Geçen gün Radyospor’da da tartýþýlýyordu... Terim’in artýk eski otoritesinin kalmadýðý, yenilikçi fikirler/çözümler/hedefler koyamadýðý, takým otoritesini de zayýflattýðý gibi eleþtiriler yoðunluktaydý. Bazý spor yazarlarýnýn da, üzerinde durduðu buydu...
Gerçekten Terim’de böyle bir gerileme var mý? Terim son haftalardaki bazý maçlardan sonra, takýmda kendini oyuna vermeyenlerin varlýðýndan söz etmiþti. Gerekeni yapacaðýný söylese de; onca geçen zamana raðmen, henüz kýlýný kýpýrdatmýþ deðil...
Hocanýn kendi futbolcularýndan, hem de kamuoyunun önünde bu denli yýpratýcý konuþmasýna alýþýk deðiliz. Önce buna þaþýrdýk... Sonra “Ýcabýna bakarýz” dediklerine karþý, garip bir tolerans sergilemesi, tuhafýmýza gitti. Dediði ile yaptýðý, birbiri ile çeliþiyor. Bunlarý hesaba katýnca; Ýmparator’a karþý baþlatýlan sorgulama sürecine, hak vermemek mümkün deðil.
***
Falcao’nun “Müsait olunca” oynama/oynatýlma durumu; “Acýsý var ama, baþkalarý oynardý. Örnekleri var” denilmesi... Yani teknik ekibe göre müsait, ama Falcao’ya göre kendisinin müsait olmamasý, kafalarý karýþtýrdý.
Belhanda’nýn seyirciye küfür sonrasýndaki ilk maçta “Özür diledi, oynattýk” açýklamasý, tutarsýz davranýþlar kategorisine girer. Çünkü hocanýn, kendini takýma veremeyenlerin baþýnda Belhanda geliyordu. Yuhalanmasý da bu yüzdendi.
Kendi de (Gizli-kapaklý) þikayet imasýnda bulunduðu adamý, küfürüne raðmen ödüllendirmek; ister istemez eleþtiri oklarýný Terim’e yönlendirdi.
***
Ýþler kötü giderken yapýlan ufak-tefek hatalarýn bile, büyük boyutlu tepkilere neden olacaðý belliyken; vahim sonuçlar doðuracak hatalardan sakýnýlmasý gerek. Toleransý olmadýðý gibi, affý da olmayabilir.
Fatih Terim’in elbette Galatasaray’da büyük bir kredisi var. Ama bu kredi hayat boyu deðildir. Temerrütlü geri ödemesi baþladýðýnda, týkanýp kalýrsýn. Aman ha!
