Cumhurbaþkaný Erdoðan, "28 Þubat senaryolarýný deðiþtirme ihtiyacý bile hissetmeden yürürlüðe soktular" diye uyarmýþtý. Fatih Camii'nde slogan atan, ardýndan Ýmam Galip Usta ve Bilal Erdem'i býçaklayarak yaralayan saldýrgan tutuklandý. Emniyette susma hakkýný kullandý. Bursa'dan Ýstanbul'a neden geldiði, neden býçaklý saldýrýyý yaptýðý bilinmiyor? Ama Kelime-i tevhid, saltanat, Atatürk tartýþmasý, DEAÞ'lý teröristlerin sinagog ve kiliselere saldýrý planý kýsa sürede yaþadýðýmýz süreçler oldu. Bu saldýrý da son dönemdeki zincirin bir halkasý çýkarsa da þaþýrmamak gerekiyor. Zira Türkiye'deki fay hatlarýný tetiklemek için bazý güçler iþ baþýnda gibi görünüyor. Ancak eski senaryolarý tekrar yürürlüðe koymaya çalýþanlarýn anlamadýðý kritik bir gerçek var. Artýk eski Türkiye yok ve millet bu tür kýþkýrtmalara karþý çok þerbetli. Ne diyelim Allah beterlerinden korusun.
Ýstanbul muradýna erecek...
Murat Kurum iþe hýzlý baþladý... Adaylýðýnýn açýklanmasýnýn hemen ardýndan kollarý þov için deðil, milletle kucaklaþmak için sývadý... Eyüp Sultan'dan baþlayan, Fatih'in huzurunda devam eden, milletle hemhal olan bir çalýþma içine girdi. Bu satýrlarýn yazýldýðý ana kadar sokaktan en azýndan kameraya ya da sosyal medyaya yansýyan bir tepki yok. Aksine Ýstanbullular Kurum'u bir evladý gibi baðrýna basýyor. Umutlu olduklarýný, beklentilerinin yüksek olduðunu söylüyorlar. Kurum da, Ýmamoðlu'nun adýný dahi anmadan kentin eksikliklerini anlatýyor, nasýl bir Ýstanbul için görev talip olduðunu paylaþýyor. Açýk söylemek gerekirse yolu açýk gibi de görünüyor. Elbette 31 Mart'a kadar köprünün altýndan çok su akar ama þimdilik Murat Kurum'la Ýstanbul muradýna erecek gibi görünüyor.
Ýmamoðlu cephesine gelirsek orasý karmakarýþýk, Ýmamoðlu'nun aday listelerini dayatmasýndan dolayý CHP'de sular bir türlü durulmuyor. Aday adaylarýnýn gölge baþkan denilen Ýmamoðlu'nun kapýsýný aþýndýrdýðý ve þans aradýðý CHP kulislerinde konuþuluyor. CHP'ye yakýn isimlerden Gazeteci Sevilay Yýlman'ýn sosyal medyada paylaþtýðý satýrlar dikkat çekici. Birebir kendi ifadeleriyle yazýyorum.
"Sayýn Ýmamoðlu çok az insanla görüþüyor. Bunlarýn bir kýsmýyla Maslak'taki 'Özel Çalýþma Ofisinde', bir kýsmýyla Yenikapý'da ki 'Baþkanlýk Ofisi' adýný verdiði Kadir Topbaþ Gösteri Merkezi'nde, geri kalanýyla da (ki, çoðunluðu böyleymiþ) þanslarý varsa eðer gittiði mekânlarda, açýlýþlarda vs. ayaküstü görüþüyormuþ. Maslak Özel Çalýþma Ofisi'ne giden piyango kazanmýþ, Yenikapý Baþkanlýk Ofisi'ne giden ise vizeyi kapmýþ sayýlýyor. Sokak aralarýnda, þurada burada görüþenlere ise hiç þans verilmiyor." Yýlman, Ýstanbul'u ele geçiren "Tek Adam hâkimiyeti" diye bu durumu eleþtiriyor. CHP'dekiler millete hizmet edecek adaylar mý arýyor, yoksa kendine hizmet edecek adaylar mý? Zira bu tavýr, "Kendine deðil, kentine çalýþan baþkan" arýyoruz eleþtirilerini de akýllara getiriyor. Takdir milletin elbette.
"Düþmanýmýn baþýna vermesin"
Eskilerin böyle bir deyimi vardýr...
"Allah düþmanýmýn baþýna vermesin" derler.
Halk TV ekranýnda komünist Baþkan Fatih Maçoðlu'nu kuþatan CHP'li gazetecilerin saldýrgan sorularýný görünce içimden böyle geçti. Zira sosyal medyaya düþen 2 dakika 17 saniyelik videoda, üç gazeteci Maçoðlu'na 15 kez "Neden, nasýl, niye Kadýköy'den aday oldunuz?" diye soruyor. Aslýnda sorularýyla dövüyor. Neredeyse AK Parti'nin deðirmenine su taþýyorsunuz diye bir taþlamadýklarý kalýyor. Oysa daha düne kadar nohut eken baþkan diye yere göðe sýðdýramýyorlardý. Maçoðlu'nu yayýna da belli ki "dövmek" için davet etmiþler. Ne diyelim, Muharrem Ýnce ve Meral Akþener'den sonra komünist Baþkan Maçoðlu da CHP medyasýnýn linç korosu ile tanýþmýþ oldu. Bakalým Kadýköy'den aday olmaktan vazgeçecek mi? Ancak þurasý görülüyor ki, CHP'li gazetecilerin kimyasý iyice bozulmuþ. Sanki seçimi CHP deðil de onlar kaybetmiþ gibiler. Ve hâlâ da normale dönememiþler. Sanki 31 Mart'ta benzer bir yenilgiyi tekrar yaþarýz kaygýsýyla hareket ediyor gibiler.