Farklý, garip, tuhaf maç!

Galatasaray için, geçen sezondan kalma bir alýþkanlýkla; “Deplasmanda kötü oynuyor” suçlamasý yapýlýr ama, dün gece maça gayet iyi, hareketli, etkili baþladý. Gerçi golü yiyen kendisiydi. Fakat genç Ozan Kabak’ýn kalesine kafa vurmasýndan önce, pozisyonun ofsayt olduðu gerekçesiyle ve VAR desteðiyle, gol sonradan iptal edildi. Ozan Kabak da suçluluk duygusundan kurtuldu.

***

Evet, G.Saray geçmiþ bir çok deplasmanýn aksine; oyuna aðýrlýðýný koyarak baþladý. Ama hareketli oluþunu; rakip ceza alaný içinde, zengin pozisyonlarla pek besleyemedi. Rodrigues’in iki, Emre Akbaba’nýn tek vuruþuyla kaleyi yokladý. Düþük bir sayýsal üstünlük sayýlýr.

Kazandýðý penaltýyla, devre arasýna önde girme fýrsatý sunulsa da; kaleci Fatih Öztürk gole izin vermedi. Zaten penaltýnýn kendisi de tartýþýlýr bir konumdaydý. Çünkü her serbest atýþ sonrasý, ceza alanýnda bu tür yere yatma-yuvarlama-düþme-düþürülme olaylarý zaten çokça olur. 

MHK bu tür durumlarda artýk daha kolay penaltý çalýnacaðýný, sezon öncesi takýmlara duyurmuþtu. Söylenecek bir þey yok. Sorun, her maçta uygulanýp uygulanmayacaðý... Sýkýntýmýz, “Büyüklere verilir, diðerlerine pas geçilir” olmasýnda!

Mesela yere düþen Serdar Aziz’in bizzat kendisi, ceza alaný içinde bu tür 20’den fazla penaltýya sebep olmuþtur da, hakemlerin gözü hep baþka yere kaymýþtýr. 

Bu konunun en sabýkalý adamýnýn, ayný konumda penaltý kazandýrmasý, büyük bir çeliþkidir. Atýþýn kaçmasý ilahi adalettir.

Bunca gol yemesine raðmen, Galatasaray’ý o kadar da kötü bulmadým. Ama Akhisar, elbette üç puaný haketti. Fakat onlarýn penaltýsý da bana haksýz geldi. Hatta Muslera’ya faul var.