Önce, bir karar vermek zorundayýz: “Bölgesel güç” olma kavramýndan ne anlýyoruz?
Eðer, Ýran ve Suudi Arabistan gibi, sýrtýný petrol gelirlerine dayamýþ, güç oyununu salt milis teþkilatlarý üzerinden “alan çatýþmalarýna” ve “bölge kontrollerine” dayandýrmýþ bir stratejiden söz ediyorsak, ben bu iþte yokum. “Bölgesel güç” olmayý güçlü ekonomi-güçlü demokrasi-güçlü ordu hattýnda görüyorsak, sýnýrýmýzda yaratýlan bataklýða soðukkanlý yaklaþmamýz gerekiyor. Normal bir devletiz, ordumuz ekonomik çýkarlarýmýzý ve demokrasimizi korumakla görevlidir, onu, sonu ne olacaðý belli olmayan dýþ serüvenlere zorlayamayýz.
Ortadoðu’da birbirinin canýna kýyan insanlar, hesaplaþmalarýný dini zemine oturtmaya çalýþabilirler ama, bizler aklý baþýnda insanlarýz, geliþmeyi dünyevi siyasetin kavramlarýnda deðerlendirmemiz gerekir.
Gerçek, Ortadoðu’da farklý iki cepheden kaynaklanan iki faþist hareketin çatýþmasýdýr. Sünni Blok ve Þii Cephe olarak adlandýrýlan, Ýslam’ýn iki farklý inanç ekolünden gelen yapýlanmalar, Müslüman coðrafyanýn faþist hareketleri olarak karþýmýzdalar. Demokrasi ile Müslüman inancý ayný zeminde buluþturmayý baþarmýþ Anadolu-Trakya coðrafyasýnýn insanlarýnýn bu iþle hiç alakasý olmaz, ancak, faþizme karþý mücadele açýsýndan katkýlarý olabilir.
Tipik faþizm örneði
Her iki hareket:
1. Silahlýdýr, gücü silahlý mücadelenin sonucunda alýnacak sonuca baðlamýþtýr.
2. “Öteki” kavramý nefret unsurudur ve ortadan kaldýrýlmasý gerekmektedir, farklý inanç ve siyasi düþüncelere “sýfýr tolerans” ile hareket etmektedir.
3. Silahla hakim olduklarý bölgelerde tekilci anlayýþ içinde hareket etmekte, ötekinin yaþam biçimini, tercihlerini zorbalýkla reddetmektedirler.
IÞÝD’in hakim olduðu bölgelerde Þii’leri ve Yezidi Kürtleri derhal öldürmesi, Þii milislerin de benzer uygulamayý Sünniler için yapmalarý bu faþizmin açýk örneðidir.
Bu nedenle, bir konuda açýk ve net karar verelim: “Dini” hareketler hakkýnda konuþmuyoruz, karþýmýzda Müslüman coðrafyanýn iki faþist hareketi var.
“Laik” zeminli olaný da tanýyoruz, Baas, nasyonal-sosyalist kimliðiyle nelere mal oldu, hepimiz gördük, görüyoruz.
“Dini cepheleþme” olarak bize yansýyan o görüntülerin Ýslamiyet’le ilgisi yoktur, faþizm, bizler dahil, bölgenin tüm demokrat güçlerine saldýrmaktadýr.
Hangi faþist þanslý
Bu savaþta, Þii zeminli faþist hareket, daha þanslý görünüyor, arkalarýnda, faþizmi kurumsallaþtýrmýþ bir devlet, Ýran bulunuyor. Sünni faþist hareketin arkasýndaki Suudi Arabistan ve petrol zengini emirlikler ise daha yüksek mali güce sahip ama, “alandaki” güçlerinin hayli zayýf olduðu biliniyor.
Ayrýca, Þii faþist hareketin Ayetullahlar hiyerarþisi nedeniyle daha disiplinli, Sünni hareketin ise Suriye-Irak coðrafyasýna yayýlmýþ aþiretlerin güçler mücadelesi nedeniyle daha daðýnýk olduðu görülüyor.
Sünni Blok, Þii Cephe’yi geriletemez, Þii Cephe, Sünni Blok’un hakim olduðu bölgelere sýzamaz, sürekli savaþacaklar, çünkü savaþ, faþizmin varlýk nedenidir.
Türkiye’nin farký
Irak ve Suriye’de yaþanýlan geliþmelere Türkiye’nin verdiði tepki ile Ýran ve Suudi Arabistan’ýn eylemleri arasýndaki fark, Müslüman coðrafyadaki siyasi yapýlanmalar arasýndaki farký göstermesi açýsýndan önemlidir.
Türkiye’de halkýn oyuyla iþ baþýna gelmiþ hükümet, toplam 1.200 km’yi aþan sýnýrýndan kendisine dönük güvenlik tehditlerini dýþarýda karþýlamaya çalýþýrken bile medya ve muhalefetin aðýr eleþtirisi altýndadýr. Bu, demokrasinin gereðidir ve normaldir.
Buna karþýlýk, Ýran’ýn vatandaþlarý, krallýk ve emirliklerin tebalarý, ülke kaynaklarýnýn bu ölçüde silahlanma ve savaþta kullanýlmasýna seslerini çýkaramamaktadýr. Lübnanlý 15 bin anne, evlatlarýnýn neden Suriye’de Hizbullah bayraðý altýnda savaþtýðýný sorgulayabiliyor mu, hayýr!.. Biz ise IÞÝD bünyesinde Türkler’in olduðu haberleri karþýsýnda buz kesiyoruz...
Savaþ üzerimize geliyor
Faþizm durmaz!.. Bir yerde savaþmaya baþlamýþsa, mutlaka o savaþý yayar, kendi saldýrganlýðýna, barýþçý toplumlarý ortak etmeye çalýþýr. Örnek 2. Dünya Savaþý’dýr. Bazýlarýnýn söylediði gibi biz o bataklýða gitmiyoruz, bataklýk bize doðru yayýlmaya çalýþýyor.
Müslüman coðrafyanýn “gerçek demokratlarýnýn” dini deðil, siyasi analizlere ve “faþizme karþý ortak cepheyi” oluþturmaya ihtiyacý var.
Meydaný bunlara býrakamayýz...