Fatih Erbakan ve Saadet’le ittifak

Çok partili hayata geçtiğimiz günden bu yana ilk kez partiler ülkeyi hükümetsiz bırakmayı başardılar. 

Allah’tan 82 Anayasasının en isabetli bölümlerinden olan 109, 114 ve 116. maddeler siyasi krizi geçici olarak çözdü.

İlk kez siyasetçiler kriz çıkardı darbe anayasası krizi bitirdi! Geniş tabanlı bir hükümet kuruldu.

Tabii ki bu süreç 1 Kasım’a kadar devam edecek.

1 Kasım’da hiçbir parti tek başına iktidarı yakalayamazsa bizi tekrar bir kriz bekliyor demektir.

***

İktidarı yakalama ihtimali derken tabii ki sadece AK Parti’yi kastediyorum. Öteki partilerin tek başına iktidar sayısını yakalama imkân ve ihtimali yok.

Ya AK Parti tek başına iktidar olacak ve siyasi istikrar geri dönecek ya da yeni bir siyasi kriz çıkacak.

Dolayısıyla AK Parti yönetiminin sorumluluğu diğer partilerinkinden daha fazla.

Bu sorumluluk partiyi tekrar tek başına iktidar yapacak tedbirleri alması demek. Alamazsa siyasi krizden onlar da sorumlu olacaklar.

7 Haziran’da seçmen AK Parti’yi uyardı. Hatalarını gözden geçir mesajı verdi.

Seçim sonuçlarını etkileyecek faktörlerin başında AK Parti kongresi, listeler, ittifaklar ve terör olayları geliyor. Partilerin hükümet kurulma aşamasındaki tutumları, ekonomik durum gibi diğer faktörler de var ama iktidarın tek alternatifi olan AK Parti’yle ilgili olan en önemli bölümleri bence bu dördü.

***

Sonuncusundan başlayacak olursak, PKK’ya karşı başlayan operasyonlarla AK Parti’nin terörle mücadele konusunda isabetli bir siyaset takip ettiğini söyleyebiliriz.

AK Parti’yi etkileyecek en önemli faktörlerden bir diğeri şüphesiz 12 Eylül’de yapılacak kongredir. Seçmeni etkileyecek radikal kararlar çıkarıp çıkaramayacağı merak konusu.

7 Haziran seçimlerini yöneten kadro başarısızlığını itiraf edip tabanı etkileyecek bir değişime gidebilecek mi gidemeyecek mi, başta genel başkan olmak üzere yönetim radikal fedakarlıklar yapabilecek mi yapamayacak mı bu da merak konusu.

Siyasi tecrübesi yeterli, parti tabanıyla iletişimi üst düzeyde, işgal ettiği koltuğun hakkını verecek, siyasi temsilde tabanı rahatlatan yeni bir yönetim oluşacak mı oluşmayacak mı bunu 12 Eylül’de göreceğiz.

***

Seçmeni etkileyecek önemli faktörlerden biri de aday listeleridir.

AK Parti oylarının yüzde 41’e gerilemesinin sebeplerinden biri de listelerde çok sayıda parti tabanıyla ve seçmen ile iletişimi zayıf olan ya da hiç olmayan adayların yer almasıdır.

Başbakan zaman zaman nepotizmden kaçınılmasını salık vererek çok isabetli bir tavsiyede bulunuyor ama 7 Haziran aday listelerinde bizzat kendisinin de nepotizmin bir başka şekilde tezahürüne (bilerek veya sehven) vesile olduğunun farkına varmıştır inşallah!

1 Kasım bu hatayı telafi etmek için bulunmaz bir fırsattır. Seçim bölgesinde doğmaktan başka özelliği olmayan adayların parti tabanındaki heyecanı zayıflattığını bazı bölgelerde ise zarar verdiği bilinmeyen bir şey değil.

Şimdi de o hatalı adaylar tekrar listeye konarak merhamet edilirse bu merhametin hasar doğuracağı bilinmelidir.

Birkaç kişiye vekillik verilecek diye Türkiye’nin geleceği riske atılmamalıdır.

***

Seçim sonuçlarını etkileyecek en önemli faktör ise ittifaklardır.

AK Parti, CHP ve MHP ile koalisyon pazarlığına oturmaktan çekinmezken neden Saadet Partisi gibi aynı geçmişe sahip olan bir taban ile ittifak kurmasın ki?!

Hem kurucu genel başkan Erdoğan, Menderes, Özal ve Erbakan’ın siyasi mirasına sahip çıktığını ilan etmedi mi?

AK Parti sadece SP ve N. Erbakan Vakfı ile ittifak kursa bu kadarla bile kanaatimce ulusal ve uluslararası tuzağı bozmayı başarabilir.

Yapılan hesaplara göre birçok seçim bölgesinde SP’nin aldığı oylar AK Parti oylarına ilave edilince AK Parti tek başına iktidarı yakalayacak sayıya rahatlıkla ulaşıyor.

SP’nin tarz-ı siyaseti tabanını tatmin etmemiştir. Bu tatminsizlik 7 Haziran’da çok daha net olarak görülmüştür. SP’deki fanatik olmayan partililer AK Parti’ye karşı yürütülen politikadan da çok memnun değiller, bunu yakınen biliyorum. 

AK Parti’nin SP ile yapacağı bir ittifak hem SP oylarını kazandırır, küskünlükleri giderir, hem de oluşturacağı sinerji ile kimi kararsızları etkileyebilir.

***

SP ile ittifak yapılırken Fatih Erbakan faktörü göz ardı edilmemelidir.

SP tabanında büyük bir karşılığı olan Fatih Erbakan şu anda SP’den dışlanmış gibi görünüyor. Oysa  Erbakan’ın ağırlığı Kamalak’tan daha fazladır.

Hiçbir zaman AK Parti’yi benimsememiş ve partiye hiçbir katkısı bulunmamış Ertuğrul Günay’a, Reha Çamuroğlu’na milletvekilliği teklif eden AK Parti, Mustafa Kamalak ve Fatih Erbakan’a teklif etse ne kaybeder ki?

Tuğrul Türkeş ihraç edildiğine göre Türkeş de davet edilse, Türkeş, Erbakan isimleri listelerde yer alsa fena mı olur?

Tam tersine bu ittifak AK Parti’ye yeniden iktidar yolunu açabilir.

“Hatırlat, hatırlatmakta fayda vardır” düsturunca bizden hatırlatması.