Türkiye Kupasý çeyrek finali için; F.Bahçe en kötü zamanýnda, son haftalarýn süperstarý Beþiktaþ’a yakalandý... Bu hüküm, sarý-lacivertlilerin (Daha þimdiden) pazar günü yenileceði ve eleneceði anlamýna mý geliyor?
Elbette hayýr!
Çünkü bu sorunun geleneksel bir cevabý vardýr. Bugün “Süper” olanýn, yarýn “Beter” olduðu, bu ülkede sýkça görülmüþtür. Bütün medyanýn elbirliði, hatta gönül birliði içinde yere-göðe sýðdýramadýðý Beþiktaþ; uðradýðý övgü þokunun ezici etkisi altýnda, kendini fazlasýyla yeterli/güçlü/favori görmek gibi bir illete maruz kalabilir. (Bunun iþaretleri de görünmüyor deðil) Böyle bir þey, Beþiktaþ’ýn baþýna gelebilecek en vahim felakettir. Ýçinde bulunduðu klinik/kritik/kronik tablo; gereksiz ve zamansýz böbürlenmeyi, en aðýr þekilde cezalandýracak bir tehlikeyi barýndýrýyor. F.Bahçe’yi hafife almak gibi bir hatanýn olmayacaðýný varsayýyoruz.
* * *
Olaya, psikolojik faktörlerden ayrýlarak; teknik analizle yaklaþýrsak, Fenerbahçe’nin sanýldýðý kadar kolaylýkla safdýþý býrakýlamayacaðýný, net olarak görürüz. Zaten sarý-lacivertliler, 3 büyüklerin kendi arasýndaki maçlarýnda, belirgin bir üstünlüðe sahip... Hangi koþullar altýnda olurlarsa olsunlar; en kötü dönemlerinde bile, kendi küllerinden yeniden doðmayý becerebilen ve þaþýrtýcý sonuçlar alabilen bir ekip... Galatasaray’ýn UEFA Kupasý’ný aldýðý sezondaki ünlü derbi öncesi, maçýn olasý skorunun bir basketbol skor tabelasýný andýracaðý yönündeki iddialarý hatýrlayýn... Ancak kazanan, (Müsabaka Ali Sami Yen’de olduðu halde) 1-0’la Fenerbahçe’ydi...
Ýki takýmýn son haftalardaki görüntülerine bakarak, Beþiktaþ’ýn F.Bahçe’yi yeneceðini söylemek kolaydýr, doðaldýr, olasýdýr... Ama yüzde yüz gerçeði yansýtmaz. Bir þekilde uzatmalara giden, penaltýlara kalan bir maçýn nihai akibeti; son virajda var olan güce ve var olan morale deðil, artýk tamamen þansa dayanýr.