F.Bahçe ve Beþiktaþ ligden çok farklýydý!

Beþiktaþ ve F.Bahçe, ikisi birlikte Avrupa Ligi’nde baþarýlý bir gece geçirdi ama; gruplarýndaki puanlamanýn cilvesi olarak (Kesin baþarý için) son maçlarýna kaldýlar. Ýnþallah ikisi de gruplarýndan çýkarlar.

Ben, iki takýmýmýzýn sergiledikleri futboldan mutlu oldum. Kimileri Beþiktaþ’ý bazý yönlerden eleþtirdi. Bu görüþlerinde, benim de haklýlýk payý verdiðim durumlar olsa da; siyah-beyazlýlarýn maç içinde sürekliliðini saðlamada baþarýlý olduðu bazý gerçekler de var.

Mesela birçok oyunda çok düþük tempodan çok yüksek tempoya geçiþ yaptýðý dengesiz anlar olurken; Arnavut takýmý karþýsýnda benzer uçurumlar içine düþmedi. Karþýlaþmanýn genelinde, ciddi zik-zak’lar yaþamadan belli bir bütünlük içinde kaldý.

Hatta o kadar emin þekilde söyleyebilirim ki; Beþiktaþ bu sezon daha önce hiçbir maçta bu denli “Kalýcý ve dengeli bir bütünlük” içinde olamadý.

  Ne istediðini bilen, nasýl alacaðýný bilen tavrý da iþin bonusu.. Nadiren de olsa, yediði baskýdan ve verdiði pozisyonlardan ürkmedi. Kendi oyun kurgusundan sapma yapmak zorunda kalmadý. Bunlar iyi þeyler. Beþiktaþ’ý çok beðendim. Son maç için ciddi anlamda  umutluyum.

Fenerbahçe  ise zor iklim þartlarý altýnda ve zemini suyla kaplý  sahada mücadele etti. Norveç’te karþýlaþtýðý soðuk hava, Türkiye’ye henüz gelmemiþti. Bundan olumsuz etkilenip, zaafa düþebilirdi. Öyle olmadý.

Hatta birçoðumuzun, “Bir saatten  sonra yorgun düþüp rakibe kolayca pozisyon verir” diye düþündüðü sarý-lacivertliler, aksine o saatten sonra etkili oldu ve gol attý. Kondisyonunu (Þaþýlacak þekilde) korudu. Verdiði fiziki ve teknik mücadele, her türlü övgüye deðerdi.

Ozan’ýn attýðý 2. gol öncesi yaptýðý pozisyon takibi, farkýn ikiye çýkmasýný saðladý. Bizim futbolcularda böylesi pozisyon takibinin bilinci, sorumluluðu, isteði genelde yoktur. Ya da çok azdýr. F.Bahçe üst düzey yardýmlaþmayla oynadý. O iklim þartlarýnda bunu yapmazsanýz, zaten baþarý da gelmezdi.