

Anlaşılamayan alelâde; kimbilir kaç asırdır

Tam mâbedlere doluşurken anladık ki demek

Tanrı bir bilmece değil bir sırdır.

Ölüm korkusundan intihâr etmek

Korkusuyla yaşamakdan usandım.

Gaaib ruhlar namazgâhı, yasak bölgem,

Bilmem ki bir gölgeyi mi kaatilim sandım,

Yoksa bir kaatili mi gölgem?