Fazýl’ý hapsetmeli mi, yoksa pamuklar içinde mi saklamalý?

Kusura bakýlmasýn, ama Fazýl Say’ýn ‘kutsala hakaret ettiði’ gerekçesiyle aldýðý hapis cezasý etrafýnda sürdürülen tartýþmalarý anlamakta zorlanýyorum. Tartýþmacýlarýn bazýlarýný anlasam da, vardýklarý sonuç bana pek þýk gelmiyor...

O da gelmiyor, bu da gelmiyor...

Konu günlerden beri iki boyutta ele alýnýyor. Boyutlarýn ilki, Fazýl Say’ýn ülkemizin medar-ý iftiharlarýndan genç bir piyano virtüözü olmasý; dünyanýn pek çok ülkesinde konserler vermesi... Cezaya itiraz edenlerden bir bölümü —ama bayaðý geniþ bir bölümü— böylesine ünlü birine ceza verilemeyeceðini savunuyor...

Bu savunma çok su götürür. ‘Suç’ varsa ‘suçlu’nun kimliði önemli deðildir. Ýsrail bir devlet baþkanýný yanýnda çalýþan bir kadýna tecavüz ettiði için yargýladý ve yedi yýla mahkum etti. Bizde de eski cumhurbaþkaný, genelkurmay baþkaný yargýlanmýyor mu?

Ýtirazcýlarýn üzerinde durduðu ikinci boyut, davaya konu olan mesajýn cezaya çarptýrýlmasýnýn yanlýþlýðý... Buna son günlerde “Aslýnda kendi görüþleri deðildi, baþkalarýnýn yazdýðýný takipçilerine iletmekle yetindi” savunusu da eklendi. Keþke bu savunma mahkeme önünde de yapýlsaydý.

‘TCK 126’ sanýldýðý gibi bize özgü bir madde deðil; hemen bütün demokratik ülkelerde, ‘kutsal’ sayýlan deðerler üzerinden kavga ve kargaþa çýkmasýný önlemek amaçlý benzer maddeler vardýr. Maddenin varlýðýna itiraz yerine, yargýcýn takdir hakkýna itiraz edilebilir veya dava konusu mesajýn maddenin kapsam alanýna girmediði ileri sürülebilir.

Hiç yapýlmamasý gereken, vaktiyle bir þiir okuduðu için cezaevine yolu düþen Tayyip Erdoðan’ýn durumu ile ‘þiir’ olduðu söylenen mesajý yüzünden Fazýl Say’ýn durumunu mukayese etmektir. Ýki olayda yargýnýn baþvurduðu maddeler farklý olduðu gibi, Erdoðan’ýn ceza aldýðý davanýn görüldüðü dönemin þartlarýyla bugün arasýnda da bir benzemezlik var.

Tayyip Erdoðan o þiiri 28 Þubat þartlarýnda deðil de herhangi bir baþka zaman okusaydý baþýna dert açýlmazdý. Mahkemenin Fazýl Say’a karþý özel bir tavrý olmasý ise beklenemez.

Yani? Fazýl Say’ýn mesajý yüzünden ceza almasýný haklý mý buluyorum? Hayýr, haklý bulmuyorum. Mesajý ne zaman okusam ‘kutsal’ saydýðým deðerlere ‘hakaret’ teþkil edecek ciddiyette bir þey göremiyorum. Çocukça bir küstahlýk o mesajlar; cezasýnýn da bir çocuða verilebilecek türden olmasý gerekirdi. Fazýl Say yetiþkin olduðuna göre, çocukça küstahlýðýna verilecek en iyi ceza, ona yetiþkin biri olduðunu hatýrlatacak türden seçilmeliydi.

Bir yýl boyunca belli sayýda okulda konser vermesi düþünülebilirdi pekâlâ...

Ya da, Ömer Hayyam’a ait sandýðý dizelerde söz konusu ettiði kuþkularý kaynaðýndan gidermesine yarayabilecek bazý temel eserleri okumasý istenebilirdi...

En iyisi, mesken tuttuðu Ankara’da Ýlâhiyat Fakültesi’nin kelâm öðretim üyelerinden biriyle konuyu tartýþmasýný saðlamaktý...

Okusun ya da tartýþsýn, sonra isterse yine bildiði yolda devam etsin...

Cezaevleri âdi suçlular içindir, düþünceleri yüzünden tek bir kiþi dahi cezaevine gönderilmemeli.

Kanun zorluyor mu yargýçlarý? Deðiþtirin kanunu o zaman...