F.Bahçe ve adalet

Yargıtay kararı sonrası daha önce 1 yıl cezaevinde kalan Fenerbahçe başkanı Aziz Yıldırım 2 yıl 8 ay 7 gün daha hapis yatacak. Taraflı tarafsız, iktidarıyla, muhalefetiyle özel mahkeme kararları tartışılıyor. Yeniden yargılama ciddi anlamda masada ama karar çıkıyor. Size de manidar gelmiyor mu. Vicdani olarak kimse rahat değil. Herkesin kafası soru işaretleriyle dolu ve karışık. F.Bahçe üzerinden operasyon devam ediyor. Başbakanımız kararı, paralel yapının ince hesapları olarak değerlendiriyor. Zamanlamaya dikkat çekiyor. Aziz Yıldırım 3 Temmuz süreci başladığında ne söylediyse aynı yerde. O zamanda kendilerine karşı bir yapıdan söz ediyor, dikkatleri oraya çekmeye çalışıyordu. Ancak öyle bir ortam oluştu ki avukatların bilmediği bilgiler basın yoluyla ortalara saçıldı. Futbol kurumları ağır baskı altına alındı. Dosya hazırlanmadan bir algı oluştu. Masumiyet karinesi göz ardı edildi. Birçok tapenin kayıp olduğu veya hasıraltı edildiği, örtbast edilen birçok detayın olduğu iddia edildi. Hukuka aykırı uygulamalar ortada. Adil yargılama yapılmadığı ortak bir kanı haline geldi. Fenerbahçe’ye 3 Temmuz sürecinden beri zulm devam ediyor. Ekonomik olarak sıkıntılı dönemden geçen kulüp yeniden bir seçim sürecine girecek, başta futbolcular olmak üzere diğer dallardaki sporcular bu süreçte yine çok etkilenecek. Taraftar zaten en büyük sıkıntıyı çeken ama dimdik ayakta duran kulübüne sahip çıkan örnek bir duruş sergiledi ve sergilemeye de devam ediyor. Bu taraftar oyuna gelmez. Böyle taraftarı olan kulübe bir şey olmaz ama haksızlıklar bu insanları da isyan noktasına getiriyor.

Cezalar örgüt kurmaktan, hukukçu değilim üyesi olmayan örgüt nasıl oluyor bilmiyorum. Şike ve teşvik deniyor, biz spor yazarları, hakemler, gözlemciler, seyirciler kimse bir şey göremedi. Telefon konuşmalarından bir takım anlamlar çıkarılıyor. Kaldı ki iddiaların arasında hiçbir şekilde bahis oyunları konusu geçmiyor. O zaman bu kadar ağır ceza neyin nesi. Ayrıca bir şey varsa bunun karşılığı sportif ceza olmalı. Hapis cezası kamu vicdanını sızlatmaya devam ediyor. Artık neye inanacağımızı şaşırmış durumdayız. Adalete olan güvenimizi tamamen yitirmek üzereyiz. Sportif bir suça sportif bir ceza verilmesi gerekirken, bu tür bir olaya bir takım anlamlar yükleyip özel yetkili mahkemelerin bakması da normal değildir. İşin uzmanları özel yetkili mahkemelerin baktığı davaların yeniden görülmesi konusunda yasal düzenlemeler için çalışıyor. Bu yüzden herkesin adil yargılama beklentisi had safhaya yükseldi. Adil yargılama yapılıncaya kadar da kimsenin içi rahat etmeyecektir.