Fatih Terim futbolu bilir mi?

Başlık garip geldi değil mi? Bilir elbet, bilmese, böyle bir kariyeri olmazdı. Peki Fatih Terim, siyaseti, kitle iletişimini, ne kadar biliyor? En az futbol kadar biliyor Fatih Hoca bu işi. İnanmayan, daha maç başlamadan tribünlerin Gökhan Töre’yi çağırmasına baksın.

İnanmayan, grubun en mekanik ve fiziği güçlü takımına karşı sahada savaşan futbolculara baksın.

***

Kazanan takımı ve teknik direktörünü övmek kolaydır. Cuma gecesi A Milli Takım maç kaybetti ama başka şeyler kazandı. Mesela yeniden takım olma bilincini kazandı.

Sonra takım ve bizim birlikte kazandıklarımız var. Mesela yeniden sadece kulüp takımını değil A Milli Takım’ı da sevebileceğimizi öğrendik bir kez daha. Sonuçta Türk Milli Takımı kendi sahasında oynarken, kulüp çekişmelerinden dolayı Türk Milli Takımı kalecisi kendi tribünlerden küfür yememeli.

Bunlar bir maçı kazanmaktan daha önemli zira daha bir sürü maçımız var ve o maçlar Çek Cumhuriyeti maçında kazandıklarımız sayesinde kazanılabilir ancak.

***

Fatih Hoca’nın basın toplantısında söylediği ağır sözler, yüzüne yansıyan gerilim anlık bir tepki ya da birikenlerin patlaması değildi. Hoca son derece bilerek ve isteyerek yaptı o çıkışı. O çıkış sayesinde liderleri olduğunu, sadece sevaplarına değil günahlarına da sahip çıkacağını gösterdi takımına.

Önemli mi, çok önemli, bir süredir kaybettiği maçlardan sonra oyuncularını suçlayabilen teknik adamlar görüyoruz ligimizde. Peki kondisyon, taktik beceri, bireysel yetenek kadar önemli midir oyuncunun lider hocayla çalışması. Elbette önemlidir.

Gencecik, ünlü ve milyoner çocukları yönetmek” 27 yıl Manchester United’ın başında kalan Sir Alex Ferguson’un deyimidir. Ferguson kariyerini noktaladı, Manchester United’ın şimdiki haline bir bakın...

***

Sonra hem koltuklarını korumak hem de yayın gelirlerinden aldıkları payı arttırmak için sadece Süper Lig şampiyonluğuna odaklanan yöneticiler...

Bu anlayış yüzünden Türkiye Kupası bir süredir angarya haline geldi ve bu bakış açısı az daha Milli Takım’a da sirayet edecekti. Sakat futbolcuların MR’ı çekilirken gelen Sms’lerden durduk yere söz etmedi yani Hoca...

Ve Gökhan Töre... Terim’in basın toplantısına kadar Gökhan Töre’nin hatalarını tekrar etmemek için gerekçesi yoktu, şimdi var.

Bir basın toplantısı soyunma odasında tahtaya yazılan taktikten daha önemli olabilir mi? Bal gibi 
oluyormuş işte...